Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu öne sürülen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesinin, ıslak imzalı orijinalinin savcılığa iletildiği basına yansıdı. Orijinal belgeyi Genelkurmay’da Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda görev yaptığını belirten bir subayın ihbar mektubu eşliğinde savcılığa gönderdiği gazetelerde yer aldı. İhbar mektubu da yayımlandı. İhbar mektubunda görev yerini ve özeliklerini de anlatan subayın, “Tanık olarak çağırırsanız, gelirim” notunu düştüğünü de anımsarsak, mektubunu imzaladığını ve kimliğinin savcılık tarafından bilindiğini söyleyebiliriz.
Bu gelişmeyi birkaç açıdan irdelemekte fayda var.

Gereği yapılacaktır
1- Kuşku yok ki, belgenin orijinali savcılığa ulaştı haberinden sonra gözler Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a döndü. Org. Başbuğ, belgenin fotokopisi için “Şu anda hukuki olarak bu bir kâğıt parçasıdır” tanımını yapmıştı. Soruşturmanın sürdüğünü ve gerçek çıkması halinde de gerekenin yapılacağını açıklamıştı.
Belgenin orijinal ve altındaki ıslak imzanın Dursun Çiçek’e ait olduğu yolunda Adli Tıp raporu bulunduğu da haberler arasında. Bugüne kadar aksine bir açıklama da yapılmadı. Eğer belge gerçekse, Org. İlker Başbuğ, kamuoyuna söz verdiği gibi tereddüt etmeden gereğini yapacaktır. Yasalar ne diyorsa, onu uygulayacaktır.

‘TSK’da barınamazlar’
2- Bu süreçte Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un her fırsatta ısrarla dile getirdiği bir sözü anımsatmakta fayda var. Org. Başbuğ, fotokopi üzerinden tartışmalar sürerken, Türk Silahlı Kuvveleri’nin (TSK) demokrasiye ve Anayasa’ya bağlı olduğunu -altını birkaç kez çizerek- belirtmişti. TSK’da aksine eğilim taşıyanlar var ise bunların barınamayacağını yine birkaç kez vurgulamıştı. Kamuoyuna karşı bu taahhütte bulunan Genelkurmay Başkanı’nın, sorumluluğu saptanan kişileri TSK’da barındırmayacağını düşünmek gerekir.

Açıklığa kavuşmalı

3- Orijinal belgeyle ilgili gelişme Org. Başbuğ’a bu konuyu tereddüde mahal bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturma sorumluluğu da yüklüyor. Nitekim Genelkurmay bu amaçla yeni bir soruşturma başlattığını açıkladı.

İhbarın sahibi ve zamanlama
4- İhbar mektubu ve belgenin orijinal olduğu iddiasında dikkati çeken bazı yönler var. Belgenin fotokopisinin ortaya çıkması ile orijinalinin ortaya çıktığı ve savcılığa teslim edildiği haberleri arasında 4 aya yakın bir zaman var. Belgenin orijinalini dosyadan aldığını söyleyen ihbar sahibi bu kadar süre niye bekledi?
İhbar sahibinin beklemesi ve belgeyle ilgili haberin basına yansıtılması bir zamanlama hesabına dayanıyor olabilir. Belgenin basına yansımasının açılım sürecinin belli bir aşamasına denk gelmesi üzerinde düşünmek gerekir. Bu tür haberlerin TSK’ya karşı bir kampanyanın parçası haline getirildiği sır değil. Örnekleri çok.
Ancak işin bu yönü yine de belge gerçekse içeriğinin vahametini ortadan kaldırmaz. Bu itibarla belgenin gerçek olduğu resmen doğrulandığında, -basına yansıtılış tarzı ve amacı ne olursa olsun- Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un, kamuoyuna söz verdiği gibi gereğini yapacağından kuşku duymamak gerekir.