Levent Kırca ve Oya Başar boşandılar diye boşanıyorum sanmayın.
Biz onları seviyoruz, onlar da birbirlerini. İleride barışırlar elbet...
Benim derdim başka...
Naomi hanımı boşamaya karar verdim.
Belki burası Naomi hanımı ilgilendirmez ama ben lastikten mamul tokyo dediğimiz ayakkabılarla yazı geçirmiş kuşaklardanım. Ayağın terleyince tokyonun içinden fırt, fırt diye kaymasını Nike ile büyüyen yeni kuşaklara anlatmak zordur.
Sonuç olarak ben karne dönemini görmedim ama karne ile ekmek alan bir anne ve baba tarafından büyütüldüm.
Babamın kırıklarla dolu karnemi her gördüğünde "aman canım karne olsun da böyle olsun" diye başımı okşaması belki de illallah dediği ekmek karneleri yüzündendir...
Ama onlardan bana bir miras kaldı...
Tutumlu adamımdır sonuç olarak...
Altı eriyen ayakkabımı tabanımın tamamı asfalta basmadan değiştirmem.
Kot pantolonlarımı ise yıprandıklarında şort, biraz daha yıprandıklarında mendil, biraz daha yıprandıklarında ise şerit şerit keserek vileda olarak kullanırım...
Lastik yıpransa bile arabaların jant üzerinde de 120 ile gidebildiklerini ispat etmiş birkaç şoförden biriyim...
Bozulan sütlerden ayran, yanık kibritlerden kuş kafesi, yanık ampullerden çay bardağı yapmayı iyi bilirim.
Su sarfiyatı olmasın diye altı yıldır dişlerimi fırçalamıyorum. Bir yazar olarak size diyorum ki elinizi vicdanınıza koyun ve yukarıdaki fotoğrafa bir bakın.
Ben bu kadını nasıl boşamam arkadaş?...
Resim için bişey demiyorum. Gazetelerde okumuşunuzdur sanat için entellerimiz bile soyundu... Naomi hanım azcık ucundan gösterse n’oolur?
Ama bu süt savurganlığı benim için dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Geçenlerde bir savaş çıkarsa dört yıl yetecek sütüm olsun diyerek deterjan kutusunun içine sakladığım iki paket sütü bulmuş Naomi hanım.
Eve bir geldim ki manzara aynen böyle...
Süte mi yanarsın,
Süt içinde yüzen caaanım halıflekslere mi?
Kolundan tuttuğum gibi attım dışarı.
Kapının önü bir anda Ortaköy pazarı gibi kalabalık oldu tabii...
Bağıranlar, çağıranlar, iyi muuz diye haykıranlar, mısırcılar, kokoreççiler...
Ama ben ne Naomi hanımın, ne de biriken kalabalığın yalvarmalarına aldırmadım.
Yerlere dökülen sütleri enjektörle çekip, süt kutularının içine doldurdum.
O gün bu gündür Naomi hanım yok benim için...
Eğer insanlar tutumlu değil, güzel ve seksi kadınlardan hoşlansaydı ne işi vardı Bülent beyin 40 senedir Rahşan hanımla değil mi efendim? Sözümü Selahattin Duman beyin yaptığı gibi bir mani ile bitirmek gerekirse Eşşeği saldım çayıra,
müsrifleri mevlam ayıra...
Denizli'nin tost - iti Antrenmanları basına kapalı yapmamız işe yaramadı. İtalya'ya yenildik. Maçları da basına kapalı yapmak mümkün mü? Araştırılacak.Takımda çok Fenerli olduğu söyleniyor. Ali Şen kadrodan çıkartılacak.İyi oynamayanlar cezalandırılacak. Fenerbahçe'ye transfer edilecek. Milli Takım İsveç'e de yenilirse Belçika'ya sığınılacak. Fehriye Erdal'ı Türkiye'ye iade etmediler, bizi mi edecekler...
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr