Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Özel yetkileri alınan Erzurum savcılarının, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’le ilgili dosyayı İstanbul Başsavcılığı’na göndermeleri çok dikkat çekiciydi.
Erzurum savcıları, bir anlamda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) hiçe saymış oldular. Ayrıca tutuklattıkları Erzincan Başsavcısı’nın dosyasını yeni yetkilendirilen savcılara bırakmaları gerekirken, Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul’daki savcılara gönderdiler. HSYK’yı hiçe saymaları ve dosyayı İstanbul’a göndermelerinde Adalet Bakanlığı’ndan aldıkları desteğin etkisi olsa gerekir.

Aynı sorun
Özel yetkileri alınan Erzurum savcılarının dosyayı İstanbul’a göndermeleri yetki sorununu ortadan kaldırır mı? HSYK açısından Erzurum savcılarının bulduğu yöntem sorunu çözmüyor.
HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek’in açıkladığı gibi, aynı yetkisizlik hali İstanbul savcıları için de geçerli. HSYK, Erzurum savcılarının yetkisiz olduğuna karar verdi. Kararını da Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 2450/3 hükmüne dayandırdı. Bu hüküm, birinci sınıfa ayrılmış savcı ve hâkimler için yargılamaya yetkili kurumun Yargıtay olduğunu belirtiyor.
HSYK bu hükme uymadıkları için Erzurum savcılarının özel yetkisini kaldırdı. Şimdi dosya bir başka özel yetkili savcılığın elinde. İstanbul’da Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili savcılar ne yapacaklar?
HSYK özel yetkili de olsa, savcıların birinci sınıfa ayrılmış meslektaşlarını soruşturma konusunda yetkili olmadıklarına karar verdi. Bu karar, şüphesiz İstanbul’daki özel yetkili savcılar için de geçerli. Nitekim bir başka olayda İstanbul özel yetkili savcıları, birinci sınıfa ayrılmış meslektaşlarıyla ilgili olarak yetkisizlik kararı vermişler ve bunu Adalet Bakanlığı’na bildirmişlerdi. Adalet Bakanlığı ise yetkili olduklarında ısrar etmişti.

HSYK ile çatışma
Bu durumda İstanbul’daki savcılar, Erzincan Başsavcısı’nın dosyasına bakmaya yetkili olduklarına karar verirlerse, bu HSYK’nın son kararı ve daha önce verdikleri yetkisizlik kararıyla çelişecek. HSYK, bu durumun yetki aşımı olduğunu karara bağlamıştı. Dolayısıyla, İstanbul savcılarının verecekleri “yetkiliyiz” kararı da HSYK’nın gündemine alınacak. Nitekim Başkan Vekili Özbek, bu durumu değerlendireceklerini söylemişti.
HSYK’nın Erzurum özel yetkili savcılarını yetkili görmezken, İstanbul özel yetkili savcılarını yetkili göremeyeceğine göre, aynı sorun bir kez daha yaşanacak.
Bu koşullarda HSYK ile İstanbul savcıları ve Adalet Bakanı arasında, Erzurum için çatışmalara benzer gerginlikler önümüzdeki hafta gündeme gelebilir.

Yargı çözmeli
Güçler ayrılığı ilkesinin gereği olarak yargıda yaşanan bu sorunları yine yargı erki çözmeli. Hükümetin bu konuya taraf olması ve Adalet Bakanı’nın HSYK’yı baypas edecek girişimlere destek olması başka sorunlar doğurur.
Yargı, dışarıdan bir müdahale olmadan, yaşanan yetki sorununu kendi yetkili kurul ve kurumlarıyla çözecektir. Anayasa’nın öngördüğü de budur.