İzmir’in 2015 EXPO adaylığı gündeme ilk geldiğinde, dünya fuarı anlamına gelen bu organizasyonun kentte nerede yapılacağı büyük merak konusu olmuş, aylarca tartışılmıştı.
Yer seçimi döneminde nihayet Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, adeta Arşimet’in suyun kaldırma kuvvetini bulduğunda söylediği gibi “Evreka, evreka” (buldum, buldum) diyerek sevinçle yeri açıkladı.
EXPO’nun yeri kent merkezindeki en yoğun yeşil alan olan İnciraltı olacaktı.
Başkan sevinçliydi çünkü, böylece bir taşla iki dev kuş vuracaktı...
Bu formülle, yüksek rant beklentileri olan İnciraltı’nda arazi sahipleri için de çözüm yolu açılması mümkündü.
Nihayetinde, biz resmi kanallara “EXPO alanımız işte burası” diye ilan ederken aynı süreçte Oda’lar üst üste yapılan planlamalara karşı dava açtı.
EXPO’nun Genel Sekreteri Loscartales bile, İzmir’e geldiğinde yiyip içmekten başı dönerken arada bir “Bu ne iş, araziniz bile davalık” diye soruyordu....
* * *
Aradan sular aktı, konu aynı kaldı.
Kısacası değişen pek birşey yok.
Yine EXPO adayıyız ve İnciraltı yeniden mahkemelik.
Tek fark, geçmişte bu tartışmaların muhatabı Büyükşehir Belediyesiydi şimdi hedef Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Bakanlık bu arada İnciraltı’na yönelik itirazları sonlandırmak için daha önce mahkeme kararıyla iptal edilen İnciraltı Turizm Merkezi 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda revizyona gitti.
Bakan Günay, bu değişimi “Harika bir revizyon gerçekleştirdik. Kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum.” diyerek coşkuyla dile getirdi. Ancak bu coşku Oda’ları pek etkilemedi. Mimarlar Odası Genel Merkezi, Danıştay 6’ıncı Dairesi’nde, revizyon planın da iptali için geçen hafta dava açtı. Yeni davalar da peşi sıra bekliyor.
* * *
İnciraltı’nı EXPO alanı ilan ederek, kangrenleşmiş sorunları bunun içine boca etmek başlarda iyi fikirdi...
Ancak bu formül biraz da oy ve sempati beklentileriyle arazi sahiplerinin de sorunlarını çözmeye dönüşünce Odalar, İnciraltı’nın tamamen kaybedileceğini öne sürdü. Toplam 469 hektarlık alanın 337 hektarının yani yüzde 72’sinin yapılaşmaya açılacağını iddia eden Mimarlar Odası şu benzetmeyi veriyor: Fevzi Paşa Bulvarı, Mürsel Paşa Bulvarı, Kordon ve Pasaport, Kültürpark ve Liman arkası hepsini toplayın 320 hektar.
İmara açılacak alanın büyüklüğünü anlatmak için güzel bir örnek...
* * *
Bu gelişme karşısında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la konuştum. Günay, emsali çok düşük tuttukları; sağlık tesisi konut ve alışveriş merkezlerinden oluşacak konseptte hiçbir yapının yüksekliğinin bir ağaç boyunu geçmeyeceği konusunda ısrarlı.
Günay’ın sözlerinden böyle bir davayı beklemediği anlaşılıyordu.
Bakan, “İzmir’in her tarafı yüksek yapılarla dolu, bana tek yeri örnek göstersinler ona göre planlama yapalım” diyerek serzenişte bulundu. “Yüksek emsale kesinlikle karşıyım ve oranın çözüme kavuşturulması konusunda bu planın arkasındayım” diyen Günay’a bir fırsat bularak “Revizyonu İzmir’e iyi anlatabildiniz mi” diye sorduğumda yanıtı, “herkese anlattık. Belediyeler de bizim tarafımızda görünüyordu ama ne değişti anlayamadım” oldu.
* * *
Ancak konuşması arasında fırsat bulduğumda Sayın Bakan’a da ilettim ki, bu konuda endişeler maalesef tam giderilmiş değil. İnciraltı, “ağaç boyunu geçmeyecek” yapılarla beton bloklu mahallelere mi dönüşecek. Sokak aralarında gezinirken torunlarımıza “bak evladım burası bir zamanlar uçsuz bucaksız yeşillikti” diye mi anlatacağız ?
Bu konuda genişletilmiş bir toplantıyla kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor.
* * *
Gelelim EXPO’ya...
Yaşanan sıkıntılar karşısında EXPO yeri olarak İnciraltı’ndan vazgeçilecek mi ?
Artık yanıt “Evet”
Yakın geçmişe kadar İnciraltı’ndan kolay vazgeçmeyeceklerini söyleyen Bakan Günay, bugün İzmir’e gelerek, Kalkınma Ajansı, Vilayet Ticaret ve Sanayi Odaları yetkilileriyle genişletilmiş bir toplantı yapılacağını, alternatif olarak Urla, Gaziemir ve Buca’yı gezeceğini, yeni yerlere bakılacağını açıkladı.
Günay, yeni alanlarda özellikle geniş hazine arazileri aradıklarını, kamulaştırma sorunu olmayan yerleri gezeceklerini söyledi.
EXPO sorunlu bölgeden kendini kurtarıyor. Peki İnciraltı ne olacak ?
Tartışmalar sürecek, belki de bu eleştiriler karşısında plan yeniden revize edilecek.
İnciraltı, bu kent içerisinde kalan tek yeşil alan. O nedenle tüm hassasiyetleri iyi anlamak önemli.
İzmir’i gerçekten sevmek için, “Simidini, kumrusunu, Kordon’u kadar yeşilini de sevmek gerekiyor...