Bize trafik yasası değil, trafik polisi lazım

       Acılı Baba Boray Uras Ankara'ya yürüdü ya herkes birden trafik yalakası kesildi başımıza...
       Politikacılar acılı babanın acısını oya tahvil etmek için sıraya dizildiler.
       Acılı babanın acısının üzerinden prim yapmaya çalışıyor herkes.
       Kimse işin kökenine inme derdinde değil.
       Kimse "Niye bu kadar çok insan ölüyor bu ülkede" düşünmüyor.
       Herkesin dilinde bir trafik yasası...
       Sanki böyle bir yasa çıktığında bıçak gibi kesilecek kazalar.
       Birden herkes aklı başında araba kullanacak...
       Sanki trafik yasası yok Türkiye'de...

       Acılı babanın ne kadar yüreğini hafifletir bilemem ama Selin'in ölümüne neden olan genç şu anda hapiste...
       Eğer suçlu bulunursa sıkı bir ceza alacağı da muhakkak...
       Para cezaları ise sanıldığı kadar hafif değil Türkiye'de.
       Bütün sorun bu yasaları uygulayacak trafik polislerinde...
       Acılı bir babanın bu anlamlı yürüyüşü elbette ki soruna dikkat çekmek açısından önemli ama görevleri trafik kazalarını önlemek olan trafik polislerine ne oluyor?
       Bağdat Caddesi'nde 120 ile gitmek serbest mi?
       Kırmızı ışıkta geçmenin cezası yok mu?
       Niye o güne kadar bu terör önlenemedi?
       Trafik polisleri tuzak noktalara radar yerleştireceğine daha gerçekçi ve kazaları önlemeye yönelik denetimler yapsalardı yeni bir yasaya gerek bile kalmadan bu iş çözülmez miydi?
       Yasanın elbette ki eksikleri vardır ama trafik polislerinin yollarda uyguladığı tek yasa "düz ovada radar kontrolü"...
       Ben son dört yıldır ölümcül kazaların en büyük nedeni olan hatalı sollama noktalarında tek bir ekip görmedim.
       Yavaş gidilmesi gereken yerleşim birimlerinde, köy ve kasaba geçişlerinde bir Allahın kulu yok...
       Trafik polisleri "kekliği düz ovada avlamakla" meşguller çünkü.
       Fatih Altaylı bile Susurluk ovasında 90 yerine 110'la giden bir arkadaşına iki kere ceza kestiler diye trafik polislerine "aferin" diyor.
       Oysa iki adım ötede hatalı sollama noktalarında kamyonlar vızır vızır birbirini solluyor.
       İzmir'e karayoluyla giderseniz iki saniyede bir hatalı sollama yapan bir kamyonla burun buruna geliyorsunuz .
       Yollarla ilgili düzenleme yapsanız belki de kimsenin burnu kanamayacak.
       Trafik kurallarını tuzakların dışında uygulasanız belki hiçbir babanın canı yanmayacak.
       Ama yol yapması gereken Ankara taifesi Boray Uras'a şakşak çekiyor.
       Otoyollarda ve ovalarda radar kontrolü yapacağına şehir içinde hız kontrolü yapması gereken trafik polisi Uras'a eskort ediyor.
       Ben tek şerit gidiş, tek şerit geliş İzmir karayolunda bütün sollamaya yasak noktalarda birbirini vızır vızır sollayan araçların arasında tek başınayım.
       Çevresindeki kuru kalabalığa aldırmayın siz,
       Sevgili Boray Uras'ta tek başına...

Genetik bilimci Prof. Dr. Gencer’in tost - iti

     �

Genetik ömür uzatma işleminden kayınvalidem haberdar edilmeyecek...

Gen ve ömür uzatma bilgilerinin Süleyman Demirel'in eline geçmesi engellenecek.

Genetik şifreler Loto doldururken işe yarar mı bakılacak?

Genetik kopyalama yöntemi ile biftek ve pirzola kopyalamak mümkün mü araştırılacak. Bilim adamı olduk, insanın sırrını çözdük ama evde çoluk çocuk hala aç kardeşim...





Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr