Parti kapatmada Meclis’e yetki

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir gündemde olan anayasa değişikliği konusunda dün partisinin kurmaylarıyla bir çalışma yaptı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve hukukçu kurmayları katıldı.
İktidar partisi anayasa değişikliğine son şeklini verdikten sonra muhalefet partilerine giderek görüşlerini almayı da planlıyor. Dün yapılan toplantı, nihai çalışma değildi. Anayasa değişikliği konusundaki öneriler Başbakan Erdoğan’la birlikte tartışıldı. Değişiklik önerileri üzerindeki çalışmalar bugün de sürecek.

Parti kapatma
Toplantıda ele alınan önemli konulardan birinin parti kapatmayla ilgili düzenleme olduğunu söyleyebiliriz. İktidar partisi, Anayasa’daki parti kapatmayla ilgili düzenlemenin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor.
Bu konuda TBMM’ye yetki verilmesi gündemde. Toplantıda tartışılan konulardan biri bu. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı’nın tek başına parti kapatma davası açma yetkisine itiraz söz konusu. Bu süreçte TBMM’nin yetkilendirilmesi önerisi değerlendirildi. Parti kapatma davası açılmasında nihai yetkinin TBMM’de olması ve 367 gibi nitelikli çoğunluk aranması da seçenekler arasında yer alıyor.
Kapatma davalarının zorlaştırılması ve TBMM’nin yetkili kılınmasının yanı sıra, partilerin tüzel kişiliklerinin değil, karara sebebiyet veren siyasetçilerin ceza alması da yine tartışılan öneriler arasında.

HSYK’nın yapısı
Anayasa değişikliği çalışmaları içinde önemli yer tutan bir diğer konu ise Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısının değiştirilmesi. Öneri, üye sayısının 7’den 21’e çıkarılması yönünde. 21 üyenin nasıl seçileceği konusu da masaya yatırılmış durumdu. HSYK’ya 3 üyenin TBMM tarafından seçilmesi taslakta yer alıyordu. Ancak bu konuda nihai karar henüz verilmedi.

Madde sırasına göre
Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda değişiklik önerileri, konuların Anayasa’da yer aldığı madde sıralamasına uygun biçimde ele alındı.
Türkiye milletvekilliği gibi yeni düzenlemeleriyle Anayasa Mahkemesi’nin yapısı gibi arka sırada gelen madde konuları bugün ele alınabilir.

Yüksek yargının itirazı
Başbakan Erdoğan’ın topladığı kurul, çalışmalarını yürütürken, yüksek yargı kamuoyuna yansıyan taslakla ilgili eleştirilerini sürdürüyor.
Özellikle HSYK’da Adalet Bakanı ve müsteşarının üye olarak kalmalarına itiraz ediliyor. Bu halin yargı bağımsızlığına gölge düşürdüğü gerekçesi yüksek yargı organları tarafından paylaşılan bir görüş.
Bir diğer itiraz ise kurula yüksek yargıdan 5, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve savcılardan 8 üye seçilecek olması. Tüm hâkim ve savcıların katılacağı bir seçimle birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve savcılardan 8 üye seçilmesinin sakıncaları dile getiriliyor. Bu yöntemle kurulda yüksek yargı organı üyesi olmamış hâkim ve savcı sayısının, yüksek yargı mensuplarından fazla olacağına dikkat çekiliyor. Ayrıca, böyle bir seçimin, yargıyı politize edebileceği, akrabalık, hemşerilik, mezhepçilik, particilik gibi faktörleri devreye sokabileceği kaygısı ifade ediliyor.
Ayrıca kurula hâkim ve savcılar dışında, öğretim üyeleri ve yüksek idarecilerden üye seçilmesine de itiraz var. Özellikle hâkim ve savcıların özlük haklarını ilgilendiren konularda, meslek mensubu olmayan üyelerin karar vermelerinin doğru olmayacağı görüşü dillendiriliyor.
Anayasa değişikliği paketinin son şeklini aldıktan sonra önemli tartışmalara konu olacağı çoktan belli.