Tıptaki adıyla ödem olarak bilinir. Hücrelerarası bölgede normalde bulunması gerekenden daha fazla sıvı birikmesi olarak tanımlanır. Kısa süre içinde oluşabileceği gibi yavaş yavaş da gelişebilir. Eğer yavaş gelişiyorsa uzun süre anlaşılamayabilir, çoğu zaman basit şekilde kilo artışı zannedilir. Yeme alışkanlığı hiçbir şekilde değişmediği halde, hatta diyet yaparken gözlenen kilo artışı “Su içsem yarıyor” misali ödem şeklinde karşımıza gelebilir. Gelişme süresi, yeri, miktarı, sebeplerine göre farklılıklar gösterir. Ödem tek başına bir hastalık sayılmaz. Bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkar. Bu sebep normal de olabilir veya bir hastalık da olabilir.
Normal ödem nedenleri
Hareketsiz bir yaşam tarzı sürdüren kimselerde ödeme sık rastlanır. Uzun süre oturarak çalışan ya da ayakta kalan kimselerde, uzun süren yolculuklarda ayaklardaki şişme bu yüzdendir. Yerçekiminin etkisi ile sıvı ayaklarda ve ayak bileklerinde birikir. Bazen diz altına kadar da çıkabilir. Sebep dolaşıma bağlıdır. O bölgedeki kasların çalışması dolaşımı da aktifleştireceği için uzun süre hareketsiz kalmak yerine oturduğumuz yerde bile bu bölgedeki kasları çalıştırıcı hareketler yapmalıyız. Arada kalkıp yürümeliyiz, eğer mümkünse ayaklarımızı biraz yer hizasından yukarı seviyede uzatmalıyız.
Kadınlarda hamilelikte, doğum kontrol ilacı kullananlarda, adet dönemi ve öncesinde hormonal sebeplerle ödem gözlenir.
Kalsiyum kanal blokeri, kortizon içeren ilaçlar gibi bazı ilaçlarda yan etki olarak ödem karşımıza çıkabilir.
Aşırı tuz kullanımı, sıcak hava ödem oluşumuna neden olabilir. Tuzun su tuttuğu bilinen bir gerçektir. Bir gram tuz ortalama 200 ml su tutmaktadır. Sofra tuzunun yanı sıra hazır soslar, hazır çorbalar, turşu, sucuk, salam gibi şarküteri ürünlerinin de tuz içerdiğini unutmadan hareket etmek gerekir. Benzer şekilde alkol ve şeker de su tutmaktadır.
Hastalığa bağlı sebepler
Kalp yetersizliği: Kalp kası yeterince güçlü kasılamıyorsa kanı iyi pompalayamaz ve yerçekiminin etkisi ile bacaklarda çift taraflı olarak parmakla bastırıldığı zaman çukurluk bırakan ödem oluşur. Hastalığın safhasına göre klinik bulguları nefes darlığıyla beraber daha ağır seyreden akciğer ödemi adı altında akciğerlerde sıvı birikimi de olabilir.
Böbrek hastalıkları: Böbreğin süzme görevini tam olarak yapamaması sebebiyle olur. Böbreğin suyu ve sodyumu iyi atamaması ya da böbrekten protein kaçağı olması söz konusudur. Sıklıkla çift taraflı olarak bacaklarda parmakla bastırıldığında çukurluk bırakan ödem vardır. Göz çevresinde, ellerde de ödem gözlenebilir.
Karaciğer hastalığı: Siroz gibi bazı karaciğer hastalıklarında karın boşluğunda sıvı birikimi olur.
Alerjiler: Alerjik reaksiyonda göz çevresinde, yüzde, dudakta ödem olabilir. Bazı alerji türlerinde ani ve çok tehlikeli seyreden, boğazda larinx ödemi dediğimiz ödem oluşabilir. Ani nefes darlığına yol açar. Acil müdahale gerektirir.
Tiroit hastalığı: Tiroit bezinin az çalışması yani hipotiroidide yüzde belirgin, vücutta yaygın ödem görülür. Bu ödem de bacakta çift taraflıdır. Parmakla bastırıldığında serttir, çukurluk bırakmaz.
Artrite bağlı olan ödemler eklemlerde görülür. Tek taraflı yani sadece o ekleme ait olabilir.
Varislere ya da lenf dolaşım bozukluğuna bağlı ödemler de tek taraflı daha doğrusu dolaşım bozukluğunun olduğu bölgeyle ilgili olabilir. Lenf dolaşım bozukluğuna bağlı ödem parmakla bastırıldığında çukurluk bırakmaz.
Suyu vücudunuzda sadece gerektiği kadar ve gerekli olduğu yerlerde tutmanız dileğiyle...