Tahtaravalliden çok bahseder olduk. Bir aşağı, bir yukarı. Şimdi ayaklarımız yere basıyor. Çünkü aşağıdayız. Teknik adamların mağlubiyetlerden sonra bilgilerini süslemelerine bayılıyorum. Ne kadar da güzel sözlerle açıklıyorlar mağlubiyetleri. Adeta parti kongresindeki muhalif siyasiler gibi. Öyle ki, "şu.. şu.. şu.. olmadığı için bu.. bu.. bu.. oldu" demeleri yok mu? Ayrıca "bu.. bu.. olduğu için de şu.. şu.. oldu" diyorlar. Eh teknik adamlar böyle diyorlarsa doğrudur. Acaba biz çizmeyi aşmadan bir şeyler söylersek kızarlar mı dersiniz? Tövbe, tövbe.
Oyuncularımız maçlardan evvel morallerini yükseltmek için yaptığımız şişirmelere rağmen neden karşı kaleye gideceklerine kendi kalemizde yığınak yapıyorlar ? Korkudan mı acaba? Teknik adamlar oyuncularımızın çok pas hataları yapıp, topu kaybettiklerini söylemiyorlar mı? Bu acaba karşı takımlarla mukayese edildiğinde kondisyonlarının daha az olmasından kaynaklanıyor olmasın. Bu durum adamların her yerde bitip, üstümüze gelince korkudan neme lazım deyip, topu bir an evvel ayaktan çıkarmaktan mı kaynaklanıyor? Öyle görülüyor ki, basındaki ve tribündeki hamaset şarkıları yeterli olmuyor.
Haa, bir de şu siyahilerin boy üstünlükleri yok mu? Acaba gelecekte futbol neslimizin boyunu uzatmaya çalışsak ne dersiniz? Tıpkı basketbolcular gibi. Çünkü hava toplarına kim hakimse mühür de onda oluyor.
SPOR
ÇEKİLİR GİBİ DEĞİL
At yarışları
Avrupa Ligleri
Telekom terledi: 55-51
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Bizimkiler döküldü
50. ŞEREF YILI
Güneş'e çeyrek altın
İlhan evde kaldı!
Koruma istedi!
Macera sona erdi
SEMERCİOĞLU EL ÜSTÜNDE
Irak'a top takviyesi!
Minderde dev kapışma
Danimarka kararsız
Pirim devri kapandı
Mühür
Golf gazetesi