CHP Kurultayı’na ikinci gün de ilgi yoğundu. Salon yine doluydu, bahçe de hareketliydi. Dün oybirliği sayılabilecek bir destekle genel başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, salona girdiğinde yine izdiham yaşandı. Delegelerin ve partililerin heyecanı ilk günkü gibi devam ediyordu.
Liste savaşı yok
Parti listesinin belirlenmesinde yine bazı gerginlikler yaşandı ancak CHP’nin eski kurultaylarından hatırladığımız “liste savaşları” yoktu. Genel Sekreter Önder Sav ile İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin arasında bir liste rekabeti yaşandığı kulislere yansıdı. Ancak, sorun dün sabaha karşı Kemal Kılıçdaroğlu’nun devreye girmesiyle aşıldı. Sabah erken saatte Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu’nu evinde ziyaret etti ve “iki liste çıkacak” söylentisi son buldu.
Kuşkusuz listede ismini göremeyenlerin tepkileri vardı ancak bu salona ve kulise hâkim bir hava oluşturmadı. “Neden çarşaf liste yapılmadı” eleştirileri dillendirildi ama soruna dönüştürülmedi.
Barış havası
Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın laiklik ve cumhuriyet değerlerini öne çıkaran çizgisinden çok Bülent Ecevit’in halkçı çizgisine yakındı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında, CHP’nin “devletçilik” ve “laiklik” ilkelerini geride tutarken, “halkçılık” ilkesini öne çıkardı.
‘Laiklik değil işsizlik’
Vurgu yapmak bir yana “laiklik”ten hiç söz etmedi. Konuşmasını devlet de dahil kutsal kavramlara değil doğrudan yoksul halkın sorunlarına ayırdı. Laikliği değil işsizliği konuştu. Mesajları sokaktaki, tarladaki, fabrikadaki, dükkândaki vatandaşa yönelikti. Geçim derdine odaklanmıştı.
Dokunmadan öte dokundurma
Kılıçdaroğlu, doğrudan vatandaşa dokunan bir konuşma yaptı. Bu dokunma zaman zaman “dokundurma”ya kadar vardı. CHP’ye oy vermeyen yoksul kitlelere sadece dokunmadı. Emeklilere hitap ederken yaptığı gibi dokundurdu da...
Deniz Baykal’ın 18 yıldır sürdürdüğü genel başkanlıktan ayrılmasından sonra bugün yapılacak olan CHP kurultayının tarihi bir önem taşıyacağı açık. CHP liderliğini Baykal’ın yerine, Kemal Kılıçdaroğlu’nun üstlenmesi bekleniyor.
CHP kulislerini, dün televizyon haberciliğinin en önde gelen isimlerinden ve CNN Türk’teki Medya Mahallesi programının yapımcısı, sunucusu Ayşenur Arslan ile birlikte yokladık. Aldığımız bilgi ve izlenimleri paylaşalım...
Son yıllarda artık rutine binen kurultaylara basının ilgisi giderek azalmıştı. Oysa CHP’nin kurultayını izlemek için başvuran gazetecilerin sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Bu, kurultayın yoğun ilgi göreceğinin ilk işareti. Ankara’daki oteller tıklım tıklım dolu. Gazeteciler yer bulmakta zorlanıyor.
Arkadaki isim: Yakup Kepenek
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başını kaşıyacak vakti yok. Meclis’teki çalışma odası dolup dolup taşıyor. Bütün televizyonlar ve gazeteler her gün peşinde...
Bu koşuşturma içinde Kılıçdaroğlu, özel bir ekip ile özel bir büroda kurultay konuşmasını hazırladı. Kılıçdaroğlu, konuşmasının ana hatlarını belirledikten sonra uzman bir ekiple son şeklini verdi.
Sakin, sessiz bir arkadaşımızdı İsmail... İstasyonun yakınlarında otururdu. Bazen Çelikel Lisesi’nin merdivenlerinden çarşıya kadar yürürdük. Üç sene aynı sınıfta okuduk, aynı sıralarda oturduk.
Zonguldak’ın kömür karasına inat gibi bembeyazdı İsmail. O yıllarda hangimiz bilebilirdik ki, İsmail, 30 yılını kapkara kömür ocaklarında geçirecek; sadece bareti beyaz kalacak...
Öyle oldu...
Lise arkadaşım İsmail Güner, maden mühendisi oldu, beyaz baretini taktı ve kömür ocaklarına indi...
Ama dünkü inişi farklıydı...
Grizu patladıktan sonra harap olan kuyudan “Karadon Müessese Müdürü” olarak iniyordu ve neyle karşılaşacağını biliyordu.
CHP Genel Başkan Vekili Cevdet Selvi, Deniz Baykal’i ziyaret ettikten sonra, kapıdaki gazetecilere:
- İçten kırgın, dedi.
Gazeteciler, “Kime kırgın?” diye sorunca da:
- Tek tek insanlara değil, kaderine kırgın, diyerek, sözün gideceği adresi değiştirdi.
‘Kendime izin vermem’
Cevdet Selvi’nin açıklamasından sonra Baykal’a, kime kırgın olduğunu sordum:
CHP Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dün Ankara büromuzda konuk ettik.
Kılıçdaroğlu’yla sohbet ederken, CHP’nin il başkanları toplantısından da destek haberleri geliyordu.
Bir saati aşkın süre sonunda Kemal Bey’i büromuzdan uğurladıktan hemen sonra da 77 il başkanının kendisini desteklediği haberi geldi. Kılıçdaroğlu ile söyleşimize geçmeden önce, Deniz Baykal’ın il başkanlarının kararını nasıl karşıladığını yansıtayım.
Baykal: Öngörmüştüm
Deniz Bey’e il başkanlarının kararını sordum. Şu yanıtı verdi:
- Ben, il başkanları toplantısına gönderdiğim mesajda her şeyi söyledim. O mesaj dikkatli okunursa görüşlerim rahatlıkla anlaşılır. Zaten ben bu gelişmeleri öngörerek o mesajı göndermiştim. O mesajımda el birliğiyle bir yönetim oluşturun, diyorum. Ayrışmaya yol açmayın, diyorum. Tabii bazı başka mesajlarım da var. Siyasi bir sınavdan geçtiğimiz, üzücü, siyasi ibret manzaraları yaşadığımız gibi. Benim bu mesajlara ekleyecek başka bir sözüm yok. Yeni bir şey söylemiyorum.
CHP’de dün baş döndürücü hızda gelişmeler yaşandı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamasından sonra yanıtı aranan ilk soru, “Baykal’ın desteği var mı?” sorusuydu.
Bu soruya verilen ilk yanıt, “Önder Sav desteklediğini açıkladı. Sav, Baykal’ın onayını almadan bunu söylemez. Baykal da destekliyor” oldu.
CHP kulislerine yansıyan bu yanıt, önce milletvekillerini harekete geçirdi. Milletvekilleri, Kılıçdaroğlu’nu arayarak desteklerini bildirdiler. Kılıçdaroğlu’na destek beyan eden milletvekili sayısı çok kısa sürede 60’a ulaştı.
Kılıçdaroğlu rüzgârı
Adaylığını açıklamasından sonraki birkaç saat içinde CHP’de “Kılıçdaroğlu rüzgârı” esti. Milletvekilleri televizyonlarda Kılıçdaroğlu’nu destekleyen açıklamalar yaptılar. Bazı il başkanları da açıktan destek bildirdiler. Bu, Kılıçdaroğlu’nun moralini yükseltti.
CHP kurultayında genel başkanlığa bir aday çıkacak mı? Deniz Baykal’ın istifasından sonra gözler Kemal Kılıçdaroğlu’na çevrilmişti.
Baykal’ın, Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’le görüşmesinden sonra merak daha da arttı. Kılıçdaroğlu, bu görüşmeden sonra “Adayım” veya “Değilim” demedi. Baykal’ın, partiyi bir arada tutacak, üzerinde tavandan tabana uzlaşma sağlanacak bir isim bulunmalı, önerisini tekrarladı.
Kararı kendi verecek
Kılıçdaroğlu aday olacak mı, olmayacak mı? Baykal’ın, Kılıçdaroğlu veya bir başka isim telaffuz etmediği biliniyor. Baykal’dan bir işaret gelmedi.
Bunun anlamı, aday olmayı düşünenler varsa, partiyi yoklayıp, uzlaşma sağlayıp öyle karar vermeleri gerekiyor. Bu, Kemal Kılıçdaroğlu için de geçerli.
Eğer Kılıçdaroğlu, ismi üzerinde genel merkez yönetimini de içeren bir uzlaşma sağlayabilirse, ancak o zaman aday olabilir. Yıllardır CHP Genel Sekreterliği görevini yürüten Önder Sav ve arkadaşlarının desteğini alması gerekiyor. CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun zorluğunun bu noktada olduğuna vurgu yapılıyor.