DİYETİNİZİ BAHARATLA LEZZETLENDİRİN

22 Nisan 2015

Her gün diyette mutlaka tarçını kullanıyorum. Bu yüzden bugün baharatlardan bahsetmek istedim. Baharatlar kokularıyla ve tatlarıyla sofralarımızı daha da çekici kılar.

Karabiber: Sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan karabiber, sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra hoş kokusuyla bütün yemeklere eklenir. Antioksidan ve antibakteriyel özelliğe sahip. Gaz oluşumunu azaltır, terlemeyi artırır ve diüretik etkisi de mevcuttur. Manganezin çok iyi, K vitamini ve demirin de iyi kaynağı kabul edilir. İçindeki piperin isimli maddenin metabolizmayı hızlandırdığını gösteren bazı çalışmalar var. Tüm yemeklere ama özellikle pilava çok yakışır. Bir çay kaşığında 5 kalori içerse de yemek yaparken bunu hesaplamanıza hiç gerek yok.

Kimyon: Sindirimi kolaylaştırıcı etki gösterir. Gaz söktürücü ve sinirleri yatıştırıcı etkisi var ve içeriğindeki bileşenlerle bağışıklık sistemini destekler. Antioksidan içeriğiyle kanserden koruyucu nitelikte. Helicobacter pylori gelişimini önleyerek özellikle mide ve akciğer tümörünü engellediğini bildiren bazı çalışmalar mevcut. Koku ve tat vermek için özellikle et yemeklerinde kullanımı tercih edilir. Sebzelerde, çorbalarda, pilav ve içeceklerde de

Yazının Devamı

KABIZLIK SORUNU MU YAŞIYORSUNUZ?

21 Nisan 2015

Bugün diyetin 9’uncu günü, bağırsaklarınızla ilgili bir sıkıntınız var mı? Bazen diyette yağı kısıtlayınca bağırsak hareketiniz yavaşlayabilir veya az su içiyor olabilirsiniz ya da daha öncesinde kronik kabızlık mı çekiyordunuz? İşte size öneriler...
Kabızlık durumu; bağırsak hareketlerinde zorluk, dışkı geçişinin ağrılı olması ve tuvalete çıkışın uzun süre olmaması durumu olarak adlandırılabilir. Dışkılama sayısı sağlıklı kişilerde farklılık göstemekle birlikte net bir sayısı da yoktur.

Kabızlığın nedenleri
Kabızlık beslenmeyle doğrudan ilişki içindedir. Yeterli sıvı tüketilmediğinde, posalı yiyeceklerden yenilmediğinde, yeterli egzersiz yapılmadığında veya uzun süreli uygulanan yağsız diyetler sonucunda, kabızlık problemiyle karşılaşmak olasıdır. Bu yüzden hatırlatmak istedim; salatalarınızı her öğünde düzenli yiyip üzerine mutlaka 1 TK zeytinyağı ekliyorsunuz değil mi?
Tabii illa beslenmeye bağlı olmayabilir. Bunların dışında, kalın bağırsaklarda fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak ya da bir başka hastalığın semptomu olarak kabızlık gelişebilmesi de mümkündür. Vücut suyunun yüzde 10 gibi bir oranda azalması, kabızlığa yol açmak için yeterlidir. Bu nedenle

Yazının Devamı

ÇORBANIZDAKI LİFİ ARTIRIN

20 Nisan 2015

Lifli yiyeceklerin tüketimi, obezite ve kalp hastalıklarından koruyor. Diyetimizin ikinci haftasına başlarken akşam yemeğinde; severek içtiğim, yağ yakan lahana çorbasını verdim. Ve düşündüm ki, bugün herkes değişik çorbalar yaratmayı öğrenebilir. Az tüketilen lif miktarını da çorbalara ekleyerek artırabilir.
Lifli yiyecekler, hem daha uzun süre tok tuttuğu, hem de obezite ve diyabetle mücadelede önemli bir yere sahip olduğu için günlük beslenmenin önemli bir parçası.

Araştırma sonuçları gösteriyor
Amerika Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırması verilerine göre, 1999 - 2010 yılları arasında 23 bin 168 kişi incelendi. Araştırmada; düşük lifli diyetin metabolik sendrom, kalp rahatsızlıkları ve obezite başta olmak üzere birçok rahatsızlığa yakalanma açısından risk oluşturduğu bildiriliyor. Metabolik sendrom, inflamasyon ve obezite gibi sağlık sorunu olanların beslenmesinde lifin yeri daha az. Oysa lif tüketimi artırılınca obezite ve metabolik sendrom riski azalıyor.
Daha önceden yapılan çalışmalar da diyet lifinin kan basıncı, kolesterol düzeyleri ve obezite riskini azaltmaya yardımcı olacağını göstermişti. Sürekli “Lif tüketimi artırılmalı”

Yazının Devamı

GERÇEKTEN AÇ MIYIZ?

19 Nisan 2015

Bugün diyete başlayalı bir hafta olacak. Merak ediyorum bu bir hafta içinde çok acıktığınız oldu mu? Çünkü yalnızlık, sıkıntı, ödüllendirilme, sevgi boşluğu, üzüntü ve kızgınlık gibi birçok duygu açlıkla karışır. Stresli geçen bir günün ardından “Yoruldum, çalıştım ve iyi bir yemeği hak ettim duygunuz” varsa bunu gözden geçirmekte fayda var çünkü kendinizi ödüllendirmenin tek yolu yemek olmamalı. Bunun en güzel yolu bir yeme günlüğü oluşturmak. Her gün duygularınızı ve yediklerinizi yazın. Bunun sorunu bulmada ve çözmede çok faydalı olduğunu göreceksiniz.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çoğu insanın normalin üzerinde yemek yemesinin sebebi, yüzde 75 duygusal duruma bağlı. Yani başka bir deyişle duygularla başa çıkmak için yemeği kullanma. Yemeğin yarattığı iyi duygular genellikle kısa sürelidir ve sonuçta kilo aldırdığı için üzüntü, mutsuzluk, stres, kaygı ve pişmanlık gibi daha fazla olumsuz duyguların hissedilmesine sebep olur.

‘Teselli yemekleri’
Önemli olan fizyolojik açlıkla psikolojik açlığı ayırt edebilmektir. Fizyolojik açlık mide tarafından beyine yemek yeme zamanı olduğuna dair sinyal gönderdiği zaman hissedilir. Fiziksel açlık semptomlarından bazıları

Yazının Devamı

YEMEK YERKEN YAVAŞLAYIN

18 Nisan 2015

Belki de diyeti tam yapıyoruz ama hızlı hareket ediyoruz!
Bugün diyetin 6’ncı günü. Sadece diyeti harfi harfine yapmak yeterli olmayabilir, biraz da yavaşlamalısınız. Evet, haklısınız hayatta yapacaklarımıza yetişebilmek için hep hızlı olmak gerekiyor. Ancak söz konusu yemek olunca hızlı davranmak, yapılacak en kötü davranışlardan biri. Bu nedenle yavaşlamanıza yardımcı olup yemeğin zevkini çıkarmanızı ve kilo vermenizi sağlayacak ipuçlarını veriyorum.
- Yiyecekleri yutmadan önce en az 20 kez çiğneyin. Çiğneme işlemi, yiyeceklerin daha küçük parçalara ayrılmasını sağlar ve yiyeceklerin içinde bulunan besin öğelerinden daha iyi yararlanırız. Ayrıca çiğneme işlemi zaman alır böylece ne kadar uzun sürede ve çiğneyerek yersek, aşırı yeme durumu da engellenmiş olur.
- Yiyeceklerden aldığınız her ısırık sonrası çatalınızı elinizden bırakın. Hızı azaltmanız, hem yiyeceklerin tadına varmanıza sebep olur hem de ne kadar yediğinizi fark etmenizi sağlar.
- Isırıklar arasında birkaç yudum su için. Günümüzde hâlâ birçok kişi yeterli su tüketmiyor, bu nedenle aralarda su içmek yararlı olacaktır. Böylece su yudumlayarak, yiyeceklerden alacağınız ısırık sayısını da azaltmış

Yazının Devamı

DİYET YAPIYORUZ PEKİ YA EGZERSİZ?

17 Nisan 2015

Bugün diyetin 5’inci günü. Artık biraz egzersiz de eklemeli. Havalar ısınmaya başlayınca kışın alınan kiloları vermek için diyete ve egzersize başlama fikri birçok kişinin hedefi oluyor. Aslında belirli dönemlerde egzersiz yapmak ve beslenmeye dikkat etmek yerine, yılın 12 ayı ve ömür boyu bu düzeni korumak en doğrusu. Sadece kilo vermek için egzersiz yapıp bırakacaksanız, kendinizi kandırmaktan bir farkı olmaz.
Gerçekçi olun 2 ay boyunca haftada 6 gün spor yapmak belki mümkün ama ömür boyu yapamayacağınız hiçbir şeye başlamayın. Daha seyrek olarak hafta 3 kez ama ömür boyu yapabilmek yani süreklilik daha değerli. Devam ettiremeyeceğiniz bir düzene girmemeniz daha doğru olabilir.
Hareket etmek, yemek ve su kadar değerli. Kemik ve eklemler, kan damarları ve genel dolaşım, solunum sistemi ve kas gücü
için egzersiz, bir ilaç kadar etkili. Şişmanlığın artma sebeplerine bakıldığında, aldığımız kalorinin çok artmadığı ama hareketimizin çok azaldığı net olarak ortaya çıkıyor.

Bilinçlenmek önemli
Durum böyle olunca günlük yaşam aktivitelerini desteklemek dışında düzenli spor yapmak ve bu konuda bilinçlenmek de önem kazanıyor. Egzersize yönelik beslenme programı

Yazının Devamı

ARKADAŞLAR DİSİPLİNİ BOZAR MI?

16 Nisan 2015

Bugün diyetin 4’üncü günü. Dünkü yazımda, “Diyette yol arkadaşı iyi olabilir” demiştim. Peki arkadaşlarımız bize zarar verir mi?
Kilo vermeye kesin karar verdiniz, tüm kararlılığınızla başladığınız bu ilk günde arkadaşlarınız ısrarla sizinle buluşmak istedi. Bu ilk günler, henüz fazla yol kat edilmediğinden “Nasıl olsa kaybedecek fazla bir şey yok, yeni başladım, bu gece bozulsa da yine başlarım” diye düşünebileceğiniz dönemlerdir. Uzun süredir diyet yapıyorsanız vermek istediğiniz kiloların bir kısmını vermişseniz, artık yediklerinizi sınırlamaktan bıkmış ve sıkılmışken arkadaşlarınızla bir yemekte buluşmuş olabilirsiniz. Onlar içlerinden geldiği gibi yiyorlar, canı makarna isteyen makarna söylüyor, yanında bir kadeh şarap, arkadan tatlı geliyor. Siz de onların yanında belki de daha rahat hissederek bütün kararlılığınızı bir yana bırakıyorsunuz. Tanıdık geldi mi?
Yaşam şeklimiz, çevresel faktörlerin etkisinde gelişir, bireysel özelliklerimizin gelişiminde genlerimiz kadar çevremiz de etkilidir. Davranış biçimi ve bu davranışın yeniden yapılanması önemli ve kolay olmayan bir süreçtir aslında.

Araştırmadan çıkan sonuçlar
Bu çok doğal, çünkü sosyal

Yazının Devamı

KILO VERMEK ZOR MU?

15 Nisan 2015

Bugün diyetin 3’üncü günü. Zor gelmeye mi başladı? Yaşam şeklinizi tamamen değiştirmeyip kilo vermeyi kısa süreli bir kamp gibi gördüğünüzde, başkalarının amacı ve hayali için diyet yapmaya çalıştığınızda kilo vermek zor gelebilir. Böyle durumlarda maalesef kaybedilen kilo geri alınır! Kilo vermeye hazırlanırken önemli olan bunun emek ve zaman gerektirdiğini kabul etmektir, böylece zor zamanlarınızda da moraliniz bozulmaz.
Kilo verme hızı bazen yavaşlar bazen durur bazen ise vücut ağırlığı artmış gibi bile görünebilir. Diyet, bir yarış değildir; yolculuktur. Keyfinizi kaçırmayın. Şöyle anlatayım; Antalya’ya gitmeye karar verdiniz. Bunun için en kısa yol uçağa binmek ve 1 saat sonra orada olmaktır. Ama İstanbul’dan Antalya’ya gidiş yolunu öğrenmek ve bu yolculuğu anılarınızda hep yer alacak şekilde yaşamak istiyorsanız o zaman arabaya binip yol üzerinde ufak molalar vererek gitmek, oralardaki yerleşim yerleri ve doğayı incelemek daha doğru ve keyifli olacaktır.

Yolda ufak sapmalar olabilir
Yolculuk İstanbul - Antalya hattında olduğu sürece giderken ana yoldan sapıp ufak orman yollarına girmek, köy yollarında kaybolmak, bazı kasabalarda dinlenmek mümkün ama

Yazının Devamı