Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Geçtiğimiz yıllarda Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’la konuşmalarımız arasında sözleşmiştik.
İzmir’e geldiğinde Cola fabrikasını gezdirecek, ‘Amiral gemimiz’ dediği fabrikadaki yenilikleri gösterecekti. Olmadı, denk gelmedi.
Kısmet şimdiymiş...
Coca Cola yetkilileri bizleri bu fabrikaya kırdıkları bir dünya rekorunu aktarmak için misafir ettiler. İzmir fabrikası,1 litre içecek üretimi için dünya ortalaması olan 2,43 litrelik seviyeyi, 1.19 litre seviyesine kadar düşürmüş. Öyle ki, sistemin işleyişinden taviz vermeden altı sigma yöntemiyle yakaladıkları bu oran, hem Türkiye’deki hem dünyadaki Coca Cola fabrikalarında örnek olarak gösteriliyor.
* * *
Coca-Cola Sistemi’nde satış hacmine göre altıncı sırada yer alan Türkiye kolu olan Coca-Cola İçecek A.Ş. (CCİ), Pakistan, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Ürdün, Irak ve Suriye’de 20 fabrikası ile faaliyet gösteriyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na kote bir Türk şirketi olan CCİ hisselerinin yüzde 25,6’sı halka açık, yüzde 50,3’ü Anadolu Efes, yüzde 4,0’ü Özgörkey Holding, yüzde 20,1’i de The Coca-Cola Company kontrolünde. Coca Cola’nın Türkiye’de Ankara, Çorlu, Bursa, Sapanca, İzmir, Köyceğiz, Elazığ, Mersin olmak üzere toplam 8 fabrikası bulunuyor.
* * *
Fabrika neredeyse tamamen otomasyona dayalı. Fabrikanın içi daha çok ‘Şişe Lunaparkı’na benziyor. Çeşitli boylardaki hatlardan birinde pet şişe üretimi gerçekleş-tirilirken yukarıdan gelen dolu pet şişeler dolum makinalarına gidiyor.
Yıllık 600 milyon litre kapasiteli fabrikada çeşitli ebatlarda yılda yaklaşık 200 milyon şişe (pet /cam) cola dolumu gerçekleştiriliyor. Fabrikanın içinde neredeyse parmakla sayılacak kadar az personel görüyorsunuz. İzmir’in az su kullanımıyla elde ettiği rekor örnek gösterilirken, ben Fabrika Müdürü Mutlu Babacan’a ‘Az su kullanmak az temizlik anlamına gelmez mi diye’ takılıyorum. Babacan, bu konuda tüm standartları yerine getirmek zorunda olduklarını kalan değerle rekor kırdıklarını belirtiyor.
* * *
Coca-Cola markası, Türkiye’ye ilk kez 1964 yılında Has ailesinin girişimiyle gelmişti. İzmirli işadamı Erdoğan Özgörkey, daha sonra bir tesadüfle Kamil Yazıcı’yla konuşurken fabrikaya ortak olduğunu anlatırdı.
İzmir fabrikası, Cola’nın en eski iki fabrikasından biri olarak kuruldu. Erdoğan Bey, fabrikayı kurdukları yıllarda aylarca çoluk çocuk yaşamlarını fabrikada geçirdiklerini, şişeleri makinalara kendilerinin koyduğunu sohbetlerinde aktarırdı.
Sonuçta, Coca Cola İzmir fabrikası, kentin ilk sanayi hamlelerinden biridir.
Metaş, Yaşar Holding, BMC, Çimentaş benzer kuşak sanayi kuruluşlarıydı.
Ardından İzmir sanayisi yavaş yavaş köklü, büyük yatırımlar yapma gücünü yitirdi.
Aradan uzun yıllar geçti. O yıllarda İzmir’e “sanayi kenti” unvanı taşıyan bu kuruluşlar, şimdilerde farklı uygulamalarıyla dünyaya örnek oluyor.

Hammadde efsanesi doğru değil

Fabrikayı dolaşırken Coca Cola’nın o meşhur formül hikayesi aklıma geldi. Tüm rakiplerinin izini sürdüğü özel Coca Cola formülü... Konsantrelerin kendilerine dünyanın 20 ülkesindeki fabrikalardan geldiğini belirten Genel Müdür Babacan, bu konsantrelerin fabrikaya rahat ulaştığını, hiçbir özel önlem almadıklarını belirtirken, “Cola’nın bulunamayan formülü diye birşey yok. Kimya bu kadar gelişmişken ürünler rahatlıkla analiz edilebilir. Cola’yı Coca Cola yapan sistemin tümü” diyor.