Kampçılık uzun yıllardır ilgilendiğim ve büyük keyif aldığım bir yaşam biçimi. Çok profesyonel olmasa da, uzun yıllar yaptığım, oğlumu da buna alıştırdığım bir aktivite. Son zamanlarda eşim Ebru’yu da dahil ettik bu aktivitemize. Yalnız bunu yaparken bi level yukarı taşıdık kamp işini. Anlayacağınız karavancı olduk!
Henüz uzun denebilecek bir yola çıkmadık ama çıkacağız inşallah.
Salgın hepimizin hayatında azımsanmayacak değişikliklere yol açtı. Bunlardan biri de, ülkemizde son iki yılın yükselen trendi karavancılık oldu. Bence iyi de oldu.
Park alanı
Daha önce binlerle ifade edilen karavan sayısı çoktan onbinlerle anılmaya başlandı.
Bu güzel bişey ama yanında bir sürü de sorunla arttı karavan sayısı.
Ülkemizde yeterli ve doğru karavan kamplarının olmaması, eksikliği büyük problem. Ancak daha da önemlisi şehirlerimizde karavan park alanları yok. Başka illeri bilmiyorum ama İzmir’in bu konudaki sorunu büyük ve günden güne büyümeye de devam ediyor. Geçmişte bir kez daha yazmıştım karavan park sorununu. O zamanki önerim şuydu; teknelerin marinası var, karavanların da karina’sı olsun, demiştim.
Bi ara İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı bu konuyla ilgili bir çalışma yaptıklarını dillendirmişti fakat sonucunu göremedik.
Bornova Aşık Veysel parkı, Bostanlı sahil, İnciraltı Kent Ormanı ve İzmir’in birçok yeri kendiliğinden birer karavan parkına, karina’ya dönüştü.
Elbete bu durum, bahsetiğim alanlardan yararlanmak isteyen başka insanları rahatsız etmeye başladı haklı olarak. Sorunu fiilen çözecek makamlar hariç herkes birtakım çözümler önermeye başladı.
Konuya dair net bir proje ne zaman ortaya çıkar muamma...
Türkiye’de karavanlara, karavancılara dair yapılan bir çalışma var mı diye internete şöyle bir gözattım.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından karavan turizmi alanında koordinatör olarak belirlenen Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) öncülüğünde bir çalışma başlatıldığını ve ülke genelinde 249 potansiyel karavan kamp alanı tespit edildiğini öğrendim.
Hatta kamp alanları doğa, deniz, kültür, sağlık diye de detaylandırılmış. Kalkınma ajanslarının birlikte yürüttüğü çalışma gerçekten çok güzel ancak özellikle park alanları konusunda yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor.
Tabi bu çalışmalar yapılırken asla günlük çözümlerle ilerlenmemeli ki, daha sonra bugünden daha büyük sorunlarla karşı karşıya gelmeyelim.
Anlayacağınız karavan park alanları sorunu büyük ve bir an önce çözüme kavuşturulmalı ki, hem karavan sahipleri hem de bugün ortak kullanım alanlarından yararlanmak isyeyenler huzur bulsunlar.
Yapılacak park alanlarına isim önerim de, yazımın başlığında gördüğünüz “karina”.
Teknelerin marinası var, karavanların da karinası olsun.
* Karina: Gemi omurgası, gemi teknesinin su içinde kalan bölümü.