Bir gemi seyahati düşünün. Bir hafta sürecek, Tampa’dan Grand Cayman adalarına gidecek. Ve bu muhteşem rotada yaşayan en büyük blues sanatçıları festival yapacak. “Blues Alive At Sea”nin beşincisi düzenleniyor. Konser söyleşi ve blues üzerine her şey var. Festivale katılan isimlere gelince başta tabi ki yaşayan efsane Joe Bonamassa olmak üzere Kenny Wayne Shepperd, Ruthie Foster, Ayster Linster, Walter Truth, Larkin Poe, Eric Gales, Davy Knowles, Nick Moss Band, King Salomon Hicks... Liste uzayıp gidiyor. Bu gemiye binip, inmemek de mümkün. Yılda iki kez tekrarlanıyor. Oturur, beklerim. İsimleri tanımayan varsa sanatçıları kısaca tanıyalım.
Joe Bonamassa, son 10 yılın en büyük blues gitaristi, vokalisti ve bestecisi demek kesinlikle abartı olmaz. Yılda en az 100 konsere çıkıyor ve mutlaka bir stüdyo albümüne imza atıyor. 18 yılda 26 solo albümü var, Black Country Communion adlı süper bir grup ise yan projeleri arasında. Muhteşem gitar tekniğini blues-rock harmanında sunuyor. 8 yaşında Steve Ray Vaughn’dan etkilenerek başlamış çalmaya, 12 yaşında B.B.King öncesi uvertür çalmış. Blues’un yanık sesi Beth Hart ile verdiği konserlerde sahne yangın yerine dönüyor ve birlikte yaptıkları “Black Coffe” albümü de son yılların en iyi kayıtlarından birisidir.
Eric Gales, Bonamassa’nın, “Eğer dünyanın en iyi gitaristi değilse en iyilerinden birisi” dediği bir isim.Gales, sol eliyle sağ gitar çalanlardan. Gales ilk albümünü 91’de 16 yaşında kaydediyor. Bu yıl çıkan “Middle Of The Road” albümüne kadar toplamda 14 stüdyo albümü çıkarmış. Benim için yeni Hendrix, onun ruhunu, tekniğini ve dinamizmini yaşatıyor. “Carry Yourself”, “Steep Climp” parçalarını dinleyin, beni anlayacaksınız.
Ayster Linster, İngilizlerden rock gitaristi çıkar sözünü blues’a çevirenlerden. Hepsinin Gary Moore ile mukayese edilmesi ise kaçınılmaz bir durum. Havasından suyundan etkilenmişler, tonları farklı Amerikalı meslektaşlarından. Leicester 1976 doğumlu, 8 yaşında gitar çalmaya başlamış. Babasının eski blues plaklarını dinleyerek kapmış tekniği, 13 yaşında ilk konserini bir barda vermiş. Müthiş temiz bağırdan gelen bir teknik. 2017’de British Blues Awards’ta yılın gitaristi seçilmiş olan Ayster, toplamda 5 stüdyo albümü yaptı. Son albümü “Eyes Wide Open” müthiş, hayatın içinden yaşanmış hikayeleri müthiş riflerle anlatıyor. “Need Her So Bad”i bir dinleyin, gitar yanıyor.
Larkin Poe, blues sahnesinde kadın gitarist, vokalist sayısı son senelerde artıyor, işte bunların içinde en dikkat çeken iki kız kardeş var; Megan ve Rebacca. Yazar Edgar Allen Poe’nun çok uzaktan akrabası kız kardeşlerden Megan gitarda ve vokal, Rebecca ise armonika, slide gitar ve vokalde harikalar yaratıyorlar. Soul, rock karışımı modern blues’un en iyileri arasındalar.
Davy Knowles, onu diğerlerinden ayıran özelliği, elektrik blues diyebileceğimiz Chicago’yu mesken tutmuş türe olan yeteneği. Rock, tadı veren parçalarından müthiş bir enerji akıyor. En fazla etkilendiği müzisyen Rory Gallagher olunca, mesele zaten anlaşılıyor. “What are You Made Of” ve “Aint No Grave” parçaları onu en iyi anlatan parçaları.
Gemi, 25 Şubatta demir alıyor. Aceleye gerek yok zaten yer kalmamış. Kısmetse gelecek seyahate.