EXPO’ya herkes koşturuyor, İzmir Fuarı yalnız

20 Kasım 2011

Bugünlerde harıl harıl, kısaca dünya fuarcılığı anlamına gelen EXPO adaylığı için uğraşıyoruz.2020 yarışında, Paris’teki ilk sunum, Salı günü. Bu kez EXPO yolculuğu zorlu olacak görünüyor. İddialı beş rakibimiz var. Umarım kentin geleceği için bu mücadeleyi başarırız.
Ama fuarcılıkta bir başka mücadelemiz daha var bizim. Üstelik 1936’dan bu yana sürüyor. Ülkede fuarcılığı ilk başlatan kent olan İzmir’in bu yolda ardında bıraktığı mesafe ise pek kimsenin içini açmıyor.
İzmir Enternasyonal Fuarı daha çok nostaljisiyle seviliyor.
EXPO’da gelecek belirsiz ama İzmir’in fuarcılık geleceğinde şimdi umutlar, Gaziemir’de kurulacak yeni fuar alanında. İhalesi bugün yarın gerçekleşecek. Ancak fuarcılık hizmetlerini yürüten İZFAŞ AŞ’nin başında tam bir kaptan yok. Ani kararla genel müdür Doğan İşleyen emekli edildi. İşleyen’i son yıllarda ‘ihtisas fuarcılığını’ geliştiren isim olarak söylemek de mümkün. Bu konuda harcadığı çabalar birkaç ihtisas fuarını İstanbul ayarına yükseltti. Bunu eski ve ideal olmayan pavyonlarda başaran İşleyen’in, tam da Türkiye’nin en modern fuarcılık kompleksinin yapımı başlarken ayrılması dikkat çekiciydi. Aklımda sorular vardı, paylaştık...
-

Yazının Devamı

Geçici konutta sıfır stok

18 Kasım 2011

Ülkenin doğusu öyle günler yaşıyor ki, batıda yaşanan çoğu gelişme gözünüzde önemsizleşiyor.
İzmir EXPO adaylığında sunum sürecinde heyecan yüksek heyecan heyetler Paris’e taşınmaya başladı ama yüreğimiz başka yerde.
Ya da kenti 21. yüzyıla taşıyacak diyerek lanse edilen projeler, ülkenin 19. yüzyılı andırır manzaralarına bakınca değerini yitiriyor.
Soğukta üşüyen, başka kentlere sığınmaya çalışan, kara kışta “tedbirsizliğin, denetimsizliğin yarattığı kaderi yaşayan insanlar göz önünden gitmiyor.
Geçici prefabrik evler, konteynerler yetersiz kalınca binlerce insan şimdi göç ediyor. Şimdi Van’da çadırlarda ısınma sorunu ortaya çıkınca konteyner kentlerin kurulma kararı aldı.
Çok geç...
Türkiye konteyner ya da bu modüler sistem prefabrik evleri stoklayamaz, bu konuda hazırlık yapamaz mıydı?

Yazının Devamı

Krone yatırımı yeniden başlıyor

16 Kasım 2011

Dünyanın en büyük treyler ve tarım ekipmanları üreticisi Krone yaklaşık dört yıl önce İzmir’de yatırım yapma kararı aldığında, Ege işdünyasında mutluluk rüzgarı esmişti. Nihayet İzmir’e otomotiv sektöründe yan sanayii de sürükleyecek önemli bir yatırım geliyordu.
Bu nedenle Tire OSB’den 189 bin metrekare yer alan Krone’nin yatırımı büyük heyecan yarattı ama heyecan kısa sürdü.
Yaklaşık bir yıl sonra 2008 küresel krizi tırmanma eğilimi gösterince, yatırım durdu. Fabrika tamamlanmasına rağmen her an start verilecek şekilde beklemeye başladı. Bu süre içinde fabrikanın sürekli yatırımlarını, bakımını yaptılar.
Beklenen karar geçtiğimiz alındı ve tarih nihayet belirlendi. Krone yatırımı farklı bir gelişme yaşanmazsa Ağustos 2012’de üretime başlayacak.



Yazının Devamı

İş stresini “lezzetli yatırımla” atıyorlar

13 Kasım 2011

Avrupa’nın Yunanistan krizini nasıl aşacağı tartışıladursun, Türk işadamlarını bu kriz düşündürmüyor.
En azından İzmir işdünyasının önde gelen üç ismi Türk ekonomisinin dinamiklerine güven duyarken, gelecekten oldukça umutlu. ‘Onların işleri rahat, keyifleri yerinde’ diyeceksiniz, evet öyle görünüyor. Hatta yoğun iş yaşamının stresini, kendi deyimleriyle ‘Keyifli bir hobi yatırımına’ dönüştürdükleri için de ayrıca keyifliler.
ESİAD eski başkanı yeminli mali müşavir Sıtkı Şükürer, Arkas Holding CEO’su Önder Türkkanı ve Miray İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Haydar İnaç bir tesadüfün etrafında buluşarak, farklı bir lezzet dünyasını, İzmir’e taşıdı. Aslında “İzmir’in, Ege’nin yöresel lezzetlerini bizzat ustalarının eliyle biraraya getirdiler” demek daha doğru. Tatmahal tek restoranda en lezzetli kokoreçi, pideyi, ev yemeklerinin yanı sıra Ege otları eşliğinde balığı da sunarken, yiyecekleri bölgeye malolmuş ustalar hazırlıyor.

Fikir sorduğu, ortak oldu
İşdünyasının bu üç ismine espriyle, “Çok mu bunaldınız da kendinizi yemeğe verdiniz” diye soruyorum.
Onları biraraya getiren bu ortak girişimin öyküsünü Önder Türkkanı anlatıyor:

Yazının Devamı

Metroda ‘sessiz katil’ izi

11 Kasım 2011

Alsancak-Aliağa arasında, İZBAN metro hattı devreye girdiğinden bu yana, demiryolu ile Aliağa Limanları’na nakledilen yükler de aynı hat üzerinde taşınıyor.
Bir yanda, modern elektrifikasyona dayalı bir sistemle çalışan ve günde 140 bin yolcu taşıyan İZBAN, 12 dakikada bir sefer yaparken; aralarda ve daha çok geceleri eski sistem, dizelli yük trenleri de işleyince özellikle tünel bölümünde, vatandaşlar önemli bir risk yaşamaya başladı; Karbonmonoksit...
* * *
İZBAN hattı, yolcu taşımacılığında en büyük ilgiyi Karşıyaka ve Aliağalı’lardan görüyor. Şu anda en yoğun yolcu taşımacılığı bu bölgeden yapılıyor. Ancak aynı hat üzerinde demiryolu ile nakledilmek istenen yüklerin de miktarı arttı.
Alsancak’tan kalkan yük trenlerini taşıyan demiryolu bir süre sonra Karşıyaka-Aliağa hattına bağlanıyor. Hem Kuzey limanlarının büyümesi, hem demiryolu nakliyesinin ekonomik oluşu, hem de karayolu ile nakliyatta yaşanan sıkıntılar ve bazı demiryolu hatlarının onarımda olması nedeniyle buraya kayan yükler nakledilen miktarı yükseltti.
İZBAN yolcu sayısı ile birlikte yük trenlerine de ilgi artınca, Devlet Demiryolları yetkilileri çözümü yük trenlerini daha çok geceleri

Yazının Devamı

Bayram sabahları

6 Kasım 2011

Yılların hızla geçtiğini en çok bugünlerde hatırlıyorum. Hala kapı kapı gezmekten keyif alacağım yaşlara gelmedim, bu gidişle o zor...
Ama ailemin biraraya geldiği bayram kahvaltısını kaçırmak istemiyorum. Galiba, doğru kelime ‘istemiyorum değil, uzak kalmak içimi acıtıyor.
Ailenin bireylerine gittikçe düşkün olmak belki yaşlanmanın bir belirtisi ama ben bayram sabahı sofrada sıcak tüten o simitleri görmek istiyorum.
Masamıza konulan simitleri eskiden olduğu gibi, başka bir el bana uzatıyor. Bembeyaz çok güzel bir el.
Simiti alıyorum ardından saçlarıma gidiyor o el, yanağıma ince bir dokunuş oluyor. Sonra gülümsüyoruz birbirimize.
Gözucuyla gülümsemeler, başımı okşamalar ve kahvaltı sesleri arasında bitiyor simitler. Ama o süre boyunca babamla ben birbirimize bakıyoruz.
Sanki en çok bizlerden o zaman, bayram sabahlarında gurur duyuyor...

Yazının Devamı

Trafik kilitlendi “Lojistik köy” Aliağa’ya şart

4 Kasım 2011

İzmir’de çıkmaza giren konulardan birisi Lojistik Köy’ kurulmasıdır ki, bu konudaki gelişmelerin neden durduğunu daha sonra yazacağım. Kemalpaşa’da mı, Torbalı Pancar’da mı olsun derken, TOBB’un ayırdığı maddi kaynak da bu arada uçup gitti. TCDD, şimdi Kemalpaşa’da daha, dar kapsamlı bir Lojistik Merkez kuruyor. Ancak asıl istenen dev bir lojistik köy ve belki de şans Aliağa’ya gülecek.
Nemrut Limanları, Nemport, hızla artan ve lojistiği düşünülmeden üst üste onay verilen devasa yatırımlar derken Aliağa’da şimdi yeni bir sorun başgösterdi.
Bölgeye yılda 50 milyon ton yük, 5 bin gemi gelince yeterli lojistik altyapının olmaması ilçeyi kilitliyor. Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, demiryollarında yaşanan bazı problemler nedeniyle karayollarında nakliyeye ağırlık verildiğini, plansız yapılan birçok yatırım da buna eklenince, ilçede sıkıntıların katlandığını söylüyor.
Sıkıntının yaşandığı yerleri önceki gün Saka ile birlikte gezdik. Saka, liman önlerinde saatlerce süren kuyrukları gösterirken; gecikmeler nedeniyle işletmelerin, limanların ve halkın eziyet çekmeye başladığını aktardı. Tecrübeli başkan, çözümü büyük ölçüde “Lojistik Köy” kurulmasında görüyor.

Yazının Devamı

Havadaki yarıştan İzmirliler çekildi

2 Kasım 2011

Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali’nin yıkılıp yeniden yapılması ve işletilmesi ile Dış Hatlar Terminali’nin 2015 yılından itibaren işletilmesi ihalesine 14 gün kaldı. 17 Kasım’da yapılacak ihale, İzmir’de gerçekleştirilecek en büyük kamu özelleştirmelerinden biri olacak.
İzmirliler de kentlerindeki bu büyük ihaleye girmenin yollarını başlarda arasalar da, girişimler sonuçsuz kaldı.
Dokay Oto Kiralama Yönetim Kurulu Başkanı Salih Özen, havalimanı oto kiralama müsteciri de olması nedeniyle ilk heyecan duyan İzmirlilerdendi. Özen İzmir işdünyasını da harekete geçirmeye çalıştı. Aralarında Gürel Grubu Başkanvekili İlhan Gürel ve Megapol Grubu Başkanı Selim Gökdemir’in de bulunduğu, tanınmış bazı işadamlarını ikna etmek isteyerek “İzmir konsorsiyumu” kurmaya çabaladı.
Gürel ve Gökdemir ise konunun kendilerine geldiğini ancak farklı bir iş alanı olması nedeniyle girmeyi hiç düşünmediklerini söyledi.
Özen, yine de yılmayarak şartları yerinde inceledi.
Bugüne kadar havaalanı özelleştirmelerinde “garanti yolcu sayısı” veren DHMİ’nin bu kez garanti vermemesi ve hatta ihale beledilinin 50 bin lira olması bile İzmirli işadamlarını düşündürdü, yolun başından geri

Yazının Devamı