Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP’de yeni bir dönem başlıyor. Oybirliği sayılabilecek bir destekle Genel Başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, yeni dönemin ilk işaretini hem konuşmasıyla hem de Parti Meclisi’yle vermiş oldu.

Yükü ağır
Kılıçdaroğlu’nun ağır bir yükün altına girdiğine kuşku yok. Yükü ağırlaştıran en önemli faktör, iki günlük kurultay süresince görülduğü gibi hem partililerde hem de kamuoyunda oluşan beklentinin çok yüksek oluşu.
Kılıçdaroğlu, bu beklentileri karşılamaya çalışacak. Ortaya koyduğu yüzde 40 hedefiyle kurultaya hâkim olan “iktidar umudu” Kılıçdaroğlu, aşması gereken çıtayı çok yükseltmiş durumdadır. Beklenen, CHP’yi iktidara taşımasıdır.

Estirdiği rüzgâr
Sadece CHP’de değil kamuoyunda da bir Kılıçdaroğlu rüzgârı estiği açık. Bu rüzgâr, Kılıçdaroğlu’nu CHP liderliğine taşıdı. İstanbul’daki başarılı seçim kampanyası ve belgeli, sonuç alıcı muhalefeti Kılıçdaroğlu’nu Baykal’dan sonraki isim haline zaten getirmişti. Rüzgârı da öyle yakalamıştı. Bundan sonraki dönemde önemli olan bu rüzgârı estirmeye devam edip edemeyeceğidir.
Eğer toplumun estirdiği bir rüzgâr yoksa, bunu basınla sağlamak hele sürdürmek mümkün değildir. Şu anda toplumdan gelen bir rüzgâr olduğunu kabul etmek gerekir.

Çözüm önerisi ne?
Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında rejim tartışmalarına girmedi. İdeolojik yönü ağır basın bir konuşma yapmadı. Daha çok reel sorunlarla ilgili konuştu. Eleştirilerini bu noktalarda yoğunlaştırdı. İşsizliği, gelir uçurumunu, diğer eşitsizlikleri öne aldı.
Bu yaklaşımına zaman zaman “68 kuşağı”nın simgelerini, sloganlarını kattı. Halkçı bir imaj çizdi.
Kılıçdaroğlu, bundan sonraki süreçte “Çözüm önerileriniz neler?” sorusuyla karşılaşacaktır. Sadece sorunun saptanması ve iktidar eleştirisi yeterli olmayacaktır.
Bu itibarla Kılıçdaroğlu ve yeni Parti Meclisi’nin, parti programı hedeflerini nasıl yaşama geçireceğine ilişkin somut projeler geliştirmesi gereklidir.

Dışarıya yönelme
CHP kurultaydan bütünlük içinde çıkmayı başardı. Partide bir bölünme olmadı. Bu Kılıçdaroğlu için büyük bir avantaj.
CHP’nin geçmişte yaptığı önemli hatalardan biri de kurultaylardan sonra da parti içine yönelmesi olmuştur. Parti içi sorunlara ülke sorunlarından daha fazla zaman ve emek harcanması sosyal demokratlara yöneltilen eleştirilerin başında gelir.
CHP’nin yeni yönetiminin, seçimlere en fazla bir yıl kaldığı bir dönemde, parti içine değil dışına yönelmesi, iç sorunlara değil ülke sorunlarına yoğunlaşması gerekir.

Gençliğe ulaşma
Kılıçdaroğlu’nun başarı hanesine yazılan önemli politikalarından biri varoşlara ulaşma gayreti olmuştu. İstanbul’da yerel seçimler sırasında Gürsel Tekin’le birlikte varoşlara ulaşmayı başardı. Genel başkan adayı olduğu zaman da beni tarlalarda, fabrikalarda, halkın içinde bulacaksınız, mesajı verdi. Bu sözlerinin bir umut yarattığı ortada.
Tabii CHP’nin ulaşması gereken en önemli kesimlerden biri de gençler. CHP, gençlerde fazla heyecan uyandırmayan bir parti. Bu gerçek, son kurultaydaki tabloda da görüldü.
Gençlere umut veremeyen, gençlik kolları dolup taşmayan bir partinin, geleceği doğru okuması da mümkün değildir.