Tehditkâr sözler var zararlı çıkarlar

20 Mart 2014

Milliyet gazetesi Yayın Yönetmeni Fikret Bila ve Danimarka muhabiri İrfan Kurtulmuş, Danimarka Kraliçesi II. Margrethe’e balayı haberlerinin olduğu Milliyet gazetesini hediye etti.

Kopenhag
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danimarka ziyaretinin son gününde gazetecilerin sorularını yanıtlarken BDP-HDP-Öcalan cephesini uyardı ve dikkatli olmaya çağırdı. Gül, son günlerde, bu kesimden ve dışarıdan tehditkâr ifadeler yansıdığını belirterek, şöyle konuştu:

‘Zararlı çıkarsınız’
“Herkesin çok dikkatli olması lazım. Dışarıdan laflar duyuyoruz, tehditkâr sözler, yeniden silahlı mücadele dönemine dönülmesi konusunda bazı söylemler işitiliyor. Onları uyarıyorum. Bunlar çok yanlış söylemlerdir. Yeniden silahlı mücadele dönemine dönmekten söz ediliyor. Doğrusu bundan zararlı çıkarlar. Türkiye sorunlarını milli birlik ve milli bütünlük içinde ve yüksek demokrasi standartlarıyla çözmeli. Birçok sorun da bu yaklaşımla gündemden kalktı. Doğrusu bunların takdir edilmesini beklerim. Suriye’de, Irak’ta ortaya çıkan şartları avantaj gibi görüp, bu tür söylemlere yönelmek yanlıştır. Türkiye, sorunlarını eşit vatandaşlık esası üzerinde ve yüksek demokrasi standartlarıyla çözmelidir.

Yazının Devamı

‘Komplo teorilerine inanmıyorum’

19 Mart 2014


Kraliçe II. Margrethe’nin önceki akşam Gül onuruna sarayında verdiği akşam yemeği devlet kanalı (DR) tarafından canlı olarak yayınlandı.

Türkiye’nin siyasi geleneği iyi değil. Bu geleneği değiştirmediğimiz sürece Türkiye’nin buradan arzu ettiğimiz seviyeye çıkması çok zor


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danimarka’da Kraliçe II. Margrethe tarafından çok yakın bir ilgi ile karşılandı. Kraliçe II. Margrethe’nin yanı sıra tüm kraliyet ailesi mensuplarının havaalanına kadar gelerek Cumhurbaşkanı Gül’ü karşılamaları, yakın ilginin önemli göstergelerinden biriydi. Keza Kraliçe II. Margrethe’in Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ü sarayda misafir etme konusunda ısrarcı olması da Türkiye’ye verilen önemin bir diğer göstergesiydi.
Gül, gazetecilerle yaptığı sohbette Türkiye’de yaşanan son gelişmelerden rahatsızlık ve üzüntü duyduğunu sık sık vurguladı. Yaşananların üzüntü verici olmakla birlikte geçeceğine de işaret eden Gül, “Bunlar da geçer. Ne dönemler yaşanmış. Ne olağanüstü dönemlerden geçilmiş. Bu da geçer ama önemli olan hasar bırakmadan, en az hasarla geçmesidir” vurgusu yaptı.
Yaşanan sorunların aşılması konusunda hedefin Avrupa Birliği standartlarını olduğunu

Yazının Devamı

Askere sızma gayreti de var

6 Şubat 2014

Başbakan Erdoğan, Almanya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, evinin dinlenmesiyle ilgili savcılığın ‘gizli’ dosyalarının dahi servis edildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, ‘paralel yapının’ askere sızmaya çalıştığını anlattı

Fethullah Gülen cemaatini kastederek, ‘yeni siyasi aktörler çıkabilir, 2015 seçimine hazırlık yapanlar var’ diyen Başbakan Erdoğan, artık ağır ceza mahkemesi kararı olmayan MİT ve Emniyet İstihbarat tarafından yapılan dinlemenin delil olmayacağını açıkladı



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in daveti üzerine Berlin’e yaptığı ziyaretten dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uçaktaki sohbetin ağırlıklı konuları; AB ile sıklaşan temaslar, 17 Aralık’ta gündeme gelen yolsuzluk ve rüşvet iddialarına dayalı operasyonlar, sonrasında savcı ve polislerin görevlerinin değiştirilmesi, telefon dinlemeleri ve tapeleri ile HSYK’yla ilgili çalışmalardı.
Başbakan Erdoğan, evinin dinlenmesinin, “casusluk” olduğunu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu konuyla ilgili bir dosyanın gönderildiğini söyledi.

Yazının Devamı

CHP’nin gördüğü fırsat

16 Ocak 2014

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir süre önce Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe ofisinde yaptığı gibi, gazetelerin genel yayın yönetmenleri, yazarları ve haber sitelerinin yazarlarıyla öğle yemeğinde bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu’nun gündeminde ağırlıklı olarak yolsuzluk soruşturmaları ve HSYK sorunu vardı.
Kılıçdaroğlu’nun temel mesajı, yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin soruşturmaların ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün devreye girmesiyle oluşan zeminde, AB standartlarında bir HSYK oluşturulması ve bu vesileyle yeniden yargılama yolunun açılmasıydı.

Gül’ün hükümete mesajı
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül’ün Başbakan ve muhalefet liderleriyle görüşerek bir çıkış yolu göstermesini çok olumlu buluyor. İyi niyetli bir girişim olarak görüyor. Gül’ün bu girişimiyle oluşan zeminin bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor.
İktidarın HSYK yasa teklifinin bu haliyle Meclis’ten geçmesi ve Cumhurbaşkanı’nın önüne gitmesi halinde Gül’ün veto edeceğine inanıyor. Aksi halde Cumhurbaşkanı’nın kendisiyle çelişeceğini ifade ediyor.
CHP liderini böyle düşündüren, Cumhurbaşkanı Gül’ün hükümet kanadına “yasa teklifi bu haliyle

Yazının Devamı

Hoş geldin Bünyamin!

7 Ocak 2014

Haber bazen ölümün kol gezdiği yerdedir; bir cephede, bir depremde, bir yangında, bir selde, bir çatışmanın ortasında, bir uçurumun kenarında, bazen denizin bazen yerin altındadır. Bünyamin Aygün gibi ölümle burun buruna gelmek dahil her türlü riski göze alarak haber peşinde koşmanın ne demek olduğunu, en iyi muhabirlik ruhunu yitirmemiş, gazeteciliği araç olarak değil amaç olarak gören ve yaşayan meslektaşlarımız bilir.
Bünyamin hiç yitirmediği muhabirlik ruhuyla daha önce birçok kez yaptığı gibi yine birçok riski göze alarak Suriye sınırına habere gitmişti. Büyük zorluklarla sınır boyundaki yaşananları yaşayarak görüntülemek ve haberleştirmek için Reyhanlı’dan Suriye’ye geçmişti. 24 Kasım’da bölgeye ulaşan Bünyamin silahlı bir grup tarafından kaçırıldı ve 40 gün boyunca ölümle burun buruna yaşadıktan sonra önceki gün özgürlüğüne kavuştu. İstanbul’a iner inmez yine gazeteye koştu. Büroya girip arkadaşlarıyla kucaklaştıktan sonra gripten yeni kalkmış Ozan’a (Güzelce) dönüp “sen istersen git dinlen, ben bugün çalışırım” diyerek oturdu hasret kaldığı masasına.
Yılın “basın fotoğrafı” ödülünü Suriye’de çektiği karakol baskını fotoğrafıyla daha yeni almıştı. 40 günlük esaretten

Yazının Devamı

Erdoğan yeniden yargılamaya sıcak

5 Ocak 2014

Başbakan Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe’deki ofisinde gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltılı bir basın toplantısında bir araya geldi.
Başbakan’ın sunuş konuşmasında da belirtiği gibi toplantının amacı, 4 bakanın da kabineden ayrılmasına neden olan 17 Aralık gözaltıları ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili soruları yanıtlamaktı.
Başbakan Erdoğan’ın konuşması ile soru ve yanıtlar üç konu etrafında toplandı. 17 Aralık operasyonlarıyla gündeme gelen yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, Fethullah Gülen cemaati ile hükümet arasında yaşanan gerginlik, bu bağlamda Başbakan’ın “paralel devlet” söylemi ve Yalçın Akdoğan’ın “orduya kumpas” ifadeleriyle gündeme gelen yeniden yargılamaya yönelik formül arayışlarıydı.
Başbakan Erdoğan, 17 Aralık gözaltılarını ve sonrasındaki girişimleri şahsına ve hükümete “komplo” ve “darbe girişimi” olarak tanımlıyor. “Yolsuzluk kılıfı altında bir darbe girişimi” ifadesini kullanıyor.

Evdeki paralar hata

Yazının Devamı

Gereğini gerektiği yerde ben yaparım

9 Kasım 2013

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Avrupa ziyaretinin son durağı Polonya’da, Polonya Başbakanı Donald Tusk ile bir araya geldi.Fotoğraf: MEHMET KAMAN-AA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Finlandiya, İsveç ve Polonya’yı kapsayan gezisinin son gününde, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yaptığı çıkış gündemin en üst sırasına oturdu.
Arınç’ın Sırbistan’ın başkenti Belgrad’tan TRT canlı yayınında Başbakan’a yönelik sitem dolu sözlerine Erdoğan’ın vereceği yanıt merak ediliyordu.
Gezinin son gününde, Varşova’da gazetelerin genel yayın yönetmenlerinin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bu konuyu medya aracılığıyla konuşmayı doğru bulmadığını belirtti. Bu konuyla ilgili sorulara, “Biz kendi aramızda görüşürüz. Gereğini gerektiği yerde ben yaparım. Bunu konuşacağım mahal burası veya medya değil” karşılığını verdi. Anayasa görüşmelerinin tıkanması konusunda CHP’yi samimiyetsizlikle suçlayan Erdoğan, “Samimi değiller. İki partinin gücü yeterli, 63 madde değil hepsini çıkaralım” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, Adana’da ihbar üzerine durdurulan tırdan çıkan roket başlıkları için de “Aslında o TIR’ın yakalanması Türkiye Cumhuriyeti’nin hassasiyetini gösterir.

Yazının Devamı

Ben görevdeyken kimsenin burnu kanamadı

11 Ekim 2013

Balyoz davası sürecinde ismi en çok gündemde olan isimlerden biri de dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök oldu. Zaman zaman sanık silah arkadaşlarının, avukatlarının ve ailelerinin eleştirilerine hedef oldu. Mahkemenin Özkök’ü tanık olarak çağırmaması, tanık olmak için başvurmaması, sanıkların davetiyle değil ancak mahkeme davetiyle tanık olabileceğini söylemesi eleştirildi.
En çok eleştirilen sözlerinden biri de “kasaptaki ete soğan doğramam” sözüydü. Darbe girişimi iddiasıyla ilgili olarak da “var da diyemem yok da diyemem” şeklindeki sözleri de dava süresince çok tartışıldı.
Özkök Paşa’nın bu süreçte zaman zaman sorularımıza verdiği yanıtlar da gündem oluşturdu.
Balyoz davasının Yargıtay’da sonuca bağlanmasından sonra da Özkök’e ilişkin eleştiriler devam etti. Yargıtay’ın kararını açıklamasından sonra Hilmi Özkök’ü arayarak, Yargıtay’ın kararını nasıl değerlendirdiğini ve yöneltilen eleştirilere yanıtının ne olduğunu sordum. Özkök, görüşlerini 5 maddede topladı. Özkök Paşa’nın yanıtları aynen şöyle:

‘Büyük üzüntü duymaktayım’
“Balyoz davasının Yargıtay safhası sona ermiştir. Hüküm giyen arkadaşlarım için büyük üzüntü duymaktayım. Beraat

Yazının Devamı