Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye’nin gözünü dün 32 yıl sonra işçilere, emekçilere açılan Taksim Meydanı’na çevirdiği saatlerde, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’la kahvaltıda bir araya geldik. Babacan, ekonominin sorumluluğunu üstlenmesinin birinci yılında gazetelerin Ankara temsilcilerini kahvaltıya davet etmişti.
Bir yandan Taksim’deki 1 Mayıs kutlaması, bir yandan Tunceli’den gelen terörist saldırı haberleri arasında Babacan, grafiklerle ekonomik durumu ve iyileşme işaretlerini anlattı.
Makro göstergeler iyileşme yönündeydi. Babacan, bu eğilim devam ederse Türkiye’nin kısa süre sonra küresel kriz öncesi rakamlara ulaşacağını söyledi.
İki soru
Soru-yanıt bölümüne geldiğimizde ise, siyasetteki gelişmelerin, örneğin anayasa değişikliğinin, referandumun veya bir erken seçimin etkilerinin nasıl olacağını sordum. Babacan, iç ve dış piyasalarda merak edilen ve kendilerine de yöneltilen iki soru olduğunu söyledi:
1- Zayıf bir koalisyon hükümeti olasılığı var mı?
2- Parti kapatma konu olur mu?
Babacan, ekonomi açısından riskin bu iki olumsuz senaryo olarak görüldüğünü de ekledi. Bunun dışında anayasa değişikliği, referandum, seçim gibi faktörlerin ekonomiyi olumsuz etkilemeyeceğini belirtti.

‘Ak Parti kapatılır mı?’
Babacan, meslektaşlarımızın sorusu üzerine, sorunun, “Ak Parti kapatılır mı?” anlamında sorulduğunu, DTP veya BDP’nin kapatılmasıyla ilgili bir soru olmadığını belirtirken, şöyle dedi:
“Zayıf bir koalisyon hükümeti veya Ak Parti’nin kapatılması olmazsa ekonomiye olumsuz bir etki de olmaz.”
Ali Babacan, bugün ikinci tur oylaması başlayacak olan anayasa değişikliği paketinin ekonomi açısından en önemli maddesinin parti kapatmayı zorlaştıran maddesi olduğunu da vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ekonomi açısından baktığınızda paketin en önemli maddesi parti kapatmayı yeniden düzenleyen maddedir. Ekonomi açısından olumlu olan Ak Parti’nin kapatılma ihtimalinin bu değişiklikle azalmasıdır. Bunun göstergelerinden biri de anayasa değişikliği ve demokratik açılımın kamuoyuna yansıtıldığı tarihten bu yana geçen süre içinde borsa endeksinin 100’den 116’ya yükselmiş olmasıdır. Demek ki, bu süreç ekonomiyi olumlu etkilemiştir. Çünkü anayasa değişikliği kapatma riskini azaltmıştır.”

Kapatma riski var mı?
Devlet Bakanı Babacan, gazetecilerin son dönemde AKP hakkında kapatma davası açılması yönünde işaret görülmediğini anımsatarak, böyle bir risk görüyor musunuz sorusuna ise şu karşılığı verdi:
“2008’de ciddi bir risk yaşadık. Ama anayasa değişikliğiyle bu risk hızla azalıyor.”

‘Açılımdan taviz yok’
Babacan, terör saldırılarının anayasa değişikliğini ve açılım sürecini baltalamaya yönelik olup olmadığı sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Bir ilişki olduğunu sanmıyorum. Havalar düzeldiğinde, yaz aylarında terör örgütünün saldırıları artıyor. Terörle mücadele uzun solukludur. Terörle mücadelenin sadece askeri enstrümanlarla yürütülemeyeceğini biliyoruz. Askeri enstrümanlar da çok önemli tabii ve mutlaka olmalı. Ama bunun yanı sıra diğer tedbirler de olmalı. Biz bu yönde önemli adımlar attık. Terör saldırıları oluyor diye demokratik açılım, huzur ve kardeşlik projesinden taviz vermemiz söz konusu olmaz. Çizgimizi değiştirmemiz söz konusu olmaz. Bunlar oluyor diye geri adım atmayız. Bazı kesimler belki vazgeçerler mi diye bekliyor olabilirler ama vazgeçme olmaz.”