Türkiye’de en çok tartışılan sorulardan biri şudur, “Siyaset meslek midir?”. Bu tartışmaya girmeden şu açıdan bakalım. Siyaset bir yönetim sanatıdır. İdare etmektir. İdare edilemeyeni de idare etmek için politika üreten bir koldur. Bizde çoğu zaman bu gerçek gözardı edilir.
Siyasette görev almak için sempatizan olmak yeterli sayılır.
Tam da bu ayrım kadınlar açısından daha da önemli.
Hayatlarında çocuktan mutfağa yüzlerce detayı çözmek zorunda olan kadınlar siyasette kendilerine zor yer bulurken, bir süre sonra da özellikle tecrübesizliğin kurbanı olurlar. Çoğu zaman siyasetin vitrin süsü olarak kalırlar.
* * *
Alanlarında uzman olsalar da üç kelimeyi bir araya getirip, kitleleri sürükleyemezler. Çıtayı aşıp milletvekili olanların verdikleri soru önergeleri duyunca inanamazsınız. Bu kadar mı toplumdan uzak kalınır. Aralarında başarılı olanlar da var ama sayı az...
Kadının siyasetteki yerini tam olarak görebilmenin gerçeği şudur; yetki kullanabileceğiniz, bütçe yönetebileceğiniz, karar mekanizmalarına doğrudan hükmedebileceğiniz alanlarda kadınlar neredeyse yoktur. Rakamlar bazı şeyleri açıkça ortaya koyuyor...
Türkiye’de; 2 bin 950 belediye başkanı var ve bunun yalnızca 26’sı kadın. 31 bin 790 meclis üyesi var 1,340’ı kadın 3 bin 379 il genel meclis üyesi var 110’u kadın
Muhtar gibi kadın deriz bazen ama muhtarda da durum vahim. 18 bin 607’den 429’u kadın.
Daha vahimi 72 bin 583 ihtiyar heyeti üyesinden bin 409’u kadın.
Şimdi bu tablonun değişmesi konusunda yeni bir çaba o doğuyor onu anlatacağız.
Bu çabayı ortaya koyanlar İzmirli kadınlar...
Tarihteki adıyla Amazonlar....
İlk başta hedeflerini tam olarak algılayamadığımı itiraf etmeliyim. Ancak özellikle onları dinleyince doğru bir yolculuğa yelken açtıklarını görmek mümkün.
İzmir’de en az 10 kadın başkan
İzmir’in sevilen, başarılı ismi Ayşe Akın’ın önderliği ile kurulan KAMED, siyaset dünyasına ilgi duyanlara başarılı olmanın yollarını öğretecek, onlara kurslar, paneller düzenleyecekler, uzmanlarla biraraya getirecekler.
Amaç kadınların yalnızca milletvekili olmasını sağlamak değil, muhtarlıklarda, ihtiyar heyetlerinde, il genel meclislerinde ve belediye başkanlıklarındaki kadın sayısını artırmak. Kendileri benzer görevlerde bulunmuş kadınların, tecrübelerini diğer kadınlara aktararak,başarılı olmalarını sağlamak. KAMED kurucuları arasında çok sevgili dostlar var demek yetersiz kalacak tümü Aynur Sabancı, Nurgül Uçar, Hülya Yarbuz Nimet Haytabay Hacer Acar ve Ayten Kömürcü hepsi benim, kent kamuoyunun yakından tanıdığı isimler.
İlk hedefleri de önümüzdeki 2014 yerel seçimlerinde kadınların sayısını en az yüzde 25 daha artırmak. Ancak ilk koşul şu; bu işleri yapabilecek, iyi bir donanımı ve yönetme yetisi olan kadınları siyasete hazırlamak ve onların ardında durmak... Onlar kararlılar. İzmir’deki hedefi de ortaya koydular. Şu anda 30 ilçe var, bunun en az 10’unda kadın başkanın seçilmesi için çalışacaklar. Önlerindeki yol hayli çetrefilli.
Bana düşen ise yolunuz yürekten ‘yolunuz açık olsun’ demek..
Önce gençleri yaşat...
Kim üstüne alınırsa alınsın, önceki gün yine terörde kaybettiğimiz gençlerimizin bayrağa sarılı tabutlarını izlerken aklımdan geçen şuydu. “Kadınların kürtaj haklarıyla uğraşılacağına, daha yirmi yaşında yaşam hakları ülkenin sulhu için ellerinden alınan gençleri yaşatın...” Bu ülke namlunun ucuna onları sürmekten vazgeçemiyor. İki satırla bu yüzyılın taktik savaşlarına girecek değilim ancak her genç öldüğünde bir ana da onunla ölür. En iyisi şöyle soralım gençlerin ve anaların yaşam hakkını korumayan bir sistemin, gündem değiştirmek uğruna ceninin yaşam hakkına yönelik tek kelime söz hakkı olur mu ?