Eline sağlık deniyor da güzel olmuş denmiyor...

Dimdik, özgüveni yüksek kadınlarla bir aradaydık bu hafta. O kadınların yanında, onların dik duruşlarına destek erkekler de vardı elbet, sayıları azdı belki ama vardı.

Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nde doyumsuz bir lezzet yolculuğu ile şahane bir sohbet yaptık.

Yolculuğun kaptanı, eğitmen şef Nükhet Kayserilioğlu ve öğrencilerinin keyifli, doyumsuz muhabbetinin tam merkezindeydik bugün.

Sevgili Nükhet Kayserilioğlu, “Fedai Bey, Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nde sizleri konuk etmek istiyoruz” deyince, düşünmeden evet dedim.
Sözleştiğimiz gibi, kurs saatlerinin bitiminde geldiğimiz Halk Eğitim Merkezi’nin aşçılık kursu sınıfından içeriye girdiğimizde, bizleri karşılayan kadınların gülüşlerine, samimiyetlerine bayıldım.

Kendimizi tanıttıktan sonra, kursiyerlerin hazırladığı lezzetlerin tadına bakarken, samimiyet dozu yüksek bir sohbet başladı.

Elbette konumuz yemekti, lezzetti. Ama hiç takılıp kalmadık oraya. Samimi bi sofrada ne konuşuluyorsa bizde de o konuşuldu. Ve bu konuşmalarda, karşımda duran kadınlarla gurur duydum. Hepsinin özgüveni yüksek, hepsinin de hayata dair hedefleri var.




Nohutlu böreğin tadına baktığımız, bizim için açılan baklavanın keyfine vardığımız bi gün oldu bizim için.

17.30’da başlayan sohbetimiz, binanın güvenlik görevlilerinin “Binayı kapatıyoruz” uyarısıyla hızlı bitti. Tadı damağımızda kaldı.
Ne diyordu şiirde “Eline sağlık deniyor da anne, güzel olmuş denmiyor...”

Öyle diğil işte... Her şey harikaydı, hepiniz ayrı ayrı çok güzeldiniz...

Ellerinize sağlık, çok güzel oldu...