PKK’nın Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde iki askeri birliğe yaptığı saldırı, Genelkurmay’ın dün açıkladığı gibi terör eylemlerinin daha da şiddetleneceğini gösteriyor. Anlaşılıyor ki, PKK ilan ettiği gibi kanlı eylemlerini sürdürecek.
Terördeki tırmanışı, dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla konuştum. Adıyaman seyahatine hazırlanan Kılıçdaroğlu, böyle bir terör olayı sonrasında, “Hükümeti suçlamak istemiyorum; bu tür olaylar üzerinden siyaset yapılmasını veya siyasi kazanç beklenmesini doğru bulmuyorum” diyerek girdi söze ve şöyle devam etti:
Ortak proje
“Terör, Türkiye’nin ulusal bir sorunudur. Bu soruna da ulusal düzeyde yaklaşmak gerekir. Terörle mücadele için ortak bir proje geliştirmemiz lazım. Bütün partilerin, devlet kurumlarının, anayasal kuruluşların, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmesi lazım. Hep birlikte terörle mücadele için ulusal politika oluşturmamız lazım. Ben soruna böyle bakıyorum.”
Suçlamak yanlış
Kılıçdaroğlu, terör konusunda Başbakan’ın muhalefeti suçlamasının doğru bir yol olmadığına da vurgu yaparak şöyle dedi:
“Şimdi, terör gibi bir olayda Başbakan çıkıp muhalefet partilerini suçluyor. O kadar ki, CHP’yi, MHP’yi, BDP’yle, PKK’yla hatta İmralı’yla aynı cephede olmakla suçladı. Bu söylenecek söz mü? Bu yapılacak iş mi? Çok yanlış. Böyle politika olmaz. Ama ben yine de hükümeti suçlamak istemiyorum. Gün, böyle suçlamalarla politika yapılacak gün değil.”
Katkı vermeye hazırız
CHP lideri, terörle mücadele için zaman yitirilmeden ulusal politika üretecek bir beraberliğin gösterilmesi gerektiğini savundu ve şu değerlendirmeyi yaptı:
“Vicdanımız kanıyor. Toplum vicdanı acıyor. Bu sorunu çözmek için hemen ulusal bir mücadele politikası belirlemeliyiz. Tabii bunu üretmek için harekete geçmesi gereken hükümettir. Sayın Başbakan’dır, Sayın Cumhurbaşkanı’dır. Eğer onlardan bir öneri gelirse biz katkı vermeye hazırız. CHP üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Terör sadece bir partinin çözebileceği bir konu değildir. Oysa Sayın Başbakan, herkesi, hepimizi, bütün partileri dışlayarak ve iç politika malzemesi yaparak çözüm üreteceğini sandı. Bu yanlış bir yoldu. Başbakan yaptığı yanlışı görmeli. Muhalefeti dışlayarak, yaptığımız önerileri kulak arkası ederek çözüm bulamaz. Bu konuya bütüncül olarak yaklaşmak gerekir. Bütüncül, ortak projeler üretmek gerekir.”
İktidar zafiyeti
Kılıçdaroğlu, sorunun geldiği noktada iktidar zafiyetini göz ardı etmemek gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Hükümet 8 yıldır işbaşında. Başbakan sadece üst perdeden konuştu. Herkesi dışladı. Geldiğimiz nokta ortada. İktidarı devraldıklarında terör sıfır noktasındaydı. 8 yılda bu noktaya geldi. Bu, Türkiye’nin iyi yönetilmediğini gösteriyor. Hele terör gibi bir ulusal sorunla ilgili olarak izlenen politikaların yanlışlığını ortaya koyuyor. Açılım politikası da öyle oldu. Çok yüksek beklenti oluşturuldu. Başbakan sorunu çözüyoruz imajı yarattı ama altını dolduramadı. Şimdi halktan aldığı yetkiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten iktidarın ortak ulusal politika üretmek için harekete geçmesi gerekiyor. Artık bu gerçeği görmesi lazım.”
Bahçeli’nin önerisi
Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin erken seçime gidilmesi ve bölgede Olağanüstü Hal ilan edilmesi önerilerine ilişkin soruma ise, şu karşılığı verdi:
“Her liderin, her partinin görüşlerine elbette saygılıyız. Sayın Bahçeli’nin görüşleridir. Bizim görüşümüz, zaman yitirilmeden bir ulusal politika oluşturulması ve ortak projeler geliştirilmesidir.”
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024