Sonbaharda grip ve depresyon riski artıyor ama yediklerimizi değiştirerek bu mevsimi sevimli hale getirmek elimizde...
Sonbahar deyince akla hüzün, soğuk, ayrılık, mutsuzluk geliyor... Ayrıca grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların ve depresyona girme riskinin de en çok arttığı dönem.
Hâlbuki sonbaharı hem bakış açımızı, hem de yediklerimizi değiştirerek sevimli hale getirmek elimizde... Neler yapabilirsiniz, hadi bakalım...
VİTAMİNLER...
Vitamin yetersizliği, ruh halinizi ve motivasyonunuzu olumsuz yönde etkiler.
Stresliyken tükettiğiniz ‘iyi’ ya da ‘kötü’ besinler, kilo almanıza veya sağlıklı olmanıza yol açabilir. O yüzden stres arkadaşlarınızı iyi seçin!
Ohio Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; stres altındayken düzenli olarak yüksek kalorili ve yüksek yağ içerikli gıdalar tüketmek, metabolizmayı yavaşlatıyor. Dolayısıyla bu durum, yılda 8-11 kiloya varan kilo artışına sebep oluyor. Neyse ki, beyin ve vücuttaki stresi hafifleten doyurucu, sağlıklı besinler var. Bir şeyler yolunda gitmediğinde, hemen karbonhidratlara sarılmanıza gerek yok.
İşte stres altında olduğunuz zaman, tüketmekten kaçınmanız gerekenler ve karşılığında tercih edebileceğiniz, ruh halinizi canlandıracak besinler...
KÖTÜ ARKADAŞ: TATLI KURABiYE VE KEKLER
Şekerli yiyecekler, bilinenin aksine gerginliği artırıyor. Lif içermeyen bu gıdalardaki şeker, hızla kana karışarak stres hormonu kortizolun seviyesini yükseltiyor. Kan şekeri ilk yükseldiğinde iyi hissedilse de düşmeye başladığında hem ruh hali çöküyor, hem de yeniden tatlı isteği gelişiyor.
Kilo almaktan kaçınmak için, sağlıklı beslenmek gerek ancak vücudun saatine kulak vermek de bir o kadar önemli
İçinizde saat kurmadan uyanabilenler vardır. Erken yatmasalar dahi insanı şaşırtacak kadar dakik uyanırlar. Mesela her sabah aynı saatte sanki biri kendilerini uyandırıyormuş gibi gözlerini açarlar. Onları kaldıran kendi biyolojik saatleri.
Birçok ağaç türünün yaprakları sonbahar aylarında sararır ve dökülür. Kışa hazırlık yapan ağaçlar, kış uykusuna yatar ve bahar gelip havalar ısınınca yaprakları yeniden çiçek açmaya başlar. Ağaçlar hemen hemen hangi mevsimin geldiğini anlar ve bu mevsimde ne yapacaklarını bilir; kurulu bir saat gibi çiçek açarlar yaz başında. Çiçeklerin hareketleri bile belirli bir saat düzenine göre olur.
Peki bizim biyolojik saatimiz ne yapar?
Biyolojik saat, metabolizmanın içerdiği enzim ve hormonların etkinliğini ve işleyişini düzenler. Bozulması; hormon düzensizliği, obezite, diyabet, psikolojik bozukluk, uyku bozuklukları ve kanser gibi rahatsızlıklara yol açabilir.
SAAT BOZULURSA...
Diyet uygulayan yedi bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, bireyler kendilerine ‘en az zorluk yaratan’ yöntemi seçiyor. Ve bu yöntemlerin hepsi de benzer sonuçlar veriyor
‘Amerikan Tıp Derneği’ dergisinde yayımlanan bir araştırma, 48 ayrı deneyden alınan sonuçların genel analizini yapmış. Bu çalışma, ‘Atkins’den ‘Weight Watchers’a, tüm diyetlerin aslında benzer sonuçlar yansıttığını; kilo vermek isteyenlerin kendilerine en kolay gelen diyeti seçtiklerini gösteriyor.
Araştırmayı yürüten Kanadalı ekip, bir diyeti sonuna kadar başarıyla devam ettirmenin, diyetin kendisinden daha önemli olduğunu düşünüyor.
ZAYIFLATAN HER DİYET BAŞARILI MI?
Aslında düşük kalori içeren her diyet, kilo vermenizi sağlar. Çünkü kilo vermek, günlük enerji alımının azaltılması temelinde bir matematiğe dayanır. Her yıl yeni diyetlerin zayıflamada daha etkili olduğuna dair bilgiler ortada dolaşıyor, bunlar hakkında yeni haberler ve yan ürün olarak besin takviyeleri ortaya çıkıyor. Ancak daha sonra popülariteleri azalıyor.
Kilo vermenin genel sağlığa katkısı önemli ancak daha da önemli ve kritik olan, kilo verme yönteminizin uzun süreli olup olamayacağı.
Kışa girerken bağışıklık sistemini güçlendirmek, hastalıklara karşı daha dirençli olmayı sağlar...
Mevsim geçişlerinde saçlar dökülür, depresyon eğilimi olur, bağışıklık sistemi zayıflayabilir ve bu durum pek çok bireyin ortak şikayetidir. Beslenme yönünden yapılması gereken, bu döneme ait sebze ve meyveleri iyi kullanmak ve iyi yaşam için yeterli oksijeni olan ortamda egzersiz yapmaktır.
Şimdi yeni yapılan araştırmaların ışığında bu sebze ve meyvelere bir göz atalım...
GRİBE KARŞI NAR
İçerdiği potasyum, lif, A ve C vitamini, niasin ve zengin anti-oksidan kapasitesi nedeniyle bağışıklık sistemini de güçlendiren nar, gribe karşı koruyucu olarak etki eder. Aynı zamanda kolesterolü düşürmeye yardımcıdır ve kalp sağlığı için iyidir.
Çoğumuz kısa bayram tatilleri sonrasında tartıda bir sürprizle karşılaşırız. Bol yemek çeşitleri, şekerli besinler ve porsiyon miktarlarının artmasıyla ipin ucunu kaçıranlara tavsiyeler...
“2-3 günlük bayram tatilinde kilo alınmaz” diye düşünenler yanılıyor! Aile ve dost sofralarında tüketilen çeşitli ikramlar, size kilo olarak dönebilir.
GÖZ MİDEDEN BÜYÜK!
Bayram sofrasında yemekleri ortadan atıştırmak yerine, tabağınıza almak, ne kadar yediğinizi görmeye yardımcı olur. Böylece midenin yanında gözün doymasını da sağlarız.
“Göz mideden büyük” sözünü hatırlayın; gerçekten doyduğunuz anı yakalayın, vücudunuza yüklenmeyin.
Arife gününe az kaldı, mutfak alışverişleri ve kurban hazırlıkları başladı. Tüm aile bireylerinin bir araya geldiği bayram sofralarında ise; dikkat edilmesi gereken birçok şey var!
Bayramlar tüm aile bireylerinin bir araya geldiği, özel sofraların kurulduğu günler olarak heyecan verici oluyor. Kalabalık sofralardaki sohbetler bana göre yemeklerin en önemli baharatı...
Bu yüzden ikram edilenlere ve içimizdeki “Ye” diyen sese “Hayır, teşekkür ediyorum” demek çok zor. Ancak, “Battı balık...” gibi düşünce kalıpları yerine, “Şöyle yaparsam daha iyi” mantığı, sizi çok rahatlatacak bir düşünce tarzı.
NASIL YEMELİ?
Bayram sofrasında geçirilen zamanın uzun olması nedeniyle, yemek miktarları fark etmeden artabilir. Yapılan her yemeğin tadına bakma arzusu da, tıka basa doymamıza neden olabilir.
Sonucunda mide yanmaları ve bağırsak problemleri de açığa çıkabilir. O nedenle yeme disiplininizi olabildiğince korursanız, bayram sonrası rahat edersiniz.
Moda haline gelen gıda intoleransı testleri, kilo çözüm ya da mucize değil... Gıda duyarlılığınız olduğunu ve bu yüzden kilo veremediğinizi düşünüyorsanız, test yerine bir uzmana başvurun
Gıda intoleransı, metabolik nedenlerle vücudumuzun bazı besinlerin bir kısmını ya da bileşenlerini sindiremediğinde geliştirdiği bir duyarlılık. Gıdaların sindirilmesi için çeşitli enzimlere ihtiyaç duyuluyor. Bu enzimlerin bazıları eksik veya yetersizse sindirim sisteminde sorunlar ortaya çıkıyor.
Örneğin bir kişide laktoz intoleransı varsa, vücuda laktoz içeren bir gıda alındığına (süt gibi) bağırsaklarda normalde bulunan 'laktaz enzimi' görevini yapmıyordur. Bu durumda laktoza hassasiyet gelişiyor; spazm, karın ağrısı, şişkinlik, ishal ve gaz ortaya çıkabiliyor.
GÖRÜLME SIKLIĞI ARTTI
Eğer kişide herhangi bir besine karşı duyarlılık varsa, etkisi 3-24 saat içinde ortaya çıkıyor. Aslında son 15-20 senedir besinlere daha çok katkı maddesi girmesiyle gıda alerjisi ve hassasiyeti sıklığı arttı. Sorun, toplumun yüzde 1’inde görülüyor.