Karşımdaki proje uzaktan,son zamanlarda alıştığımız vllalardan oluşan site modellerine benziyor.
Yakından ise onlardan çok farklı...Daha çok bir esnaf sitesi gibi. Bir de sürekli kalan sakinleri farklı...
Bu site affedersiniz, öncelikle ineklerin rahat etmesi için. “Köylü OSB” de denilecek bu projenin fikir babası ve yaşama geçtiğinde ilk uygulayıcısı Tire Süt Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük olacak.
* * *
Ancak öncelikle Türkiye’de köylerin çevresindeki meraların ücretsiz tahsis edilmesi gerekiyor. Bunun için Tire Süt, Bakanlığa başvurdu. Bu meralarda hayvancılıkla geçinen, çiftçi kaydı bulunan besicilere yaklaşık 10-20 başlık alanlar ayrılacak. Evinin altında, ahırında üç dört ineği olan üretici hayvan sayısını artırarak bu alanların ortağı olacak.
Pedoklar, ortak sağım merkezi, silaj, dezenfeksiyon üniteleri, buzağı kulübeleri kurulacak, 24 saat veteriner bulunacak. Sütler anında soğuk zincir tank merkezine alınacak.
Ancak üreticinin bunun bir parçası olabilmesi için, doğrudan üreticiye uzun vadeli, düşük faizli kredi de verilmesi gerekiyor.
Kredinin garantörü de Tire Süt olacak. Yatırım teşvik belgeleri, kredilendirme işlemlerini kooperatif yürütecek. Bu krediyi Türkiye’de halen büyük sermaye grupları ya da bu yeterli ipoteği olan üreticiler alabiliyor. Küçük üretici, banka kredilerinden yararlansa dahi sürekli zik zak çizen hayvancılık politikalarıyla başa çıkamıyor, tek başına mücadeleden çoğunlukla batarak çıkıyor.
* * *
Eskiyörük’ü dinledikçe, böyle bir proje için neden bu kadar geç kaldığımıza anlam veremiyorum. Üstelik et ve süt fiyatlarıyla hayvancılıkta geldiğimiz nokta ortadayken.
Neden, küçük üreticilerin yok olmasını izlemek yerine,birleştirerek büyümeleri sağlanmıyor?
Eskiyörük bu soruma şu soruyla yanıt veriyor...“Siz hiç bakkal dükkanını satın alan bir yabancı sermaye duydunuz mu ? Bakkalrı zincir marketler haline geldiklerinde yabancı sermaye satın alarak, o ülkenin ticaretine girme fırsatı buluyorlar. Küresel gidişat bu yönde. Devlet krediyi doğrudan üreticye önerdiğimiz formülle verse ülkede hayvancılık o zaman yeniden şahlanır.”
Eskiyörük inatçı. Onun inatçılığı sayesinde Tire Süt bu kadar başarılı. Bu destekleri aldığı takdirde projeye daha kısa zamanda başlayacak. Olmadı, kendi başlarına da bunun mücadelesini vermek için düğmeye basmaya hazırlar.
Antibiyotikli sütler peynir oldu
Ülkede süt üretiminin yaklaşık yarısı kayıtdışı. Bu gerçeği hepimiz biliyoruz ancak Eskiyörük’ün sözlerinin arasında dikkat çekici bir bilgi var. “Hayvanlarda antibiyotik kullanımı yüksek. Tire Süt olarak her sabah düzenli kontrollerle antibiyotikli süt kesinlikle almıyoruz ama maalesef Türkiyede antibiyotikli süt imha edilmiyor bunlardan peynir yapılıyor.”
‘Tire Köfte’ fabrikada üretiliyor
Tire Süt’ün 1900 üyesi var. Günde 150 ton süt işliyor ve en sağlıklı sütü yani pastorize sütü üretiyor. Sütü geri dönüşümsüz şişelere, bardaklara da taşıdılar. Ambalajda da başarılar. Birçok market zincirinde de varlar. Organik peynir, organik yoğurt da üretiyorlar. Türkiye’de bu örnekler sınırlı sayıda olunca hoş geliyor. Ama Hollanda, Fransa, Amerika’da tarımsal üretimin yüzde 90’ı çiftçinin tüm ihtiyacını karşılayan koopratifler aracılığı ile yapılıyor.
Bugüne kadar üreticinin sütünü toplayan Tire Süt, ortaklarının elinde kalan erkek hayvandan zarar ettiğini görünce İzmir Kalkınma Ajansı’ndan aldığı destekle, yaklaşık 2 milyon TL’ye et işleme tesisi kurdu. Günde 5 tona kadar et işledikleri tesiste en çok Tire köfte ve Tire Sucuk üretiliyor. Tire köftelerin satışı marketler aracılığı ile şimdi tüm Türkiye’ye yayılacak.
Süpermarketler bel büküyor
Eskiyörük’le et tesisini gezerken birçok konuyu konuşuyoruz. Bunlardan bazıları özellikle aklıma kazınıyor. Süt hayvancılığında üç dört yıl önce büyük kriz olmuş, bu kriz yanlış yönetilince özetle yemi 75 kuruşa alıp, sütü 50 kuruşa satan üretici hayvanını kesmişti. Ve hala bize eti fahiş fiyatlardan yediren kriz doğdu. Bu nedenle hayvancılık ve süt hayvancılığının önemi büyük ama buralarda fazla değişen birşey yok. Yem maliyeti ve süt alım fiyatları başabaş 70-85 kuruş arasında gidip geliyor. Marketlerde ise sütü neredeyse litresi 3 TL’den alıyoruz. Bu uçurumun iki sebebi var. Sanayicinin yüksek kar hedefi ve marketler. Süpermarketlerin en az yüzde 20 pay aldığını belirten Eskiyörük, bu iki kıskaçtan kurtulmak için şimdi İzmir’de Tire Süt ve et ürünlerinin satılacağı doğrudan satış merkezleri açacak.