Mahmur ve Kandil’den gelen PKK’lıların, Türkiye’ye giriş tarzları ve sonrasında yansıyan görüntülere tepkiler sürüyor.
Gelenlerin DTP tarafından törenlerle karşılanmaları, bir zafer havasıyla ilçe ilçe gezdirilmeleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından sert sözlerle eleştirildi.
Erdoğan, “Böyle giderlerse sil baştan yaparız” diyerek uyardı. Genelkurmay da dünkü basın brifinginde bu görüntü ve davranışların kabul edilemez olduğunu açıkladı.
DTP’nin bu tutumu hükümeti de süreci de olumsuz etkiliyor. Bu konuyu Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Kurulu Başkanı Cemil Çiçek’le konuştum. Çiçek de DTP’yi uyararak, yapılan tören ve gösterileri “sorumsuzluk” olarak niteledi.
‘Çirkin yüzlerini gösterirlerse...’
Çiçek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gelenlere Türk Ceza Yasası’nın 221. maddesi uygulandı. Örgüt üyeliği dışında suç işlememiş olanlar bu madde çerçevesinde serbest bırakıldılar. Ancak serbest bırakıldıktan sonraki hareket tarzları tam bir sorumsuzluktur. Eğer eski çirkin yüzlerini gösterirlerse o zaman biz de gereğini yaparız.”
‘Mahkemede başka, dışarıda başka’
Başbakan Yardımcısı Çiçek, gelenlerin mahkemede başka, dışarıda başka konuştuklarını ve davrandıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu kişilere uygulanan 221. maddedir. Bu maddeden yararlanmak için mahkemede başka konuşacaksınız, sonra dışarıda başka konuşacaksınız, başka davranacaksınız. Bu olmaz. Sonuçta bu madde pişmanlık maddesidir. Silahını bırakıp gelen ve örgüt üyeliğinden başka suçu olmayan kişi bu maddeden bu koşulla yararlanıyor. Hem böyle yapıp hem de dışarıda başka eylemler yaparsanız bu yeni bir suç olur ve onun da gereği yapılır.”
‘Hem pişmanlık hem kabadayılık olmaz’
Çiçek, gelenlerin 221. maddeden yararlanmak için hâkim huzurunda maddenin öngördüğü koşullara uyduktan sonra serbest bırakıldıklarını, ancak bunun ileriye dönük bir güvence oluşturmadığını vurguladı ve şu uyarıda bulundu:
“Hâkim karşısında 221. maddeden yararlanmak için o koşullara uygun davranıp, dışarıda kabadayılık yapmak olmaz. Hem pişman olduk deyip kabadayılık sökmez. Büyük yanlıştır. Bu kişilerin devletin gösterdiği atıfeti çok iyi değerlendirmeleri gerekir. Yapılanlar açık tahriktir.”
‘Terör bir sektör olmuş’
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, terörün bir sektör haline geldiği saptaması yaparak şöyle konuştu:
“Görülüyor ki terör bir sektör olmuş. Bunun bir siyasi rantçıları var bir de ekonomik rantçıları var. Her iki kesim de bu işin bitmesini istemiyor. Çünkü terörden besleniyorlar. Siyasi rantçılar bu olayı siyasi olarak istismar ediyorlar. Ekonomik rantçılar ise başta uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı olmak üzere bu işten illegal yolla para kazanıyorlar. Dağdakilerin ihtiyaçlarını karşılayarak para kazanıyorlar. Tabii bunlar terörün bitmesini istemezler. Eğer terör biterse bunlar da biterler. Bunu biliyorlar ve bunun için süreci tıkamaya, engellemeye çalışıyorlar.”
‘Tezkereyi unutmayın’
Çiçek, devletin süreci çok yakından izlediğini, atıfet gösterdiğini ancak bunun istismar edilmesi halinde gerekenin yapılacağını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Milli Güvenlik Kurulu bildirisini iyi okusunlar. Orada her şey yazılı. Biz bir taraftan demokratik süreci sürdürüyoruz ama bir taraftan da terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirtiyoruz. Unutulmasın ki, TBMM bir de sınır ötesi harekât izni veren bir tezkere çıkardı. Demokratik açılım süreci terörle mücadeleye elbette engel değil. Terör olduğu sürece terörle mücadele de olacaktır. Kimse süreci yanlış anlamasın, istismar etmesin. Devleti test etmeye kalkmasın.”