-Şşşt kapa şu elektriği. Mum ışığında yeriz...
-Ay Sabahattin mumu alacak kadar bile önümü göremiyorum yemeği nasıl yiyicez... Herkes şair değil ki karanlıkta oturup şiir yazsın... Yemek yiyicez burda di mi ama...
-Yeriz hanım. Hesaplarıma göre ay ondört saniye sonra buluttan çıkacak ve yirmi saniye kadar kendini gösterecek. O yirmi saniyede mumu bulup, yakıp, yemeği yeyip, kahvemizi içip bulaşıkları da yıkaman lazım...
-Ayol bıktım ama. Yemek bu sevişme diil ki iki saniyede bitsin...
-Bana bak bana... Laf soktuğunu anlamıyorum sanma. Enerji tasarrufu yapılacaksa her alanda yapılmalıdır. Bir orgazm için kaç mumluk elektrik harcıyoruz haberin var mı?
-Amaaan seninkisi doğum günü mumu. Onun harcadığı elektrikten noolucak!..
-Bana bak nerde olduğunu göremediğimden iki tane çakamıyorum ama bir yerini yakalarsam Asena'dan beter ederim haberin olsun...
-Hadi hadi otur da yemeğini ye. Ay çıktı...
-Hay 150 kilovatına yaaa. 150 kilovat elektrikten sonrası zamlı olur mu ya... 150 kilovat nedir ki? Buzdolabının kapısını açıp kapayana kadar geçer o miktar be...
Neyse yemeği yiyip sakinleşeyim bari...
Ahhhh... Bu yemek pişmemiş ki?
-Naapiyim tüp bitti. Elektrikli ocak kullanmak yasak olduğu için piştiği kadar getirdim.
-Lan diri patlıcanı nasıl yiyicem ben...
-Tencereyi kapıp Rahşan hanımın evine gidecek halim yok ya...
-Öf yaaa öff yaaa, bu zamanda enerji tasarrufu ne demek be kardeşim?!.
-Eeee Ecevitlerin tuzu kuru tabii. Çocuk yok, bilgisayar yok, televizyon yok erkenden yatıyorlar. Bahçeli desen tek tabanca bir şahıs. Onun harcadığı elektrikten noolucak. Bir tek Mesut Yılmaz'dan umutluydum ama o da sesini çıkartmadı.
-Keşke çevreciler köşedeki baz istasyonunu söktürmeseydi. Onun sayesinde floresan gibi parlıyor birbirimizi görüyorduk.
-Evet yaaa..
-Pantolonumu ütüledin mi peki?...
-Nasıl ütülerim. Zaten gecenin ortasında pantolonun ütülü olsa ne olur. Çıkartsan bile kimse farkına varmaz...
-Saçmalama hanım yarın işe gidicem ütüsüz pantolonla nasıl giderim işe yaaaaa...
-Bana bak Sabahattin sesini yükseltip elektrik yayıp durma etrafa... Bi de bunun için para istemesinler bizden...
-Naapiyim insanın canı sıkılıyor karanlıkta oturmaktan. Komşulardan elektrik yakan birine misafir gitseydik bari...
-Hiçbiri yakmıyor ki. Gündüz vakti bir fincan yağ istemeye gittim Filiz hanımlara, kapı zillerinden bile elektrikleri sökmüşler.
-Mahallede kimse elektrik kullanmıyor mu yahu?
-Hayır bir tek karakolda elektrik varmış diye duydum.
-Onlara zam uygulanmıyor mu?
-Olur mu öyle şey. Onlar tam tersine elektrik kullandıkça pirim alıyorlarmış.
-Yaaaaaa....
Otacı uzman Özer Bey'in tost-itiLabadam bitmiş. Tansu'nun arasının iyi olduğu komutanlardan eğitim alanlarına girip labada toplamak için izin istenecek...Hindiba hayvan değil bitkiymiş. Madımak ta otel değilmiş. Yemeği yapılıyormuş. Bunlardan toplanacak.Kuşkonmaz bitkisi partiye amblem olarak önerilecek...Arapsaçı bitkisi Tansu Hanıma yedirilmeyecek. Ne zaman yedirsem işler arapsaçına dönüyor. Yan etkisi var.
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr