TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye’nin, NATO’ya üyeliklerine onayı, terörle mücadele kapsamında gösterecekleri işbirliğine bağladığı ve ülkelerindeki terör örgütü üyelerinin iadesini talep ettiği İsveç ve Finlandiya’nın Parlamento Başkanlarıyla çevrimiçi görüşmede bir araya geldi.
Finlandiya Parlamentosu Başkanı Matti Vanhanen ve İsveç Parlamentosu Başkanı Andreas Norlen ile görüşmesine ilişkin Milliyet’in sorularını yanıtlayan Şentop, iki ülkenin görüşme talebinin temmuz ayında ulaştığını ancak kendisinin Finlandiya’da 26 Ağustos’ta yapılan toplantının sonucunu gördükten sonra görüşmeyi gerçekleştirmek istediğini belirtti. Mevkidaşlarının NATO’ya ve Türkiye’nin dostluğuna verdiği öneme vurgu yaptığını ve üçlü mutabakata bağlı olduklarını, gereğini yerine getirmek için çalıştıklarını aktardığını belirten Şentop, iki ülkenin ‘en kısa zamanda’ üyelik sürecinin tamamlanmasını arzu ettiklerini söyledi.
Şentop kendisinin de, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda önyargılı olmadığını, prensip olarak olumlu baktığını ifade ettiğini vurgulayarak şunları aktardı:
“İyi niyetliyiz. NATO içerisinde süreci başından beri engelleme mekanizmaları olduğu halde, bunları kullanmadık. Sürecin başlatılmasına imkân verdik, engel olmadık. O bakımdan iyi niyetli olduğumuzu gösterdik ama objektif olmak zorundayız.”
‘Somut adım görmedik’
Muhataplarına, imzalanmasının üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen her iki ülke makamlarından Muhtıra’ya bağlılık ve uygulanma yönünde açıklamalara çoğu zaman da siyasî, pratik, hukukî sınırlamaları içeren bazı rezerv beyan edildiğinin görüldüğünü söyleyen Şentop, “Muhtıra çerçevesinde somut adımlar atılmadan sürecin ilerletilmesinin mümkün görünmediğini başından beri dile getiriyoruz. Maalesef, henüz beklentilerimizi karşılayacak somut adım ve gelişmeler gördüğümüzü söylemek zor. Başta PKK/PYD/YPG olmak üzere terör örgütlerinin, ülkelerinde sembol ve paçavralarını sergileyerek propaganda faaliyetlerine devam ettiklerini görüyoruz. PKK ve FETÖ iltisaklı oluşumlara karşı da faaliyetlerini önleyici tedbirler alınmasını beklediğimizi vurguladım” dedi.
Vanhanen ve Norlen’a, Türkiye kamuoyunun ve parlamenterlerin Üçlü Muhtıra’daki taahhütlerin yerine getirilmesini yakından takip ettiğini vurguladığını kaydeden Şentop şunları söyledi:
“Üçlü Muhtıra bu süreçteki kılavuzumuz olmalıdır. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri onay için TBMM’ye sevk edildiğinde, TBMM’de bu süreçte yaşanacak tartışmalarda bu Muhtıra bir referans olarak esas alınacaktır. Şüphesiz, Muhtıra’nın ne ölçüde uygulamaya geçtiği değerlendirilecektir. Dolayısıyla, Muhtıra TBMM onayı söz konusu olduğunda performansın ölçüldüğü bir belge muamelesi de görecektir. Mevcut ortamda kamuoyumuzu Muhtıra’nın maddelerinin uygulandığı yönünde ikna etmemiz mümkün değildir. Bu bağlamda, TBMM’deki onay sürecinin tamamlanabilmesini teminen, sözkonusu taahhütlerin hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.”
Empati çağrısı
Parlamento Başkanlarına, ülkelerin güvenliklerini güçlendirmek için NATO’ya girmek isterken, Türkiye’nin taleplerinin de NATO konsepti paradigması içerisinde anlaşılması gereken hususlar olduğunu söyleyen Şentop, “Biz güvenliğimizi güçlendirmek için NATO’dayız. Güvenliğimizi güçlendirmek için de maruz kaldığımız terör faaliyetleriyle ilgili NATO üyesi ülkelerin veya üye olmak isteyen ülkelerin bizim güvenliğimizi anlayışla karşılamasını ve katkıda bulunacak adımlar atması. Arzumuz bundan ibarettir” dedi. Türkiye’nin 40 binden fazla vatandaşını kaybetmesine neden olan PKK’nın sadece kendi sınırları içinde faaliyet göstermediğini parlamento başkanlarına anlattığını belirten Şentop şöyle devam etti:
“Maalesef bazısı NATO’ya üye, bazısı üye olmaya aday ülkelerden de destek buluyor bu örgüt. İsmini değiştirmiş olması, bizim için bir terör örgütü olmadığı anlamına gelmiyor. Bir faaliyet sadece ülkeye, vatandaşlarına zarar vermekten ibaret değil, o terör faaliyetin bir kısmı. Diğer kısmı da o faaliyetlere lojistik olarak destek vermektir. Bu desteği de sizin ülkenizde faaliyet gösteren PKK/YPG gibi uzantılar yapıyor. Sadece silah tutan teröristi değil, ona lojistik destek sağlayan teröristi de takip etmek, cezalandırmak gerekiyor.”
İki ülkeden davet
Muhataplarına kendisinin aynı zamanda bir hukukçu olduğunu hatırlattığını belirten Şentop, “Hukukta suçluların iadesi gibi bir müessese var. Bu, bir ülkede suç işleyen başka ülkede elini kolunu sallayarak rahat rahat yaşamasın anlamına geliyor. Orada da cezalandırılsın, demek. Türkiye’de suç işleyen bir kişinin cezalandırılması için sizin ülkenizde de suç işlemesi gerekmiyor. Bu bakımından hukukun genel çerçevesine göre beklemeye gerek yok. Terörle mücadele ve güvenlik konusundaki endişelerimiz haklı endişeler. Madem ki hep beraber olacağız, beraber mücadele edeceğiz, beraber güvenliğimizi sağlayacağız, o zaman bizim bu endişelerimizi giderecek adımları sizin atmanız gerek, dedim” ifadesini kullandı.
TBMM Başkanı, her iki ülkedeki muhataplarıyla, ilişkilerin parlamento düzeyinde geliştirilmesini de konuştuklarını ve her iki başkandan da ziyaret daveti aldığını söyledi. Şentop kendisinin de davetlere, davet ile karşılık verdiğini belirtti.