Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Büyük bilgisayar firmalarından birinin müdürü, firmasının bilgisayar fuarındaki standını ziyarete gitmiş.
       Bu arada müdürü, fuardaki bilgisayar satıcılarından biri sanan genç bir adam standa yaklaşarak "beyefendi" demiş. "Beş yaşında bir çocuğum var. Ona bir bilgisayar almak istiyorum. Pentium mu, yoksa AMD işlemci mi tavsiye edersiniz. Çocuğuma kaç hızlı modemi olan bir bilgisayar alayım?"
       Bilgisayar firmasının müdürü bir süre susmuş. Sonra adamın sırtını sıvazlayarak "Beyefendi zaten çocuğunuzun bundan sonraki hayatı bilgisayar başında geçecek. Siz en iyisi gidip çocuğunuza bir bisiklet alın oynasın. Çocukluğunu yaşasın" demiş...
       ***
       İşte bu duygularla televizyondan 23 Nisan törenlerini seyrediyorum.
       Çocuk olmayan çocukların törenlerini...
       Politikacıların sanki normal hayatlarında yerlerine geçecek insanlara karşı çok tahammülleri varmış gibi az sonra annelerinin veya babalarının kolunda makamlarını terkedecek minik yavrulara verdikleri öğütler sinirimi bozuyor.
       O koltuklara oturan çocuklar da en az politikacılar kadar sinir bozucu.
       Sorulan sorulara adeta devlet bakanı İrtemçelik gibi cevap vermeleri tüylerimi diken diken ediyor.
       Öyle ki Leeds tribünlerinde İngiliz seyircilerle itişen İrtemçelik bile çok daha çocuk kalır bizim pek bilmiş çocukların yanında.
       Halbuki o koltuğa oturduklarında "Yüce meclis en doğrusunu yapacaktır" diyeceklerine "Benim çişim geldi yaa, sıkıldım" deseler daha sevimli olacaklar.
       Yavrukurt olsalar,
       Pamuk Prenses olsalar,
       Yedi Cüceler olsalar,
       Peter Pan olsalar, yani çocuk olsalar keşke...
       ***
       Çünkü ben hiçbir 23 Nisan'da çocuk olamadım.
       Cafcaflı yavrukurt giysilerim olmadı.
       Etrafında dönüp duracağım bir yedi cüce kostümü dikemedi annem bana...
       Ben her 23 Nisan'da seyirci oldum.
       23 Nisan törenlerinin yapıldığı Vatan Caddesi'ne kadar yürüyüp kalabalıkların önüne geçmeyi başardım sadece.
       Önümden parlak giysilerle geçen arkadaşlarımı seyrettim uzun uzun.
       Sonra seyyar turşuculardan turşu suyu içtim.
       Hava yağmurlu değilse eğer Akdeniz Caddesi'nden yürüyerek Fatih'e çıktım ve Balat'a indim.
       Ben 23 Nisanlarda yavrukurt olamadım.
       Turşu suyu içip ishal oldum...

FB’li kaleci Engin’in tost - iti

     
  • Formamı hak etmiyorum. Ya jübile yapılacak ya da formam daraltılacak ve vücudu tam sarması sağlanacak.
  • Takım arkadaşlarım sözlerime bozulmuşlar. Geri paslarda dikkat edilecek.
  • Bir hafta yeniyoruz bir hafta yeniliyoruz nasıl olsa!... Yenildiğimiz haftalarda kale başkasına teslim edilecek.
  • Yedekte beklemekten sıkılmıştım zaten. Rüştü kaleye geçince santrafor olarak oynanacak. Gol şansım daha fazladır herhalde...


    Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr