Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu
1961 Trabzon doğumlu. Türk meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü. 1980 İstanbul İnşaat Teknik Lisesi; 1984 İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Mezunu. Atmosfer Bilimleri konusunda 1987’de Master ve 1991’de doktorasını ABD’nin Missouri-Columbia Üniversitesi’nden aldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi konusunda ABD’de FEMA, Japonya’da JICA ve İngiltere’nin Bournemouth Üniversitesi’nden çeşitli eğitimler ve sertifikalar aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde uzun yıllar Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği, Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ve İTÜ Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü yapmıştır.
ABD’de Boston Maratonu’nun bombalanmasıyla bağlantılı olduklarından şüphelen iki kişinin yakalanması için şehirde hayat durmuştu. Bunun için ne sokağa çıkma yasağı, ne de sıkıyönetim uygulandı. Uygulanan, yerinde-sığınak (shelter-in-place) ve kilitlen-yat (lockdown) standart operasyon prosedürleriydi. Farkındaysanız tamamen gönüllü olarak uygulanan bu davranış şekilleri ülkemizde bilinmiyor ve uygulanmıyor.
Halbuki artık her gün nerede patlayacağı belli olmayan bomba, deprem, vb., afetlerle karşı
Erdem Büyükbingöl
İlaç tasarımı ve yeni ilaç keşfi konusunda çalışmalar yapan Erdem Büyükbingöl, Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi, Eczacılık Yüksek Okulu’nu (Daha sonra Gazi Üniversitesi olmuştur) 1975 yılında bitirdikten sonra, 1978 yılında Ankara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Kimya anabilim dalında asistan olarak göreve başlamış ve 1983 yılında doktora çalışmalarını tamamlamıştır. Daha sonra Case Western Reserve University’de (Ohio, ABD) doktora sonrası çalışmalar yapmış ve British Council desteği ile Aberdeen Üniversitesi’nde (İskoçya) araştırma faaliyetlerine devam etmiştir. Halen Ankara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi’nde antikanser ve antioksidan etkili, ilaç olabilme özelliğine sahip yeni moleküllerin tasarımı konusunda araştırmalar yapmaktadır.
15 Nisan 2013 tarihli Milliyet Gazetesinde “Para olsa da ilaç hala yok” başlığı ile yayınlanan bir yazı Türk milletinin dikkatine sunulmuştu. Bu yazıda, kanser hastası olan bir vatandaşımızın içine düştüğü çıkmazların Türkiye Cumhuriyeti Devleti nezdinde ne şekilde algılandığının toplumsal belleklere yansıtılması nitelikli bir şekilde irdeleniyordu. Diğer taraftan, nice zamandır çeşitli medya
FERİDUN ANDAÇ
1954’te Erzurum’da doğdu. Yükseköğrenimini MÜ Eğitim Fakültesi’nde tamamladı. İÜ Edebiyat Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı. Edebiyat ve karşılaştırmalı edebiyat dersleri verdi. İnceleme, araştırma ve deneme çalışmalarının yanı sıra yazdığı öyküleri ve gezi yazıları çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. Bu alanlarda yayımlanan birçok kitabı olan Andaç, üniversitelerde görev yaptı, özel kurumlarda alanı ile ilgili yöneticilik görevlerinde bulundu. 2002 yılından itibaren Dünya Kitapları’nın yayın yönetmenliğini üstlendi; edebiyat/kültür/sanat/tarih alanında iki yüzün üzerinde özgün kitabın yayımını yaptı. Çeşitli ulusal gazetelerde sürekli yazılar yazan Andaç, Marmara Üniversitesi İletişim ve Güzel Sanatlar fakültelerinde “Günümüz Türk Edebiyatı” , “Kültür Tarihi”, “Sanat Tarihi”, “Eleştiri Kuramları”; Doğuş Üniversitesi’nde “Yaratıcı Yazarlık” dersleri verdi, veriyor. Attilâ İlhan Kültür Merkezi, Yazıhane&Atölye ve Ceres Atölye’de “yaratıcı yazarlık” dersleri vermektedir.
2013 Londra Kitap Fuarı’nın bu yılki konuk ülkesi Türkiye’ydi. Daha önce 2008 Frankfurt Kitap Fuarı’nda da konuk ülke olarak yayın arenasına çıkan Türkiye’nin Londra’daki görünümü bu kez
RIZA TÜRMEN
17 Haziran 1941 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Kanada’da yüksek lisans eğitimi aldı. Türkiye’ye dönünce Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde doktorasını tamamlayıp, Dışişleri Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulundu. 1985’te Singapur’a atanarak Türkiye’nin en genç büyükelçilerinden biri oldu. 1995-1996 yıllarında da Bern Büyükelçisi ve 1996-1998 yılları arasında da Avrupa Konseyi daimi temsilcisi oldu. Türkiye’nin uluslararası hukuk alanındaki en önemli isimlerinden biri olmuş, 1998’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlığına seçilmiş ve 2008’e kadar bu görevde kalmıştır. 12 Haziran 2011 Seçimleri’nde CHP İzmir 1. bölge 2. sıra adayı olmuş ve milletvekili seçilmiştir.
CHP’nin Anayasa’nın başlangıç bölümüne ilişkin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdiği öneri ‘’direnme hakkını’’ içeriyor. Sn.Taha Akyol 10 Nisan tarihli Hürriyet gazetesinde bunu eleştiren bir yazı yayımladı. Sayın Akyol’a göre iktidarın meşruiyetini kaybettiğine kimin karar vereceği belli değil. Direnme hakkı anarşik bir kavram. Ayrıca günümüzde AİHM gibi merciler vardır.
Modern toplumlarda direnme hakkı bireylerin siyasal iktidara neden itaat
Biyolog Prof. Dr. Barbaros ÇETİN
1959 Sivas doğumlu. 1986’da doktora tezini tamamlamak üzere, Türk Eğitim Vakfı-Prof.Dr. Hikmet Birand Bursu (TEV) ile İsveç’e gitti. 1987 -1990 yılları arasında İsveç Bilim Enstitüsü’nün Uluslararası Bursunu üç yıl üst üste kazandı. Bu sürede İsveç Kraliyet Akademisi (NOBEL) ve Devlet Doğa Bilimleri Müze’sinden almış olduğu burslarla Hamburg Üni., Helsinki Üni. ve Edinburgh Royal Botanik Garden’da doktora sonrası bilimsel çalışmalar yaptı. 1989’da İsveç Kraliyet Akademisi ve Devlet Doğa Bilimleri Müzesi’nin kuruluşunun “250. Yıl Özel Çevre ve Doğa Koruma Özel Ödülü” verildi. 1990’da “Uluslararası Genç Müteşebbisler Derneğinin (JEYCESS)” Bilimsel Önderlik Kategorisin de “Türkiye Birincisi” olarak “Yılın Genç Bilim Adamı” seçildi. 2000’de profesör ünvanı aldı. Halen Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanlığı görevini yürütmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak zamanında ekoloji konularında yeterince eğitim almış ve biyologları gerekli alanlarda istihdam etmiş olsaydık, acaba bu tür kanun tasarılarıyla geleceğimizin olmazsa olmazı yaşam alanlarımızın hızla yok olmasına seyirci kalır mıydık!
Dünya’nın
İSKENDER ÖZSOY
1947 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. 1973 yılında gazeteciliğe başladı. Üniversitede okurken Candost ve Umut dergilerinin yayımında görev aldı. 1973 yılında gazeteciliğe başladı. Bugüne değin çeşitli gazetelerde mesleğin her kademesinde çalıştı. Kemal Tahir Kaynakçası, 55 Yılın Tanıkları, İki Vatan Yorgunları Mübadelenin Öksüz Çocukları ve Kurşun Harflerin Efendisi yayımlanmış kitapları.
İlk şiirlerinin 1931 yılında İçtihad mecmuasında yayımlanmasıyla Babıâli’ye adım atan; 1938’e dek Vakit, Tan, Haber, Son Posta, Yedigün, Karikatür ve Karagöz gibi dönemin önde gelen gazete ve dergilerinde çalışarak hem kendi adıyla hem de müstearla öyküler yayımlayan Kemal Tahir, o yıl askeri isyana tahrik ve teşvik iddiasıyla tutuklandı.
Kardeşi Nuri Tahir, Nâzım Hikmet, Hamdi Alev (Şamilof), Emine Alev, Hikmet Kıvılcımlı, Fatma Nudiye Yalçı, Kerim Korcan, Mehmet Ali Kantan, Seyfi Tekbilek ve Hüseyin Avni Durugün’le İstanbul Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce Erkin Gemisi’nde yargılanarak 29 Ağustos 1938 tarihinde 15 yıl ağır hapse mahkûm edildi.
12 YILLIK ÇİLE
Prof. Dr. Sinan Bayraktaroğlu
Talas ve Tarsus Amerikan Kolejlerinde okudu. Ankara Üniversitesi, DTCF’de İngiliz Edebiyatı ve Osmanlı Tarihi alanlarında Lisans, Leeds Üniversitesi’nde Yüksek Lisans, Londra Üniversitesi’nde “Uygulamalı Dilbilim ve Yabancı Dil Eğitimi” alanında Doktora eğitimi gördü. Cambridge Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. The Cambridge Centre for Languages, Sawston Hall’un 22 yıl kurucu direktörlüğünü yürüttü. T.C. Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi.
Dil, bir ülke kültürünün tanıtılmasında en önemli anahtardır. Yabancı dil öğretim ve öğrenimi, bir dilin alt yapısını teşkil eden gramerini ve buna bağlı olarak o dili yazmayı, okumayı, dinlemeyi ve konuşmayı öğrenmek ya da öğretmekten ibaret değildir. Yabancı dil öğretim ve öğrenimi vasıtasıyla, bunların yanı sıra, o dili konuşan halkın kültür özelliklerinin öğrenici tarafından edinilmesi de sağlanmaktadır.
İnsanların günlük hayatlarına yön veren gelenekler, töreler, dini inançlar ve ahlaki değerlerden insan ilişkileri çerçevesinde cereyan eden selamlaşma, hal-hatır sorma, başsağlığı dileme, vs. gibi davranış biçimlerine kadar geniş bir alanı tarayan bütün söylemler ( bunlara mizah, atasözlerini
Doç. Dr. Metin Şenbil
1995 yılında ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden mezun oldu. 1998 yılında aynı bölümde yüksek lisans derecesini aldı. 2003 yılında Kyoto Üniversitesi’nden kentsel ulaşım alanında doktora unvanına hak kazandı. 2008 yılına kadar Hiroşima Üniversitesi’nde çalıştı. Halen Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Yeni anayasa tartışmaları ile dolu gündemimizde yerel yönetimler de önemli bir yer tutmalıdır. Lakin görünen o ki yerel yönetimler, yerellik ve yerelin matematiği üzerine çok az konuşulmakta, yazılıp, çizilmektedir. Oysa yakın çevremizin nerede ise tamamı ile bağlı olduğu birimler yerel yönetimlerdir. Sokakta ilk karşılaştığınız kaldırım, ağaç, yorulduğunuzda gözlerinizin aradığı bank, beklerken oflayıp pofladığınız, günün en zor geçen zaman aralığı ile özdeş toplu taşım aracı, su, kanalizasyon, park, daha aklımıza gelmeyen bir sürü hizmetin üretim yeri hizmet bakımından bize en yakın olan belediyelerdir. Peki, gerçekte öyle midir? Pek de değil aslında.
Mutlat vesayet
Örneğin büyükşehir belediyelerini alalım. Yerel hizmetlerde etkinlik adına çıkarılan büyükşehirler merkezden bağımsız