Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) toplantısı için New York’a yaptığı 5 günlük ziyarette dönüm noktalarından biri ABD Başkanı Barack Obama’nın telefonu ve hemen ardından Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın ziyaretiydi.
Erdoğan’ın, ABD tarafının talebi üzerine yaptığı bu görüşmelerden sonra, yetkililerin verdiği bilgi, Türkiye’nin tezleri ve taleplerinin büyük ölçüde kabul gördüğü şeklindeydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’tan dönerken sorularımıza verdiği yanıtlar da bu görüşmeler sonrasında Türkiye’nin hareket tarzının netleşmeye başladığını gösterdi.
Üç öncelik
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda Türkiye’nin koalisyonun yapacağı çalışmalar sonrasında kendisine verilecek görevleri yerine getireceğini açıklamasının yanı sıra, Ankara’da yapılacak güvenlik toplantısı ve ardından tezkerenin çıkarılmasıyla harekete geçileceğini vurgulaması bir “kararlılık” işaretiydi.
Bu açıklamalarla IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonda Türkiye’nin askeri olarak da aktif görev alacağı yansıtılmış oldu.
49 rehine kurtarıldıktan sonra Türkiye’nin pozisyonunun değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, koalisyon güçlerinin şu an hava ve kara harekâtı konusundaki ayrıntıları çalıştığını belirtti ve “Türkiye, üzerine düşen görevi yerine getirecek” dedi...Tezkere kabul edildikten sonra Türkiye’nin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Şartlar 102 gün önceki gibi değil. Tezkereyle birlikte adım atmamız gerekiyor. Hudutlarımızı korumak durumundayız” diye konuştu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüş yolunda aralarında Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila’nın da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 gün süren ABD ziyaretinin ardından, Türkiye’yi, bölge ülkelerini ve IŞİD karşıtı koalisyona katılan ülkeleri yakından ilgilendiren çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye’nin 49 rehine kurtarıldıktan sonra değişen pozisyonu, sınır güvenliği konusunda ne yapılacağı, Türkiye’nin operasyonların neresinde olacağı ve ne zaman harekete geçeceği konularında, Türkiye’ye dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, koalisyon güçlerinin şu an hava ve kara harekatı konusundaki ayrıntıları çalıştığını,
*New York
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın IŞİD sorununun çözülmesi için havadan bombalamanın yeterli olmayacağı, uçuşa yasak güvenli bir bölge olması gerektiği görüşü New York’taki temaslarının son gününde daha fazla kabul görmeye başladı. Erdoğan’ın yakın çevresindeki uzmanlar bu durumu şöyle ifade ettiler:
“Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu görüşü ilettiği liderlerden hiçbiri ‘hayır’ demedi. Görüştüğümüz herkes Türkiye’nin yaklaşımının doğru ve taleplerinin yerinde olduğunu kabul ediyor. Ancak nasıl harekete geçileceği konusunda net bir fikirleri yok.”
ÖSO formülü
ABD Başkanı Obama ve heyetinin yaklaşımını sorduğumda da Erdoğan’ın yakın çevresi şu yanıtı verdi:
NEW YORK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Birleşmiş Milletler’deki (BM) temaslarından Ankara’nın IŞİD sorununun çözümüne ilişkin yaklaşımı da ortaya çıkmaya başladı.
Erdoğan’ın Ankara’nın askeri ve siyasi adımlar atabileceğini açıklamasından sonra dün sabah görüştüğüm Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin tutumunu şöyle özetledi:
“Bizim konumumuz diğer ülkelerden çok farklı. Sorun bizim komşularımızda yaşanıyor ve en fazla Türkiye’yi etkiliyor. En ağır yükü tek başına Türkiye taşıyor. O nedenle biz daha temkinli daha ihtiyatlı olmak zorundayız. Askeri adım derken bunu geniş bir yelpazede düşünmek lazım. Böyle hassas konularda Türkiye’nin ne yapacağını bağıra bağıra ilan etmesini beklemek gerçekçi olmaz.”
Çavuşoğlu, BM temaslarında muhataplarına uçuşa yasak bölgenin neden gerekli olduğunu anlattığını vurgularken BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın da uçuş yasağı olmadan güvenli bölge olamayacağı görüşünü paylaştığını söyledi.
İki aşamalı öneri
New York’ta sorularımızı yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Suriye’de Rakka kentini bombalamasıyla ilgili ‘Havadan bombalıyorsun, sonra ne oluyor? Sonra tekrar harekete geçiyorlar. Dolayısıyla meselenin aslını çözmüyor. Çözmek için özellikle Suriye tarafında uçuşa yasak bir bölge ilan edilmesi lazım’ dedi.
ABD’nin bazı Arap ülkeleri ile birlikte IŞİD’in merkezi konumundaki Suriye’nin Rakka kentini havadan bombalaması Birleşmiş Milletler (BM) çalışmalarının yürütüldüğü New York’ta da gündemin ilk maddesiydi.
BM’nin sabahki oturumlarına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlarken Türkiye’nin bu operasyona olumlu baktığını söylemesi ve Ankara’nın askeri ve siyasi destek dahil üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu vurgulaması da dikkat çekiciydi. Erdoğan ilk kez askeri destekten söz etmiş oldu.
Türk Evi’nde resepsiyon
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dolmabahçe’deki ofisinde gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Davutoğlu; Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay’ın da hazır bulunduğu toplantıda gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı
Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye seslenerek “Muhatabınız artık benim, Cumhurbaşkanı değil. O siyaset ve partiler üstü bir konumda” dedi.
Başbakan Davutoğlu, siyasette ve toplumdaki kutuplaşmayı değerlendirirken, “Ben yumaşamadan yanayım” derken Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin söylem ve tutumlarını eleştirdi. “Ben Kılıçdaroğlu’nu tebrik ettim ama o beni tebrik etmedi. Meclis Genel Kurulu’nda Bahçeli’nin elini sıktım ama o benim gerçek Başbakan olmadığımı söyledi” dedi ve “Bahçeli’nin şahsi nezaketini siyasi nezakete yansıtmasını bekliyorum” diye ekledi.
Davutoğlu, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin çözüm süreci olduğunu da vurguladı. Bu sürecin provokasyonlara kurban edilmemesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Davutoğlu’nun gündemdeki konulara ilişkin görüşleri şöyle:
“Muhatabınız artık benim”
Ahmet Davutoğlu, en önemli hedefin Filistin’de kalıcı ateşkes sağlanması olduğunu söyledi. Katar’da hazırlanan ortak metne İsrail ve Hamas ‘evet’ derse 7 günlük ateşkes için bugün Paris’te zirve yapılacak
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Katar’a hareket etmeden önce İsrail ve Gazze saldırısına ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Fransa’ya yapacağı resmi geziyi izlemek üzere Ankara Esenboğa Havalimanı’nda dün sabah saat 6’da buluşacaktık ki Dışişleri yetkilileri İsrail-Filistin ateşkes görüşmelerindeki gelişmeler nedeniyle programın değiştiğini bildirdiler.
Esenboğa’ya vardığımda, Davutoğlu’nun rotası Fransa’dan Katar’a çevrilmişti. Dışişleri Bakanı, önce Katar’a uçacak, orada her şey olumlu gelişirse, Dışişleri bakanları Paris’e geçecek ve ateşkes imza altına alınacaktı.
Davutoğlu’yla Esenboğa’da buluştuğumuz saatlerde İsrail’in Birleşmiş Milletler okuluna yaptığı saldırı, yaşamını yitiren 15 kişi, çocukların perişan görüntüleri, bunun üzerine Hamas’ın yaptığı intifada çağrısı, Batı Şeria’da durumu protesto için toplanan Filistinlilere İsrail güvenlik güçlerinin yaptığı müdahale haberleri konuşuluyordu. Ekranlarda Mescid-i Aksa’da
Ordu mitinginden dönerken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, nasıl bir cumhurbaşkanı olacağıyla ilgili soruya ‘Hizmet edeceksek, teamüllerin çizdiği bir cumhurbaşkanı olmaz. Anayasa’nın çizdiği cumhurbaşkanı olurum’ cevabını verdi...Başbakan Erdoğan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile ilgili bir çalışmalarının olduğunu belirterek şunları söyledi: Böyle bir TİB olmaz. Zaten MİT de bu işi yapabiliyor. TİB’i kurumsal olarak kaldırıp, yetkilerini MİT’e devredeceğiz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumburbaşkanı adayı olduktan sonra 11. mitingini Ordu’da yaptı.
30 Mart yerel seçimlerinde Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı CHP’li Seyit Torun’dan alan AK Partili Enver Yılmaz, İl Başkanı Hüseyin Akyol’la birlikte canlı bir meydan, esprili pankartlar ve iyi bir organizasyon gerçekleştirmişlerdi.
Ordu meydanının en görünür yerlerine astıkları “Büyük usta ordu emrinizde” , “Arkasında ordu var” pankartlarıyla “ordu-siyaset” ilişkisine gönderme yapmışlardı. Bu ifadeler mitingi izleyen bakanlar, milletvekilleri ve diğer siyasiler tarafından da tebessümle karşılandı.
Yıllarca solun kalesi olarak bilinen Ordu’da Belediye Başkanlığı’nı AK Parti’nin