Gençlerin yüzde 43’ü yaşıtları tarafından kabul görmek için diyete başlıyor. Dikkat bu tehlikeli!
Çocukluktan yetişkinliğe geçilen dönem, pek de kolay değil. Gençlik, hızlı büyüme, gelişme ve olgunlaşma evreleri; fiziksel, biyokimyasal, ruhsal ve sosyal yönden bireyi değiştiriyor.
Bu dönemlerde gencin dikkati, vücut gelişimi ve estetiği üzerinde yoğunlaşıyor. Bu estetik kaygılar nedeniyle kendileri için önemli olan besin ihtiyaçlarını karşılayamadıklarında; ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Kişiyi açlığa ve dengesiz beslenmeye mahkum edecek diyetler; büyüme ve gelişmeyi, okul başarısını, hatta üreme sağlığını olumsuz etkileyip, tedavisi güç hastalıklara yol açabiliyor.
Üstelik bu diyetlerle hayal edilen görüntüye kavuşulamadığında birey, psikolojik yükle sosyal açıdan da kendini geriyor. Bu çelişki gençleri fazlasıyla mutsuz ediyor. Yapılan bir çalışmaya göre; gençlerin yüzde 43’ü yaşıtlarına kendini beğendirmek ve kabul görmek için diyete başlıyor.
Kendinizi kimseyle kıyaslamayın!
Birlikte olduğunuz en yakın 4 kişi size kilo aldırıyor. Kimler mi? İşte yanıtları...
Söz konusu yemek olduğunda; dost gibi görünen riskler, hemen yanı başınızda olabilir... Aslına bakılırsa kalabalıkta yemek yediğinizde, normalden yüzde 33 daha fazla yiyeceği mideye indiriyor olabilirsiniz.
Birlikteliklerden kalorisiz keyif almak mümkün olsa da, burada biraz ‘fırsatçı yeme davranışı’ devreye giriyor. Oysa sohbet etmek, müze veya sergi gezmek, yürüyüş yaparken konuşmak, çocuğunuzla hareketli oyunlar oynamak, tiyatroya gitmek, yemek ilavesiz aktiviteleriniz olabilir. Çünkü birlikte olduğunuz en yakın 4 kişi size kilo aldırıyor! Kimler mi? İşte yanıtı...
1- Partneriniz
Hayatı paylaştığınız kişi kiloluysa; obez olma ihtimaliniz yüzde 37’den daha fazla. Eşiniz, nişanlınız, sevdiğiniz, yani hayatı paylaştığınız kişiyle oturup konuşun. Partneriniz bu konuda size uymuyorsa; kendi önlemlerinizi alın. Mesela yiyeceklerinizi ayrı tabaklara koyabilir ve herkesin kendi yemeğini almasına izin verebilirsiniz. Böylece kendi porsiyonunuzu kontrol edebilirsiniz.
2- Çocuklarınız
Kendinizi kandırmayın; tabağını bitirmeyen çocuğunuzun artıklarını yemek zorunda değilsiniz. Her gün
Bir anlık irade zayıflığıyla, aşırı şeker tükettiniz... “Battı balık yan gider” demeyin! Kalorilerin yağ olarak depolanmasını ve bir sonraki tatlı krizlerini önlemek mümkün...
Arkadaş toplantılarında masada onca yiyecek varken, tatlı krizine girmeniz çok şaşırtıcı değil. Belki de sadece “Bir taneden bir şey olmaz” diyerek masaya elinizi uzattınız ama birçok kurabiye yediniz, artık olan oldu. Peki bunun etkilerinden kurtulmanın yolu var mı?
Bu kalorileri birden silmek mümkün değil ancak kalorilerin hızlı bir şekilde yağ olarak depolanmasını ve daha sonraki tatlı krizlerini önleyen bazı yolların mevcut olduğunu söyleyebiliriz. Bir sonraki aşamada neler yapmanız gerektiğine bakalım...
Egzersiz yapın
Bir anlık irade zayıflığıyla alınan kalorileri yakmak çok fazla fiziksel aktivite gerektirebilir. Örneğin; yediğiniz bir dilim kremalı pastanın kalorisini yakabilmek için yaklaşık 7-8 km. tempolu yürüyüş gerekebilir. Yanlış beslenme alışkanlıklarının zararlarından tam olarak arınamıyor olsanız bile, kısa süreli ekstra kardiyo egzersizi hiç yoktan iyidir. Araştırmalar; egzersizin en önemli etkisinin kalori yakmaktan çok, iştahınızı ve oluşabilecek diğer şeker krizlerini
Bazılarıyla hiç tanışmadık, bazılarınınsa adını duyduk. Ama büyük çoğunluğu bu yıl sofralarımızda yerini alacak gibi. 2015‘te yıldızı parlayacak gıdaları tanımaya devam ediyoruz
Biberiye: Baharatlar, yemeklerin tadını ve besleyicilik oranını etkiler. Bunların arasında yer alan biberiye, kansere yol açan zararlı bileşenler üzerinde etkili olmanın yanı sıra diyabet ve Alzheimer risklerini azaltma da rol üstleniyor.
hindistan cevizi unu:
Araştırmalar, Hindistan cevizi ununun diğer unlara göre; lif yönünden daha zengin olduğunu ve glisemik indeksinin daha düşük olduğunu ortaya çıkardı. Bu özellikleriyle zayıflamak isteyenlerin yardımıcısı.
Fasulye çeşitleri:
İnsanlar buğdayı bırakıp fasulyeye yöneldikçe; 2015’te buğdaysız erişteler daha çok tüketilecek. Siyah fasulye, maş fasulyesi ve nohut; en yaygın fasulye çeşitleri. Glutensiz olmasının yanı sıra, bu fasulye türlerinden üretilen makarnalar; lif ve protein açısından zengin, glisemik endeks bakımından diğer buğdaylı olanlara kıyasla daha düşük. Bu da daha doyurucu oldukları anlamına gelir.
Fasulyeyi ayrıca gevrekler, cipsler ve krakerlerle de tüketebilirsiniz. Tüm besinlerde olduğu gibi karışımlardan uzak durun
Sizi 2015’te yıldızı parlayacak besinlerle tanıştırmak istiyorum. Bu listeyi hazırlarken Cleveland Klinik Beslenme Servisi Yöneticisi Kristin Kirkpatrick’in fikirlerinden faydalandım
MATCHA ÇAYI
Matcha çayını daha önce hiç duymamış olabilirsiniz, açıkçası ben de yeni duydum. Bu çay, yaprakları kurutulmuş yeşil çayın toz haline geti- rilmiş şekli. Yapraklar yere düşmeden önce klorofil üretimini artırmak için 30 gün boyunca gölgede bırakılıyor. Bu da, normal bir poşet çaydan ya da süzgeçten geçirerek elde ettiğiniz ya da demlediğiniz yeşil çaydan farklı olarak, gerçek çay yapraklarını ve içeriğindeki tüm sağlıklı klorofilleri doğrudan aldığınız anlamına geliyor.
2009’da yapılan bir araştırmaya göre, matcha çayı tüketimi Tip 2 diyabet taşıyan farelerde böbrek ve karaciğer hasarının ilerlemesini yavaşlatıyor. 2010 yılında yapılan bir başka çalışma, matcha çayına süt eklemenin içeriğindeki antioksidan mikrarını azalttığını ortaya çıkardı. Matcha çayı hakkında daha çok araştırma yapılması gerekiyor, siz yine de kendinizi hazırlayın, 2015 yılında bu sıcak içecek kendinden çok bahsettirecek!
BROKOLİ FİLİZLERİ
Yonca filizi gibi görünen brokoli filizleri, Amerika’da
Yılbaşı akşamını sevdikleriyle eğlenceli bir şekilde geçirmek için özel bir sofra hazırlayacak ya da dışarıda kutlayacaklar gerçekleri unutmayın! Herşeyin fazlası zarar; alkolün de, yemeğin de...
Pazar günkü yazımda bugün için hazırlıklara başladığımızı ve size detoks menüleri vereceğimi anlatmıştım. “Eyvah diyet bozulacak” diye düşünenlere sesleniyorum; lütfen keyfinizi kaçırmayın.
SINIRI ZORLAMAYIN
Muhtemelen bu akşam yeni yılı karşılarken, sevdiklerinizle beraber eğlenceli ve güzel bir akşam yemeği için özenli bir sofra hazırlayacaksınız veya dışarıda olacaksınız. “Yemek ve eğlencenin hakkını vereceğim” diyorsanız, kendiniz ile bir anlaşma yapın ve gerçekleri düşünün. Eğlenmek için alkolün fazlası keyif değil, eziyet getirir. Diğer taraftan doyduktan sonra yemek yemek de keyfi artırmıyor sadece taşıdığınız yük katlanıyor.
Yılbaşı gibi özel gecelerde; beslenme düzeni bozuluyor. “Diyet yapın!” demiyorum ama en azından normal ölçüde yiyin...
“Eyvahh çarşamba günü diyet bozulacak” diye düşünenlere sesleniyorum: Lütfen keyfinizi kaçırmayın...
Muhtemelen sevdiklerinizle beraber yeni yılı karşılarken, güzel bir akşam yemeği için özenli bir sofra hazırlayacaksınız veya dışarıda olacaksınız.
“Ben kutlamalara karşıyım; her zamanki yemeğimi yerim, televizyon izlerim” diyenler olabilir.
Durum ne olursa olsun; uzun saatler oturduğunuz akşamlarda, yeme düzeni değişiyor; her zaman yediğinizden daha fazla yiyebiliyorsunuz.
“Yemek ve eğlencenin hakkını vereceğim” diyorsanız; kendinizle bir anlaşma yapın ve gerçekleri düşünün.
“2014’te danışanlarıma önerdiğim, sağlıklı beslenme açısından önemli, kilo vermeye yardımcı besinler nelerdi?” diye düşündüğümde; işte ilk aklıma gelenler...
Kinoadan nara, karabuğdaydan enginara sofranızdan eksik etmemeniz gerekenlere yakından bakalım... 2015 yılında da bu besinler yükselişini koruyacak ama ilaveler de olacak ve tabii ki sizi yine bilgilendireceğim...
1. KİNOA: Güney Amerika tahılı olarak tanındı ama ülkemizde de raflardaki yerini sağlamlaştırdı. Kinoa, pirinç ve arpadan iki kat fazla proteine sahip; kalsiyum, magnezyum ve manganez kaynağı. Ayrıca bazı B vitaminlerini, E vitaminini ve diyet lifini de içeriyor. Bir tahıl gibi kahvaltılık gevrek olarak yenilebilir, öğle ve akşam salatalara eklenebilir. Kinoa, gluten içermez. Yani çölyak
hastaları için karbonhidrat ve protein ihtiyaçlarını karşılar.
2. NAR: Antioksidan kapasitesi oldukça zengin olan nar; önemli miktarda potasyum, lif, C ve A vitamini ve niasin içerir. Ayrıca nar, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için gribe karşı koruyucu etkisi var. İçeriğinde bulunan besin öğeleri ile kolesterolü düşürür, kalp sağlığını korur ve antioksidan içeriğinin gücü ile de kansere karşı koruyucu etki