Allah'tan hür bir ülkede yaşıyoruz. Herkes düşündüğünü, açıkça söyleyebiliyor. Bu açıklık, UEFA kararlarını tenkit için de geçerli. Mesela birisi kalkar, "Gelmezlerse gelmesinler, biz de başka bir yere asla gitmeyiz" diyebilir. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Zira gelecek cezalar Türk Futbolu'nu yıllarca atalete sevkedebilir. Her zaman yaptığımız gibi milli alınganlığımızla emosyonlarımızı, hislerimizi, reaksiyonlarımızı kontrol edemezsek bir çuval inciri berbat edip başımıza dert açabiliriz. Gider oynarız, ama sonra hakkımızı da en medeni şekilde sonuna kadar ararız. Yensek de, yenilsek de. En doğru reaksiyon ve davranış da böyle olmalıydı.
Son günlerde başımıza gelen terör olaylarından sonra aklı başında bütün yabancılar, politikacılar, basında ve televizyonlarda Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olduğunu, dışlanmaması gerektiğini vurguladılar. Ve Avrupa Birliği'ne bir an evvel girmemiz için Türkiye'yi destekleyeceklerini söylediler. Bu arada bilinen bir hakikati kuvvetle ve ısrarla vurgulamamız lazım. Artık dünyada sporsuz politika yok. Medyadakiler, politikacılar, tribündekiler temiz spora soyunmalılar ve dünyadaki kredimizi zedelememeliler. Çünkü temiz spor o ülkenin kredisini ve politikasını yükseltiyor.
Bu açıdan bakılırsa geliyorlar mı, gelmiyorlar mı sualinin açıklanmasının bizim yönümüzden hiç gereği yok. Gelmiyorlarsa temiz spor anlaşıyını kirletenler onlar. Kötü ve korkak politikaları ile...
SPOR
Bu aşı tutar: 2-2
At yarışları
Lazio son dakikada
Bayram haftası
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Indiana'ya yan bakılmıyor
Geciken mesai
Öfkeyle kalkmayız
Anketten Arena çıktı
Daum'dan sürpriz davet
4 yaş küçüldü!
Trabzon perişan oldu
'Acımızı dindirin'
Krallar gibi
'Aman Tanrım'
Haber turu...
Gelsinler veya gelmesinler
Ders gibi
Devlet ve sivil toplum
65 değil, 90