En son iki yıl önce gitmişim Akhisar’a. Köfteci, çorbacı, börekçi, kokoreççi, tatlıcı, bir güne ne sığdırabildikse gezdik. Sonra şu korona illeti bi çıktı hepimizin, tüm dünyanın hayatını alt üst etti.
Allahtan aşı çıktı da biraz olsun nefes alabildik. Geçen ay sonunda kısmet oldu, tekrar Akhisar’a gittik arkadaşlarla. Akhisar gerçekten gastronomik bir cennet. Ciddi bir organizasyonla bir Adana, Gaziantep olmaması için hiçbir neden yok.
Sade ve basit
Girdiğiniz her dükkanın bir hikayesi, derin bir geçmişi var. İşte o hikayelerden birini anlatmak istiyorum sizlere. İlk olarak iki yıl önce tanımıştım Yıldız Katmer’i, sahibi Erdoğan amcayı, oğulları Nezih ve Nurettin Öncü’yü. Yaptıkları katmeri görünce şaşkınlığım ve merakım daha da artmıştı. Çünkü görünürde son derece sade ve basit bi işleri vardı. Erdoğan amcanın yanına yanaşıp “Ustam nedir bu dükkanın hikayesi?” diye sordum. Yavaş yavaş, tane tane anlatmaya başlayınca anladım ki, yediğimiz sadece bir katmer değil, derin bir geçmişi olan, belki de 100 yılı aşkın bir lezzet. Erdoğan amca bugün 87 yaşında. Yıldız Katmer’in yaşı da seksen yedi.
Değişmeyen ürün
Erdoğan amcanın babası eski Çukur Meyhane’nin sahibiymiş. Oğlunun doğduğu gün meyhaneyi kapatıp işini lokantaya çevirmiş. Lokantayı açtığı tarihten itibaren mönüsünün asla değişmeyen ürünü hep katmer olmuş. Babasından devraldığı işini ilerleyen yıllarda kendi çocuklarına da öğretmiş. Kendisinin doğumuyla yaşıt olan Yıldız Esnaf Lokantası, 1990 yılına kadar her gün çeşit çeşit yemekleriyle çıkmış müşterilerinin karşısına. Erdoğan amcanın anlatımına göre kendisinin İzmir’de olduğu bir günde çocukları yemekleri kaldırıp sadece katmerciye döndürmüşler dükkanı. Biraz içi acımış ustamın ama “Olsun böyle de güzel oldu” diyor. Şimdilerde oğulları Nezih ve Nurettin Öncü sürdürüyorlar işi. “Sizden sonra el alacak birileri var mı?” diyorum kardeşlere. Öğreniyorum ki, çocukları İzmir Karşıyaka’da Yıldız Katmer’in şubesini açmışlar bile. Eğer yolunuz Yıldız Katmer’e düşerse Erdoğan amcayı dükkanında, işinin başında görebilirsiniz. Kendi babasından dükkanı devraldığı günden beri, bayram, seyran demeden mutlaka işinin başında. Artık katmeri oğulları açıyor ama gözü, eli hep üzerlerinde. Yazımın başında çok sade dediğim katmer gerçekten de öyle.
Elle açılmış incecik bir hamur, biraz peynir, biraz maydanoz, bir yumurta bolca tereyağında bir araya geliyor ve ortaya şahane, doyumsuz bir lezzet ortaya çıkıyor.
Aslında katmerlerinin içine koyulabilecek birçok malzeme olmasına rağmen Öncü kardeşler gelenekten hiç şaşmamışlar, babalarından öğrendiklerini aynen kendi çocuklarına da aktarmışlar. Ve bu sayede tam 87 yıldır değişmeyen bir lezzet bugünlere gelebilmiş. Erdoğan amca ile ilk görüşmemizde sözleşmiştik, şair Eşref’le paylaştığı masanın muhabbetini dinleyecektik fakat korona illetinin halen sürmesi nedeniyle oturup karşılıklı bir sohbet yapamadık. İnşallah bir dahaki gidişimizde yapacağız bu muhabbeti...