Sevgili halkım boşuna çalışıp kendinizi yormayın.
Anladığım kadarı ile bu ülkede hırsızlık yapmak serbest.
Hatta bu ülkede sadece hırsızlık değil adam dövmek de serbest...
Boşuna yazmıyorum bu satırları...
Haberi okudum kan beynime sıçradı...
Levent Kırca'nın hırsızı yine hırsızlık yaparken yakalanmış...
Yahu bu adam Levent Kırca'nın evini daha geçenlerde soymamış mıydı?
Ne zaman yargılandı?
Ne zaman beraat etti?
Ne zaman yeniden soyguna çıktı...
* * *
Hafızam beni yanıltmıyorsa Ferhan Şensoy'un da başına benzer bir şey gelmişti.
Kırmızı ışıkta durduğu sırada camı kırıp Şensoy'un çantasını çalan hırsız iki aya kalmadan aynı yerde yeni bir hırsızlık yaparken yakalanmıştı...
Hayır hukuk devleti olamadığımızın farkındayım ama bu kadar da değil herhalde diyorum kendi kendime...
Hırsızları seven Yüce Meclis'imizin bazı üyeleri hırsızlar lehine kanun değişiklikleri yaptılar herhalde diyesim geliyor ama öte yandan bir kilo baklava çaldıkları için aylarca, hatta yıllarca hapis yatan Gaziantepli gençlere ne demeli?
Levent Kırca'nın evi veya Ferhan Şensoy'un arabası ceza kapsamı dışında mı?
Hadi bu insanlar kamuoyu önünde bir garibanın cezalandırılmaması için istemeden de olsa bir affetme partisi düzenliyorlar ve elini öpen hırsızları affediyorlar diyelim, hırsızlık bir kamu suçu değil mi?
Devlet niye affediyor?
* * *
Bir başka cezasız suç da kameramana tekme, fotoğrafçıya yumruk atmak.
Bu ülkede kameramana yumruk atmanın, bir gazetecinin fotoğraf makinesini kafasında kırmanın hiçbir cezası yok.
Haberlerde her akşam görevini yapan kameramana saldıran bir itin görüntüleri geliyor ekranlara.
Polis araya girerek sadece saldırıyı engelliyor.
Adli bir takibat söz konusu değil.
Adam yaralamaya teşebbüs diye bir suç yok mu bu ülkede?
Yani ben sokakta yürürken dilediğime yumruk atma, dilediğime tekme atma özgürlüğüne sahip miyim?
Bir milletvekilini, Danıştay Başkanı'nı, bu tür olaylara göz yuman savcı veya hakimlerden birini kıstırıp ağzını, burnunu dağıtsam araya giren polis sadece bizi ayırmakla mı kalacak?
* * *
Taksim katilleriyle gurur duyulan bu ülkede kamera manyakları ve hırsızlar için de gurur duyuluyor galiba.
Yılmaz Odabaşı şiir yazdığı için hapiste.
Eşber Yağmurdereli yazı yazdığı için...
Ablasını ararken bir çatışmanın ortasında kalan 14 yaşındaki cezaevi mahkumu küçük Sevgi'nin 4 yıldır ifadesi bile alınmıyor.
Paraşüt operasyonuymuş...
O paraşüt kimlerin suçlarını örtmek için kullanılacak görün bakalım...
Mesut Yılmaz’ın tost - iti
MHP bana kelek attı, koalisyona artık güvenmiyorum. Liderler zirvesinde çakmak ve ağızlığım ortada bırakılmayacak.
Rizespor Birinci Lig'e çıkınca Yüce Divanlık olduk. MHP ile uzlaşma sağlanacak. Seneye Devlet Bahçeli'nin takımı Osmaniyespor da Birinci Lig'e çıkartılacak. Dava düşecek.Ford'a verilen arsa için savunma yapılacak. Benim bir suçum yok, fortçular arkamdan ittiler denilecek.Yüce Divan'da savunmam sözlü olarak ve normal konuşmamın ritminde yapılacak. Madem yargılıyorlar dinlesinler 15 yıl...
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr