Bir de oğluma kızardım.
Formülleri çözüyorsun ama sonucu yanlış buluyorsun diye....
Formül doğruydu son teşhis yanlış.
Önceki gün yayınlanan yazımı kastediyorum.
Kısaca hatırlayalım.
* * *
...İzmir’in 2015 EXPO adaylığı ilk gündeme geldiğinde, bu dünya fuarı anlamına gelen organizasyonun kentte nerede yapılacağı büyük merak konusu olmuş, aylarca tartışılmıştı.
Yer seçimi döneminde nihayet Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Arşimet’in suyun kaldırma kuvvetini bulduğunda söylediği gibi “Evreka,evreka” (buldu, buldum) diyerek sevinçle yeri açıkladı.
EXPO kent merkezindeki en yoğun yeşil alan olan İnciraltı olacaktı.
Başkan sevinçliydi çünkü, böylece bir taşla iki dev kuş vuracaktı...
Bu formülle, yüksek rant beklentileri olan İnciraltı’nda arazi sahipleri için de çözüm yolu açılması mümkündü...
Kültür ve Turizm Bakanlığı da, arazi sahiplerinin beklentilerini de gözönünde tutarak 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda revizyona gitti.
EXPO için çıkarılacak özel kanun kapsamına bu plan alınarak, yasal itirazların da önü kesilecekti...
* * *
Ancak Mimarlar Odası’nın dava açması Bakan Günay’ı kızdırırken EXPO’nun İnciraltı’nda yapılma olasılığını zayıflattı (ya da öyle göründü) Yazıda ayrıca Bakan Günay’la da görüşerek görüşlerini yansıtmış, bu konuda ifade ettiği kızgınlığının yanı sıra, diğer yer alternatiflerini yerinde incelemek için Ankara’dan İzmir’e geleceğini söylemesiyle EXPO’nun İnciraltı olasılığının zayıfladığını yazmıştım.
Yazdıklarım üç aşağı beş yukarı böyleydi.
Jeton, ertesi gün Bakan’ın incelemeyi yerinde değil, daha önce bürokratlarına yaptırarak bir toplantıyla sonuçların açıklanacağını öğrendiğimde düştü.
İnciraltı’ndan vazgeçilmiyor aksine alternatifler de değerlendiriliyormuş gibi yapılarak ibre yine İnciraltı’na döndürülüyordu.
Yani İzmir’in yetkilileri kararlıydı, büyük kuş vurulacaktı.
* * *
Haksız olmadıkları bir yön var ki o da açık...
İnciraltı’ndaki imar sorunu ya şimdi EXPO formülüyle çözülür. Ya da arazi sahiplerinin yüksek rant beklentileri ile Meslek Odaları’nın yanlışları gösteren ancak farklı proje ortaya koymayan yaklaşımları arasındaki sürtüşme süregider.
Ancak planın bir ucuna EXPO’yu koyarak yeşil alanları mahalleleştirmek, buraları oy tarlaları haline dönüştürmek fikri de sezilmiyor değil...
Bakan Günay öyle bir niyetimiz olsa “Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bize destek vermezdi” diyor, “Yapılaşma bir ağaç boyunu geçmeyecek” diye de ekliyor.
İyi de, 100 metreyi geçen sekoyalar, selvi ağaçları da var!
* * *
Mimarlar Odası ise ısrarlı. 469 hektarlık alanın 337 hektarının yani yüzde 72’sinin yapılaşmaya açılacağını, büyük bölümünün belirtildiği gibi sağlık yatırımı değil, konut alanı olarak planlandığını öne sürüyor.
Revizyon planı kamuoyunda tam olarak bilinmiyor.
Şimdi özel yasa ne kadar bu hedefi gerçekleştirmekte çözüm olacak göreceğiz. Oda temsilcileri de henüz bu konuda yasal düzenleme ne olur bilemiyorlar.
Bakanlar Kurulu’ndan geçen özel yasaya itiraz etmek ne kadar mümkün olacak ?
Yazımı İzmir’i sevmek, kumrusu, imbatı, Kordon’u kadar yeşilini sevmekle de olur diye bitirmiştim.
Bir okurum mail göndermiş, “Dilek Hanım işin içine rant girince sandviç, kuş fark etmez biz bulduğumuz tüm kumruları yeriz” diye...
Umarım haklı çıkmaz !