Bu son olsun!

26 Ağustos 2014

Her şeyi söyleyebilirsiniz ama bir tek şey diyemezsiniz bu Süper Kupa için:
“Fenerbahçe-Galatasaray maçları ne ilk defa oynandı, ne de son olacak”!
Böylesi ilk... Umarım son olur.
Bir resmi maç, “ilk defa” tümüyle ulusal felaketin yaralarına sarmaya adandı...
Ve “bu son olur” bir daha gerek kalmaz inşallah.

Maçın en zor tarafı da, renk aşkını, iddiayı, taraftarlığı, hırsı hatta maçı ikinci plana koyabilmek ve olayın özünü, manasını kavramaktı.

Yazının Devamı

Yine sıçradık!..

22 Ağustos 2014

İzmir Alsancak Stadı, olası bir depreme kadar bile dayanamayıp, durduk yerde iskambil kağıdı gibi yıkılmak üzereymiş!..
Ek binaları kamyon geçince, rüzgar esince ve muhtemelen kuvvetli yellenmelerde zangır zangır titriyormuş.
Zaten tribünlerin temeli bile yokmuş.
Gözünü seveyim, “Şampiyonlar Ligi’ne gidemedik”, “FIFA sıralamasında beş basamak indik” gibi dertlerin! Berbat kentleşme, seri katil trafik, silahlı magandalar, beş tonluk ağır kapılar hiç olmazsa birer-ikişer alıyorlar canımızı... Entipüften salonlarda, statlarda rakam “10” binden başlar.

Kokusunu alabiliyor musunuz “teşhisteki” dehşetin?
Nasıl bir uçurumdan döndüğümüzü görebiliyor musunuz?

Yazının Devamı

Kurala uygun intihar!

19 Ağustos 2014

Beşiktaş Divan Kurulu, “kulüp tüzüğünde yazılı” ama “pratikte kulak ardı” bir kurala dayanıp eski başkanlar, hamiler, ağabeyler, ömrünü/imkanlarını Beşiktaş’a vermişlerden oluşan 283 kişinin üyeliğini düşürdü ya...
Benim merak ettiğim, o toplantı...
Karar alma süreci.
Neler konuşuldu orada acaba? Keşke kayda alsalardı!
“Sayın başkanım mazeretsiz katılmayan üyeler var malumunuz”...
“Yaa... Çok oldular ama. Bir ders vermemiz lazım onlara”.
“Müthiş isimler mevcut listede. İstesek atarız, acayip de sansasyon olur hani”

Yazının Devamı

Hani 'düşmandık'

16 Ağustos 2014

Gerçeğin ömrü sonsuzdur ama en bariz şekilde görünüp herkese göz kırptığı yerin bir cenaze olması, ilahi mesaj sanki.
Seba’yı uğurlarken nasıl da ortaya çıktı “futbol şiddetini” kulüp yöneticilerinin besleyip büyütüp başımıza tebelleş ettiği.
Aslında hepimiz biliyorduk ama ne yazık ki, belgesi rahmetli Süleyman Seba’nın cenazesi oldu.
“Doğru”yu yapan bir adam, “yanlış” yoldakileri iyot gibi açığa çıkardı.

Gördünüz bir “rakip başkan” için neler yapıldığını...
Anında yayını kesip Seba’lı yayına başlayan kulüp televizyonları, başsağlığı mesajını ana sayfa yapmış internet siteleri, sezon açılışında şarkıyı eğlenceyi iptal eden kulüpler, antrenmana saygı duruşuyla başlayanlar takımlar ve rahmetliyi uğurlayan Fenerbahçe/Galatasaray/Trabzonspor/Bursaspor ile sayısız kulüpten taraftarlar.

Yazının Devamı

Süleyman Seba olmak

15 Ağustos 2014

Ahlaklı, şerefli, saygıdeğer olmak kolay!.. Dürüst, hakkaniyetli, nazik davranmak da öyle.
Saygı, sevgi ha keza...
Herkes istediği zaman centilmen de davranabilir, asil de.
Ve herkesin hepsinden “yapmışlığı” vardır.

Önemli olan bunları bir ömür boyu sürdürmek, ne cefa çekerken ne de sefa sürerken bir milim dışına çıkmadan yürüyebilmektir hayatta.
İşte o zaman Süleyman Seba olur insan.

Yazının Devamı

‘Kapı gibi’ başkan

14 Ağustos 2014

Genç yaşında, görev başında, feci şekilde vefat eden medya emekçisi meslektaşım Erkan Koyuncu ardından, “Galatasaray girişine beş tonluk kapı takanları, bir canlıya zarar vermesin diye önlem almayı unutanları, ambulansı geç ulaştıranları” bırakın, “mesele çok daha derin” diye yazmıştım.

“Gazeteciyi kulüp kapısında öldüren kaza, onu itip kakan, horlayan, yüzüne kapıları kapatan kolektif nefretin, demire/çeliğe bürünmüş halidir” demiştim...

Haftası dolmadan, Florya’da beş tonluk demir kapının yaptığını Saracoğlu’nda Aziz Yıldırım tekrarladı! Bu sefer ölü yok... Sadece kafamız yarıldı! Ersun Yanal’ı “koruyor mu kovuyor mu” belli olmayan son basın toplantısında gördünüz; Sayın Aziz Yıldırım, Ersun Hoca’nın özel hayatına girenleri (yani bir kısım medyayı) eşek sudan gelinceye kadar ayıpladı bir güzel...

Ne kadar haklıydı.

Yazının Devamı

Karadeniz Cosmos’u!..

12 Ağustos 2014

İnanmayacaksınız ama yerli hocalarımıza “pozitif ayrımcılık” yapan bir yorumcu olarak, teknik direktör Halilhodzic’in Trabzonspor’a “hayati faydası olduğunu” düşünüyorum...
Evet, tüm geleceği etkileyecek kadar “hayati”.
Trabzonspor “Dört Büyükler” arasında kalacaksa, Halilhodzic sayesinde olacaktır.
Çıldırmadım; biliyorum daha bir şey yapmadığını.
Yapmaya çalıştıkları da tuhaf... “Karadeniz Cosmos” peşinde sanki.
Bir nesil Trabzonlu’yu “kredi kartı mağduruna”çevirecek, bir nesil Karadeniz futbolcusunun önünü kesecektir; doğru...
Ama “belki de bilmeden” yaptığı bir şey var ki... Onu ancak Halilhodzic gibi “gönülsüz gelen” biri yapabilirdi!

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım’ın sorumluluğu

9 Ağustos 2014

Fenerbahçe’nin “teknik patronu” futbolcularına “üç gün izinlisiniz” dedi geçenlerde.
Der ya!..Vardır bir bildiği.
Bu anlı, şanlı, yıldızlı, yaldızlı muazzam organizasyonun sportif lideri, her türlü sınavı geride bırakmış, doğrular içinde “en doğruyu bilen adamdır” değil mi?
Fakat, o da ne?
Kulübün Başkanı, teknik patron da dahil hepsini yataklarından, şezlonglarından kaldırıp, tesislere çağırıyor ve antrenmana çıkartıyor!
“Dördüncü yıldızı unuttunuz galiba. Marş marş çalışmaya”.
Hoppala...

Yazının Devamı