Türk ekonomisinin motoru hala ithalat. Bizde ithalat arttıkça ekonomi canlanıyor görünüyor. İthalat arttıkça döviz açığı da büyüyor. Cari işlemler açığının büyümesi, özetle el kesesinden hovardalık yapmakta ölçüyü kaçırdığımızı gösteriyor.
Hovardalıkta gayet iyiyiz.
2011’de 134 milyar 954 milyon liralık ihracata pek mutlu olduk günlerce kutladık, hala ihracatımızı yere göğe koyamıyoruz.
Dünyada durgunluk varken bu ihracat rakamına ulaşmak kolay değil kabul, ancak ithalattan neden kimse söz etmiyor ?
Türkiye 134 milyarlık ihracata karşın 240 milyar 833 milyon dolarlık ithalat yaptı. Neredeyse ihracatın iki katı kadar ithalat, bu kabul edilebilir birşey mi ?
Ülke için en kritik nokta, ihracatın ithalatı karşılama oranının düşmesi...
Türkiye’nin durumu bu, peki İzmir ne kadar hovarda ?
* * *
Öncelikle şunu da söyleyelim, Egeli ihracatçıları kutlamak gerek. 2011’de 12 milyar dolarlık ihracat hedefine kilitlenmişlerdi, ‘tam 12’ yi yandan vurdular. Yılı 11 milyar 400 bin liralık ihracatla kapattılar. İzmir’in ihracatı ise 2011’de 8,068,157 dolar oldu. Ya ithalat ne oldu ?
Bilen yok. Daha doğrusu ithalat rakamlarını öğrenmek öyleee kolay değil. İhracatçı birlikleri yalnızca ihracat rakamlarını tutuyor. İthalat rakamları ise Ankara’da Bakanlık’ta tutuluyor. Neyse ki birliğin çalışkan ve deneyimli uzman çalışanları var. Onların destekleriyle rakama ulaşıyoruz.
İzmir’in ithalat rakamı 10.617,330 dolar.
Özetle, İzmir’in net dış ticaret açığı 2 milyar 549 bin 173 dolar olarak karşımıza çıkıyor.
İthalat, ihracattan hızlı artıyor
İzmir’in dış ticaretinin yüzde 43’ü ihracat, yüzde 57’si ithalat. 2010 yılında bu oran yüzde 45 ihracat, yüzde 55 ithalattı.
Önümüzdeki tablo Türkiye’den çok da farklı değil.
İhracat gram gram artırırken, ithalatta hızlı büyüyoruz.
2011 Eylül ayında en çok konuşulan konu cari açık (toplam döviz açığı) tehlikesiydi. Büyük şans ! son çeyrekte kurlar ani yükselişe geçti ve bu sonuçlar dahi, yükselen kurlarla elde edildi. Şimdi dolar yine düşüşte.
Teşvik sistemi Mart başında yeniden belirlenecek. Belki de “kentlerin dış ticaret açığını azaltacak bir teşvik” iyi formül olabilir.
Gerçek şu ki; kentler de, ülke de döviz açığını belli bir noktadan sonra “hazmedemez”.
Özetle dış cepheyi boyatmak kolonların sağlamlığını göstermiyor!