Türk sinemasında son 10 yılın bir değerlen-dirmesini yapmak için masa başına oturdum. Baktıkça işler değişti. Meğerse etkilendiğim filmlerin çoğunu son 5 yıl
1. Kış Uykusu (2014)-Nuri Bilge Ceylan
2. Kozmos (2010)-Reha Erdem
3. Kelebekler (2018)-Tolga Karaçelik
4. Abluka (2015-Emin Alper
5. Ahlat Ağacı (2018)-Nuri Bilge Ceylan
6. Albüm (2016)-Mehmet Can Mertoğlu
7. İtirazım Var (2014)-Onur Ünlü
8. Kaygı (2017)-Ceylan Özgün Özçelik
9. Sarmaşık (2015)-Tolga Karaçelik
10. Daha (2018)-Onur Saylak
11. Babamın Kanatları (2016)-Kıvanç Sezer
12. Koca Dünya (2017)-Reha Erdem
13. Tereddüt (2016)-Yeşim Ustaoğlu
14. Baskın, Karabasan (2016)-Can Evrenol
15. Kalandar Soğuğu (2016)-Mehmet Kara
16. Yozgat Blues (2013)-Mahmut Fazıl Çoşkun
17. Blue (2017)-Sertan Ünver
18. Sivas (2014)-Kaan Müjdeci
19. Kedi (2016)-Ceyda Torun
20. Körfez (2017)-Emre Yeksan
Kış Uykusu ve Ahlat Ağacı diyalogların sürüklediği her iki öykünün de bu kadar iyi işlenmesi ancak usta yönetmenlerin başyapıt düzeyindeki filmlerinde rastlanabilir. Sözler kılıç gibi, saplandığı insan ruhlarını kanatıyor, deşiyor. Karakter-ler otopsi masasındaki kadavralara dönüşüyor. Her iki filmde Ceylan’ın ustalık gösterisi. Abluka, devletin bireyi abluka altına almasının en meşru yolunun, polis olduğu gerçeğinden yola çıkar. Bunun insan üzerindeki fiziksel ve psikolojik sonuçlarına odaklanıyor. Kafka romanlarında hissettiğim o karanlık ve meşum havayı soluttu Abluka. Babamın Kanatları, tüyleri diken diken eden bir emekçi hikayesi anlattı. Menderes Samancılar’ın minimalist performansına hayran kaldım. Sakın ola ki filmin ajitasyona girerek tüyleri diken ettiğini sanmayın, yalın ve gerçekçi dili çok etkileyici.
Tereddüt, kadına şiddetin kasabalı veya kentli olmakla ilişkisi olmadığını gösterdi. Bir kasaba hastanesinde yolu kesişen Doktor Şehnaz ve çocuk gelin Elmas aynı kaderi paylaştıklarından başlangıçta habersizdir. Albüm, Türk aile standartı için çocuk sahibi olmanın ne ifade ettiğini absürt esintilerle anlatırken, sosyal yaşamdan resmi dairelerden her gün karşılaştığımız tiplemeleri sundu. Cannes’da en yaratıcı genç yönetmen ödülünü kazanan Mertoğlu gelecek için umut veriyor.
Kalandar Soğuğu, Karadeniz’in sarp kayalıklarında kerpiç bir evden bireylerin doğayla, soğukla kısacası yaşamda kalmak mücadelesini anlattı. Oscar’a bizden aday film sinematografisiyle, oyunculuğuyla etkiledi.
Baskın: Karabasan, korku türünde sinemamızda en iyisi olabilecek potansiyelde bir yapım. Can Evrenol doğru ışığıyla, ses kaydıyla kusursuz korkutan bir film yaptı. Tolga Karaçelik, Sarmaşık sonrası Kelebekler’de yeni bir sinema dili arayışını ustaca kullanmasıyla göz dolduruyor. Mizah ve dram iç içe, absürd yaratıcılıklar öyküyü müthiş destekliyor.