Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

Eey ahali, duyduk duymadık demeyin!

Kültürpark Üretici Pazarı’nı güzel İzmir’in en huzurlu, en güvenilir pazarı ilan ediyorum!

Şok oldunuz di mi?

Ha bi de “Nerede bu pazar?” dediğinizi duyar gibiyim.

Yaptım gene yapacağımı, en son diyeceğimi en önce dedim. Biliyorum, ama durun, anlatıyorum hemen.

Biliyorsunuz belediyeleri birçok konuda eleştiriyorum. Ve fakat, iyi şeylerde de haklarını teslim ediyorum.

Bugün, Ege Üniversitesi’nde gazetecilik okuyan bir öğrenci arkadaşım ile, gastronomi konusunda uzmanlaşmak üzerine sohbet ettik. Sohbetin bir yerinde ona pazarlardan söz ettim. Yaptığımız bu sohbette, pazar aklımda yer etmiş olmalı ki, soluğu Kültürpark Ütetici Pazarı’nda aldım.

Aslında epeydir gitmek istiyordum. Kısmet bugüneymiş.

Güzel İzmir’in, güzel pazarı…



Film platosu

Lozan kapısından pazar alanına doğru ilerlerken, genel olarak çok sakin görmeye alıştığım fuar alanını hareketli görünce pek bi keyiflendiğimi söylemeliyim. Bu arada benim fuar alanının hareketlendirilmesi ile ilgili, buranın bir bölümünün film platosu olması yönünde uçuk düşüncelerim var ama pazar da olmuş yani. (Daha sonra film platosu düşüncelerimi yazacağım.)

Atatürk ve İsmet İnönü’nün heykellerine vardığımda gördüğüm manzara keyfimi daha da arttırdı. Çünkü her daim dillendirdiğim düzenli, temiz bir görüntü çıktı karşıma. Sıra sıra dizilmiş pazarcı çadırları, rengarenk tezgahlara dizilmiş sebzeler, meyveler adeta bir tablo gibi görünüyordu.

Güzel görüntünün verdiği güzel duygularla girdim pazara.

Aslında buraya gelmeden önce Bostanlı Pazarı’na uğramıştım. Bi iki enginar, biraz şevketi bostan alıp koymuştum arabama. Fakat gördüğüm manzarayı o kadar çok sevdim ki, kendimi alışveriş yapmaktan alıkoyamadım.

Bi ekmek, tatlı radika, yaban sarımsağı, ne bulduysam aldım. Bu arada pazarı gezerken satıcılarla da sohbet ettim elbette.

Sorgulanabilir pazar


Karakılçık ekmeği satan tezgahta S.S. Kemalpaşa Merkez Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyesi Serdar Karasüyek ile tanıştım. Ekmeği, yerli tohumu konuştuk. Pazar’ın kooperatiflere büyük destek olduğunu, alışveriş yapan insanlara da sorgulanabilir bir pazar imkanı sunduğundan söz ettik.
Serdar abiye, pazarda herkesin tezgah açıp açamayacağını sordum. Hemen cebinden bir form çıkardı. Burada yer almak için ille bir kooperatife üye olunması gerektiğini, kesinlikle ürünleri kendisinin üretmesi gerektiğinden bahsetti.
Pazarı gezerken, tezgahı olan insanlarla epeyce bir sohbet ettim.

Sakın ha!

Haberin Devamı

Genel olarak herkes memnun. Gelen insanlar da mutlu görünüyor. Bağırtısı, çağırtısı olmayan, sorduğunuz sorulara makul, mantıklı cevaplar alabildiğiniz ve de özel ürünlerin olduğu bir alan yaratılmış. El yapımı, ev yapımı sabunlar, kekik suları, yaban eriği salçası, muhtelif turşular, fidanlar, peynirler, envai çeşit otlar, ekmekler, ballar, reçeller ve daha neler neler...

Ne ararsanız var anlayacağınız…

Gerçi bana göre iyi duyurulamamış bir pazar. Tıpkı Kadifekale Pagos Pazarı’nda olduğu gibi. Ama olsun. Olması, olmamasından daha iyi böyle yerlerin. Varsın o kadar eksik oluversin di mi ya?

Son olarak pazar ilgililerine ve pazarcılara minik uyarım var. Sakın ha, ürünlerin marketlerden, toptancılardan alınıp bu pazarda satılmasına izin vermeyin. Ve yine sakın ha, adı bende saklı bir pazarda olduğu gibi, marketlerden alınan reçellerin veya diğer ürünlerin başka kavanozlara aktarılıp, ev reçeliymiş, özel ürünlermiş gibi satılmasına göz yummayın!

Demem o ki sevgili dostlar, bi Çarşamba günü alın eşinizi, sevilinizi Kültürpark Üretici Pazarı’na gidin. Alışverişin tadını çıkarın…