Tabloyu gör kararını öyle ver

15 Mayıs 2010

CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Deniz Baykal’ın dün yaptığı iki görüşmenin sonucu merak ediliyor. Baykal, genel başkan adaylığı için adı geçen Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’le ayrı ayrı görüştü. Kılıçdaroğlu ve Tekin, son dönemde CHP’de isimleri öne çıkan iki isim. İstanbul’da birlikte elde ettikleri başarı, ortak hareket etmelerine ve “ikili” olarak anılmalarına da neden oldu.

‘Bilerek karar ver’
Kılıçdaroğlu ve Tekin’le yaptığı görüşmelerden sonra Deniz Baykal’la görüştüm. Baykal, sorularıma şu yanıtları verdi:
Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüştünüz. Bu görüşme merak ediliyordu. Neler söylediniz?
- Ben aynı noktadayım, dedim. Bekleyişi sürdürüyorum. Bir tek gerçek var; ben genel başkanlıktan istifa ettim. Şimdi partinin yeni bir genel başkan seçmesi gerekiyor. Daha önce de arkadaşlara söylemiştim. Yeni süreçte böyle bir gelişme ortaya çıkar, partiyi parçalamayacak, çizgisini değiştirmeyecek, uzlaşmaya dayalı bir yönetim ortaya çıkarsa, ben bundan sevinç ve mutluluk duyarım, dedim.
Sayın Kılıçdaroğlu, sizin veya kendisinin adaylığıyla ilgili bir şey söyledi mi?

Yazının Devamı

Baykal: Önce kaseti incelesinler

14 Mayıs 2010

CHP eski milletvekili Oya Araslı’nın annesinin cenaze törenine katıldıktan sonra, gazetecileri atlatan Deniz Baykal’ın nereye gittiği merak konusu oldu. Baykal’ın bulunamadığı 2.5 saat içinde soruşturmayı yürüten savcıyla buluştuğundan, Kemal Kılıçdaroğlu’yla bir araya geldiğine; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül veya 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaret ettiğine kadar değişik spekülasyonlar ortaya atıldı.

Başsağlığı ziyareti
Baykal’la evine döndükten sonra konuştum:
Gazetecileri atlatmanız merak uyandırdı. Önemli görüşmeler yaptığınız söylendi. Neredeydiniz? Kimlerle görüştünüz?
- Hepsi spekülasyon. Petek’in (danışmanı Petek Gürbüz) babasına başsağlığı ziyaretine gittik. Daha önce gidememiştim. Peşimizde gazeteci ordusuyla gitmek istemedim, belki insanlar rahatsız olurlar diye. Yanımda milletvekili arkadaşlarım ve özel kalemden arkadaşlar vardı.
Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüştüğünüz de söylendi?

Yazının Devamı

Baykal: Kırılırım diye düşünmeyin

13 Mayıs 2010

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, NTV’de, “Deniz Baykal’ın aklındaki isim Kemal Kılıçdaroğlu” deyince ortalık birden karıştı. CHP yöneticilerinden arka arkaya açıklamalar geldi. Baykal’ın isim telaffuz etmediği söylendi. Kısa süre içinde de Özyürek, bir düzeltme yaptı. Yanlış anlaşıldığını söyledi.

‘Arayıp, düzeltti’
Bu açıklamaların ardından Deniz Baykal’la konuştum:
Sayın Özyürek, aklınızdaki isim olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu zikretti. Ortalık hareketlendi. Sonra bir düzeltme yaptı. İzleyebildiniz mi?
- Hayır ben izlemedim. Ama Mustafa Özyürek beni aradı, ben bir ifade kullandım ama yanlış anlaşıldı, sonradan düzelttim, dedi. Herhalde akla gelen isimler denilince, Kemal Bey’i o anlamda söylemiş.

Yazının Devamı

‘Yeni kadronun önünü kapamam’

12 Mayıs 2010

Baykal: Benim için önemli olan CHP’nin bütünlüğü, çizgisi ve politikalarıdır. Bunlara sahip çıkacak yeni bir kadronun ortaya çıkmasını mutlulukla karşılarım Baykal’a göre, bu aşamadan sonra ideal çözüm “dinamik ve genç bir kadro”nun parti yönetimini üstlenmesi ve CHP’nin temel çizgisinde yürümesi

CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa ettikten sonra konuştuğum Deniz Baykal, Fethullah Gülen Hoca ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün bu işle bir ilgileri olmadığını söylemişti. Bu bilgileri dün yansıtmıştım.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, dün telefonla aradı. Baykal’ın, “Sarıgül’ün bu işle ilgisi yok” açıklamasına memnun olduğunu ifade ettikten sonra ekledi:
“Sayın Deniz Baykal’ın bu sözlerine çok memnun oldum. Gerçek budur. Benim veya arkadaşlarımın böyle bir işle alakası olamaz. Benim ne kasetle ne de suikast ihbarıyla bir ilgim var. Böyle bir şey düşünülebilir mi? Ben Sayın Baykal’la abi-kardeş gibi çalıştım. Çok güzel günlerimiz oldu. Daha sonra ben siyasi olarak anlaşamadım. Ayrı bir hareket, ayrı bir siyaset oluşturduk. Benim mücadelem CHP ile değil iktidarladır.”

Baykal ne yapacak?
Deniz Baykal’ın bundan sonraki süreçte ne yapacağı merak konusu. 22-23 Mayıs

Yazının Devamı

Baykal: “Gülen’in ve Sarıgül’ün ilgisi yok”

11 Mayıs 2010

Genel başkanlıktan istifa ettikten sonra Deniz Baykal’la evinden telefonla konuştum. Sesi rahatlamış geliyordu. “Kararınız hayırlı olsun” dedikten sonra sordum:
İstifa kararını nasıl aldınız? Duygularınız nelerdi?
- Evden hiç çıkmadım. Dört gün boyunca telefonun başından kalkmadım. Bütün telefonlara ben cevap verdim. Her kesimden insanlar, partili, partisiz vatandaşlar aradı. Hepsini dinledim. Bu oyuna gelme, istifa etme dediler. Ben zihnimde sürekli değerlendirme yaptım. Zihnimde şekillendirdim. İstifa etmemin bu komplonun ortaya çıkarılması açısından; kendim ve partim için en doğru yol olacağına karar verdim.
Bu kararınızı ailenizle birlikte mi aldınız?
- Ailem hep yanımdaydı. Olcay hep yanımdaydı, hepsi destek oldular. Kızım geldi, oğlum geldi. Onlar da kararımı saygıyla karşıladılar.

Gülen’in telefonu

Yazının Devamı

Baykal cephesinden izlenimler

9 Mayıs 2010

CHP lideri Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntülerin internet ortamında yer almasından sonra nasıl bir tutum alacağı sorusu gündeme geldi.
Yaklaşan CHP kurultayı da anımsatılarak, Baykal’ın istifa etmesi gerektiği yorumları yapıldı. İstifa çağrısı yapan yazarlar oldu.
Baykal cephesinde durum nedir? Bu iddialara ve çağrılara nasıl bakıyor? İstifa etmesi söz konusu olabilir mi?

İstifa eğilimi yok
Baykal’la yaptığım konuşmadan edindiğim izlenim, istifa eğilimi taşımadığı yönünde. CHP, görüntüler üzerinde teknik bir inceleme yaptırıyor. CHP merkez yönetiminde, ortaya atılan iddiaların Baykal’ı istifaya zorlamak ve tasfiye etmek amacına yönelik olduğu düşüncesi hâkim.

Yazının Devamı

CHP’nin aykırılık dayanakları

8 Mayıs 2010

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum hazırlıklarına başladıklarını açıkladı. Partisinin gençlerinden referandum için şimdiden çalışmaya başlamalarını istedi. Referandumun yeni çıkarılan yasaya göre temmuzun sonuna denk geleceği tahminleri yapılıyor, bazı tarihler veriliyor.
Ancak, referandumdan önce Anayasa Mahkemesi aşaması var. Anayasa Mahkemesi’nin alacağı karar, referandum takvimini değiştirebilir. Nedeni ise, CHP’nin iptal başvurusu yaparken ayrıca yürürlüğü durdurma talebinde de bulunacak olması.

Yürürlük durursa
Anayasa Mahkemesi, CHP’nin talebi doğrultusunda yürürlüğü durdurma kararı verirse, bu durumda referandum takvimi de durur. Referandum takvimi, ancak Anayasa Mahkemesi’nin davanın esası hakkında karar vermesinden sonra yeniden işlemeye başlar.
Yüksek Mahkeme, CHP’nin talebini yerinde görmez ve yürürlüğü durdurma kararı vermezse, o zaman, referandum takvimi kesilmemiş olur.
Bu halde de ortaya başka bir tartışma çıkacaktır. Referandum süresini kısaltan yasanın, seçim yasası gibi değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusu gündeme gelecektir. Bu konuyu da Yüksek Seçim Kurulu’nun karara bağlaması gerekiyor. Yüksek Seçim Kurulu, referandum yasasının, seçimi

Yazının Devamı

Tutarsız eleştiriler

7 Mayıs 2010

İktidar partisinin verdiği fireleri bir bilgiye dayanmadan eleştirenlerin tutarsızlıkları sırıttı. Kraldan fazla kralcı olmak adına yapılan suçlamalar, iktidar partisinde destek bulmadı, aksine yadırgandı. Bu ilk kez olmuyor. Daha önce de Başbakan’ın hoşuna gider düşüncesiyle yapılan bazı eleştiriler bizzat Başbakan tarafından ağır bir dille eleştirilmişti.

Ergenekon kolaycılığı
İktidara yaranma yarışı içine girenlerin başvurdukları kolay bir yöntem var: Önüne geleni “Ergenekoncu” diye suçlamak. Bunu yaparken bir de çok derin analizler yaparak inandırıcı olmaya çalışmaları, komik kalıyor.
Örneğin, anayasa oylamalarında 8. maddeye ret oyu veren iktidar milletvekillerini, “uyuyan bir terör hücresi”ne benzetmeleri... Meğerse Ergenekon, AKP’nin içine bir hücre yerleştirmiş ve uykuya bırakmış; lazım olduklarında uyandırmış ve kullanmış. 8. maddeye ret oyu verenler işte bu hücreymiş!
Keza BDP, “Kürt Ergenekonu”ymuş; bu da 8. madde oylaması sırasında ortaya çıkmış. Arkadaşlar durumu hemen tespit etmişler!

Yazının Devamı