İTO kadınlarından ‘Amazon modeli’
Son günlerde İzmir Ticaret Odası 120 tarihinde görülmemiş, Oda’ya, hiç yakışmayan, şok olaylar zinciriyle gündeme geldi. Yakın takip ettik, dönüm noktalarını yazdık ve gördüğümüz yanlışları yazmaya da kesinlikle devam edeceğiz.
Ama olaylar bu kadar ayyuka çıkınca, Oda’nın tümü, bu olumsuz havadan yakınsa da bir başka parantez açmak gerekiyor.
Oda camiası; üyeleri için canla başla çalışan, samimiyetini, dürüstlüğünü yitirmemiş insanlarla dolu!.
Çok örnek var.
Benim için bunların başında da İzmir Ticaret Odası İş kadınları Konseyi geliyor. Konsey Başkanı Sevgili Asuman Nardalı Tokuş öyle bir azimle çalıştı ki, üç-dört yıl önce neredeyse kadının adının olmadığı Ticaret Odası’nda şimdi 250 üyeli Konsey yarattı.
Nardalı, kadınlarla kurulu konseyin bir süre sonra yardım derneği gibi anılmaması ya da dağılmaması için bir tutkal oluşturdu.
Tutkal da özünde farklı değil, tanıdık. “Ticaret” Bu üyeler şimdi tüm ihtiyaçlarını birbirleriyle karşılıyor.
Tabiri caizse işdünyasına gümbür gümbür Amazon Modeli geliyor...
Onlar özellikle birbirleriyle mal alışverişi yaparak, dayanışmalarını ‘Odalarda var olma sebeplerini güçlendirmek’ için kullanıyorlar.
Normalde ticaret, sanayi odalarının işlevlerinden biri, üyelerinin birbirleriyle ticari dayanışmasına da zemin hazırlamak ama son zamanlarda çekişmekten buna pek fırsat bulamıyorlar.
Sonuçta Tokuş, kadınların mor renkli, ezik ve çaresiz tablolaların dışında da; ayakları üzerinde durabilen, işdünyasında söz sahibi platformalara taşımak için çaba harcıyor.
Yönetimde Tokuş’la birlite Aysel Öztezel, Betul Elmasoğlu, Figen Ağırbaşlı, Figen Beloğlu gibi işdünyasında hayli başarılı isimlerin de öncelikli amacı bu...
“Ankara’ya gidecekler”
Net bir talepleri daha var; Kasım ayında odalarda yapılacak seçimlerde, meslek komitelerine kadın kotası getirilmesini istiyorlar. Ancak bu şekilde şu anda sadece 4 olan kadın meclis üyesi sayısı dörde beşe katlanabilir. Bu modeli şimdi Türkiye’ye örnek olması açısından TOBB’a götürecekler.
O klasik cümleyi duyar gibiyim, “Kadınlar ayrımcılık istemediklerini söylüyorlar peki tüm bunlar ayrımcılık değil de ne??”
Nardalı’nın buna yanıtı “kadını işdünyasında güçlendirerek daha ön plana çıkmasını sağlamak için fiili gereklilik” oluyor... Benim yanıtım, bu konuda hayli mücadele vermiş biri olarak biraz daha sert:
“Kadınlar vitrin mesleklerle uğraşsın, yönetimleri bize bıraksınlar, başaramazlar’ imajını bugüne kadar kim belleklere işlemişse bu da onun bedeli olsun!...
Milyar dolarlık miras için gelecek
Geçtiğimiz aylarda İzmir’in yaşadığı en büyük kayıplardan birisi Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi ESBAŞ’ı kuran Kaya Tuncer’di. Burslu olarak mühendislik eğitimi aldığı ABD’de kariyer basamaklarında hızla yükselen Tuncer’in, Türkiye’nin sayılı girişimci dahilerinden biri olduğunu defalarca yazdım. Bugün Tuncer’in kurduğu ESBAŞ’da kurulu fabrikalarda 22 bin 500 kişi çalışıyor. Bölgede bulunan firmalar Türkiye’ye ihracattan 4 milyar dolar döviz kazandırdı.
Şimdi bu devasa büyüklük ise Tuncer’in 46 yıldır evli olduğu eşi Mary Mills Tuncer ile iki kızı ve iki torununa ait Amerikan şirketine kaldı.
Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş olan ESBAŞ, sermayesinin yüzde 98`i Amerikan EAC International firmasına, geri kalan hisseleri ise İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir İl Özel İdaresi`ne ait olan özel sektör kuruluşu.
Şimdi Kaya Tuncer’in eşi ve kızları Mart ayı başında Türkiye’ye gelecek.
Ziyaret sırasında gerçekleşecek yönetim kurulu toplantısında yönetim kurulu başkanı da belli olacak.
Kaya Tuncer’in rahatsızlığı sırasında ESBAŞ’ı zaten uzun süredir iki başarılı yönetici Genel Müdür Yardımcısı Nimet Egeli Woodham ile Işıksoy başarılı şekilde yönetiyordu. Bakalım aile üyelerinin Türkiye’de gerçekleştireceği yönetim kurulu toplantısından hangi sonuç çıkacak...
