İktidarla muhafet arasında önümüzdeki yerel seçimlerde İzmir’i almak bir rövanşa dönüşünce, bahtımız açıldı. İzmir için birçok proje ortaya atıldı ve bu projelerin büyük bölümü kentin geleceğine dair.
Ancak bugünü kurtarmak da önemli.
Ekonomide çarklar keyifsiz dönüyor. Birçok önemli şirket ayakta kalma mücadelesi içerisinde.
Özellikle rakiplerle teknoloji farkı hızlı büyüyor. Bu farkı kapatmak zorunda olan şirketler de, teknolojik yabancı bilgiye yani “know how”a her geçen gün daha pahalıya ulaşıyor.
Bugüne kadar İzmirli şirketler, KOBİ’ler bu tür destekleri hep Ankara’dan devletin çok sınırlı imkanlarından ya da AB’nden alabiliyordu.
* * *
İzmir Kalkınma Ajansı’nın (İZKA) devreye girmesiyle ilk kez yerel kanaldan da beslenmeye, destek görmeye başladılar.
Kalkınma ajansı kurulduğundan bu yana hibe desteklerini sosyal projeler ve KOBİ’ler olarak ikiye ayırdı. Her destek programında farklı konu başlıkları belirlendi. Başlarda bu destek gören projelerle ilgili açıkçası benim de eleştirilerim oluyor, oklar gereksiz bulduğum desteklere saplanıyordu. Ancak Ajans yoğun ve kısır konular içerisinde dönen İzmir gündeminin aksine sessiz sedasız yeni ve önemli çalışmalar yaptı, destekler verdi. Özellikle son destek dikkatimi çekti.
* * *
İzmir Kalkınma Ajansı’nın (İZKA) Eylül ayında Teknolojik Üretim ve Yenilik başlığı altında hibe destek programına çıktı. 121 firma başvurdu bunlardan 27’sinin projesi 14 milyon liralık hibe desteğe uygun görüldü. Bu hafta proje sahipleri ile imzalar atılacak.
Destek alan firmalar incelendiğinde; endüstri makinaları imalatı, kimyasal madde ve ürün imalatı, tekstil ve giyim eşyası imalatı ve yenilenebilir enerji sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin ağırlıklı olduğu görülüyor. Ancak asıl özellik şu; desteklenen projelerin tamamı, Türkiye’de ithal edilen teknolojik bilgilerin yerelde kazanımını ve ardından bu bilgiyle üretime geçilmesini hedefliyor.
Örneğin konulardan biri “Seramik Karolar İçin Nano Boyutlu Pigment İçeren Dijital Baskı Mürekkep Üretimi”. Seramik sektörü bu ürünü yurdışından ithal ediyordu. Şimdi İzmir’de üretilecek.
* * *
Cari açığa karşı yerli üretimi destekleyerek mücadele edilebiliriz. Türkiye yeni teşvik sistemini de özellikle bu bakışla hazırlıyor. Ancak yerli teknolojiyi geliştirmek bundan da zor. Geleceğe hazırlanmak için elbette etkileyici, kulağa hoş gelen kentin çehresini değiştirecek projelere ihtiyaç var.
Ama bir kent asıl, üretim gücünün, fabrikalarının, teknolojiye dayalı üretimini artıran sağlam şirketleriyle dik durur.
Önce dik durabilelim ki, ardından rahat koşturabilelim...
Yeni teknoloji geliştirecekler
Destek alan şirketlerin konularına baktığımda hepsi dikkat çekici görünüyor. Ancak yerimiz sınırlı, bu nedenle bu şirketlerimizi kutlayarak, isimlerini verebiliyorum: Tarend Tarım, Elektral Elektromekanik, Tru- Vend Kastaş Kauçuk, Tisan Yangın ve Hizmet Araçları, Rapro Kimya, Özgün Boya, Ege Tekstil, Far-Per Kimya, Ateş Çelik İnşaat, Özel Ege Diş Protez, Volkan İtfaiye Malzemeleri, Namtaş Beton Makinaları, Faz Elektrik, Kaan Havalı Kırıcı Makina Oto Yedek Parça, Sütpa Hayvancılık, Digiteks Tekstil Ürünleri, Löher Asansör ve Yürüyen Merdiven, Metropol Un Ürünleri, Pms Polietilen Mamulleri, Dirinler Makina, Aer Alternatif Enerji Kaynakları, Özdersan Deri Makinaları, Neta Temizlik Ürünleri, Beşok Kalıp ve Plastik Sanayi, Polser Şeffaf Çatı.