Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir’in belki de kaderi bu.
Oysa hayatın zenginliğinin kültüründe, doğasında dostluklarında olduğunu hisseden, sakin, sen ben kavgasının dışında yaşama bakabilen insanların kentidir İzmir...
Kent yönetiminde ise pek öyle olmuyor. Kurumlar da birbirine düşebiliyor, hatta aynı partiye mensup belediye başkanları dahi gözü kara kavga ediyor.
EXPO 2020’ye ada ülkeyiz ve öncelikli şart kente ait kurumların tek yumruk olması. Geçen sefer EXPO’yu kaybetmemizde önemli etkenlerden biri Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Ticaret Odası’nın birbirine düşmesi, işi Paris’te ayrı ayrı yemek düzenleyip gruplaşmalara vardırması olmuştu. Gerçek bu...
Bu kez o cephede bir sorun yok ancak sert rüzgarlar bir başka aile içerisinde, aynı çatıya tabi iki kurum arasında yaşanıyor.
* * *
Çoktandır aralarının şekerli kıvamda olduğunu bildiğimiz İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ile Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar birbirlerine olan kızgınlıklarını saklamıyor. İlk derin çatlak, İzmir Oda ve Borsalar Ortak Yönetim Kurulları Toplantısı’nda ortaya çıktı. Toplantıya başkanlık eden Demirtaş, toplantıda bulunmayan Yorgancılar’ın, kendisine mektup gönderdiğini ve uslubunu beğenmediğini kamuoyuna deklare etti.
Yorgancılar, mektubun TOBB’un önemli bir toplantısını Demirtaş’ın iki, üç kez değiştirmek istemesi nedeniyle yazdığını söyledi ve sözcüklerin arasından her iki tarafın da kızgınlığını hissetmek zor değildi. Önceki gün ise bardak taştı.
TOBB, ilgili kurum olarak Bakan Yazıcıoğlu’na bağlı ve Demirtaş, Meclis toplantısında TOBB’un yapısını da eleştiren ifadelerle anlatmıştı. Bu konuşma TOBB Yönetimi çevresinde tepki gördü ve konuşuldu. Bunun üzerine komisyon da Demirtaş’ın tam olarak ne söylediğini görmek için deşifreleri istedi. Komisyon, Demirtaş’a bu talebi de ‘arz ederim’ ifadesini kullanarak değil ‘Rica ederim’ diyerek tamamladı. Demirtaş “bu ifade kimsenin haddi değil” diyor.
* * *
Demirtaş, Yorgancılar’a da yüklenirken, ortalığı asıl geren TOBB’un yapısına yönelik sözleri olacak. Yenilir yutulur cinsten değil. TOBB’un yalnızca antidemokratik olduğunu söylemekle kalmadı, beceriksizlikle de suçladı. Sözleri o kadar sertti ki, Yorgancılar’la telefonda görüştüğümüzde sözlerine zor hakim oluyordu. “Sanırım bir hazımsızlık sorunu var, Yalnızca TOBB çevresinden değil, İzmir’de birçok çevrenin dışında kalmanın sıkıntısını yaşıyor olmalı. Asıl açıklamayı pazartesi günü EBSO Meclis Toplantısı’nda yapacağım” diye konuşabildi.
Yaşananlar ve bugünkü durum bu, peki asıl
neden ne olabilir?
Demirtaş, TOBB bünyesinde geçmişte etkin bir isimdi, yaklaşık sekiz yıl boyunca Ticaret Odaları Konsey Başkanlığı’nı sürdürdü ancak bunca çabaya karşın İzmir’den yönetime girememesi, Yorgancılar’ın ise ilk seferde TOBB Yönetim Kurulu’nda yer almasıyla bağlarını minimuma indirdi.
Gerçekten çekemezlik, dışarıda kalma psikolojisi mi Demirtaş’ı böyle konuşturuyor. Yoksa başka sıkıntılar mı var, bilemeyiz...
* * *
Bu dönem Demirtaş’ın son başkanlık dönemi. Yasalara göre bir daha adaylığı sözkonusu değil, bu nedenle “Demirtaş artık doğru bildiğini yüksek sesle de söylüyor demek mümkün. Ancak bırakın kendi camiasından hükümetten gelen eleştirilere bile alışık olmayan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şimdilik bu olayda sessiz kalsa da tavır almaması mümkün değil. Kapalı kapılar ardında “20 yıldır TOBB’un üyesisin, şimdi mi eksikleri gördün, bunları bize anlatsaydın” diye tepki gösterecektir, belki de göstermiştir...
TOBB cephesi işin başka yanı, sıkıntı EXPO’da yaşanacak. 2013’e kadar Ticaret Odası ve EBSO’nun EXPO için uyum içinde çalışması gerekiyor. EXPO organizasyonunu yapan BIE Genel sekreteri Loscartales yaşananları fark ederse, eminim şöyle diyecektir.
Bir kere de birbirinizle kavga etmeden gelemez misiniz!