Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP lideri Deniz Baykal’ı önceki gün CNN Türk’teki Ankara Kulisi’nde Murat Yetkin’le birlikte konuk ettik. Baykal ile programdan sonra da sohbetimizi sürdürdük. CHP lideri, normal zamanında yapılacak olsa bile Türkiye’nin seçim menziline girdiğini düşünüyor ve yönetim, yöntem ve program hazırlığını sürdürüyor.

Demirel’in ‘ödünç oy’ yöntemi
Baykal, muhafazakâr kesimdeki mütedeyyin seçmenden de oy istemeye hazırlanıyor. Bu kesimlerle CHP arasında bir duvar olsun istemiyor. Sağ partilerin böyle bir duvar örmek için özellikle çaba harcadıklarını, ancak gerçeğin farklı olduğunu vurguluyor.
Bu nedenle Cübbeli Ahmet Hoca’ya insani yaklaşımla geçmiş olsun dediğini söylüyor; Fethullah Gülen Hoca’yla karşılaşırsam merhabalaşır, hal hatır sorarım, nitekim uçakta karşılaşmış ve konuşmuştuk, diyor. Baykal, bu gibi medeni temaslara siyasi anlam yüklenmesini istemiyor, ancak muhafazakâr kesimle temasın bir tabu olarak görülmemesi gerektiğine inanıyor.
Baykal, sohbetimizde, önümüzdeki seçimlerde muhafazakâr kesimden oy isteyeceğini özellikle vurguladı. “Demirel’in 1991 seçimlerindeki ödünç oy yöntemini mi uygulayacaksınız?” diye sorunca da şu karşılığı verdi:
“Sayın Demirel’in ödünç oy istemesi gibi ama onun da ötesinde bir yaklaşım. Oy verin, gerisine bakmayın demeyeceğim, demiyorum. O kesimlere, sizi anlıyorum diyorum. Türkiye’yi birlikte derleyip, toparlayalım diyorum. CHP iktidarında parti programı uygulayacağım demiyorum. Gelin birlikte Türkiye programı uygulayalım diyorum.”
Anlaşılıyor ki, Baykal, yaşam tarzı nedeniyle kendini CHP’ye uzak gören muhafazakâr kesimlerle köprü kurmak istiyor. Onlara sizin yaşam tarzınızın ve sorunlarınızın çözümünün güvencesi de CHP’dir mesajını vermeye hazırlanıyor. “Sizi anlıyorum” derken kastı bu.

Kadına 300 lira maaş
Baykal’ın, önümüzdeki seçimde üzerinde özenle duracağı bir kesim de kadınlar. CHP lideri, aile mefhumu üzerinde duracak. Aileyi çekip çevirenin gerçekte kadınlar olduğuna inanıyor. Bu konudaki projesini şöyle açıklıyor:
“Ailede çalışan kimse yoksa ve o aile en düşük gelir grubunda yaşıyorsa, aile reisi olarak kadına ayda 300 lira maaş bağlayacağız. Bu ödeme aileden biri iş buluncaya kadar devam edecek. Bunun hesapları yapıldı. Bu aileleri sosyal hizmet uzmanları belirleyecek.

Her kapı çalınacak
Baykal’ın bir hedefi de seçim kampanyası boyunca ve iktidara gelirlerse, Türkiye’de çalınmadık kapı bırakmamak. Bu konudaki düşüncesi şöyle:
“Her kapı çalınacak. Arkadaşlarıma söyledim. Seçim sırasında da iktidarımız sırasında da bu temel hedef olacak. Hangi kapının arkasında ne yaşanıyor, onu bileceğiz ve ilgileneceğiz. Nasıl geçiniyorlar, hangi koşullarda yaşıyorlar, her kapıyı çalarak bunu öğreneceğiz. Dileniyorlar mı? Ne yaparak geçinmeye çalışıyorlar? O köprüde dövülmüş, bağlanmış, ölmek üzere bulunan küçük Bedrettin’in ailesi gibi ailelere ulaşacağız. Sorunlarını çözeceğiz.”

Öğretmenlik kariyer olacak
Baykal’ın hedeflerinden biri de öğretmenliği bir kariyer meslek haline getirmek. Bu konudaki sözleri de şöyle:
“Öğretmenliği bir kariyer meslek haline getireceğiz. Öyle ders başına ücret, sözleşmeli öğretmenlik gibi uygulamaları kaldıracağız. Bu uygulamalar öğretmenliğin etkinliğini kaldırmak için getirildi. Bunlar kalkacak, öğretmenlik hizmetinden yararlanılan bir kariyer meslek haline gelecek.”

Emekliler ve esnaf
CHP lideri, emeklilere de özel önem vereceklerini vurgularken şöyle konuştu:
“Emekliler Türkiye’de yoksullukla mücadelenin, sosyal sorumluluğunun en uygun kesimidir. Emekliler refah artışının, gelir artışının hep dışında tutuluyor. Oysa emekliler bizim için çok önemli, çok değerli. Emeklinin etrafında aile var. Türkiye’de aile yardımlaşması diye sosyolojik bir gerçek var.”
Baykal, ayrıca esnafa da büyük önem vereceklerini belirtti. Özellikle mahalle bakkallarının tasfiye edilmeye çalışıldığını, oysa bunun Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gerçeklerine uymayan yanlış bir politika olduğunu vurguladı.

Dinamik yönetim anlayışı
Baykal, CHP’nin yönetim biçimi ve kadrosunda da önemli yenilikler yapılacağını açıkladı. Yönetimin daha dinamik, hızlı karar alabilen ve uygulayabilen bir yapıya kavuşturulacağını belirtti. Bu amaçla, hareket ve karar alma serbestliği olan genel başkan yardımcılıkları sayısının artırılacağını, böylece yönetim kadrosunun hem yenilenerek hem de gençleşerek güçleneceğini kaydetti.