İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, engellenmemesi halinde Türkiye'nin çevresinde hemen harekete geçmeye hazır 8 milyonluk bir göç kitlesi olduğunu açıkladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da medya kuruluşlarının temsilcileri ile ‘göç buluşması’ gerçekleştirdi. “2011 yılı Suriye iç savaşından itibaren ne yaptığını bilen bir Türkiye var” diyen Soylu, “göç akını biter mi” diye sordu ve “Bizim kanaatimiz yeni başladı” diyerek cevapladı.
Soylu, Göç İdaresi, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinin katılımıyla 2.5 saati aşkın bir sunumla Türkiye’nin göç ile mücadelesini ve göç sürecini nasıl yönettiğini anlattı. Batılı ülkelerin konuya yaklaşımını, “Bu meseleyi Hollywood senaryosunun yapıldığı bir alan olarak değerlendiriyorlar. Onun üzerinde bir kıymet vermiyorlar” sözleriyle anlatan İçişleri Bakanı, Avrupa’nın sorunu çözebilecek yönetim kabiliyetinin de, bir sisteminin de olmadığını söyledi.
Türkiye’nin, ‘kendi göbeğini kendisinin kestiğini’ söyleyen Soylu, Göç İdaresi ve Jandarma gibi bakanlığın ilgili tüm birimleriyle, ‘kim nerede, ne yapıyor’un sahada sürekli takip edildiğini, Afgan çoban sayısının 11 bin 225 olduğunu açıklayarak gösterdi.
Soylu’nun saptamaları, rakamlarla ortaya koyduğu tablo ve açıklanan bakanlık çalışmaları özetle şöyle:
- Duyarsız bir Batı var. ‘Bir göç sorunu varsa bu Türkiye ile Yunanistan sınırı arasındadır’, ‘Türkiye ile İran sınırı arasındadır’, ‘Türkiye ile Suriye sınırı arasındadır’ anlayışındalar. Sınır güvenlikleri alınırsa sorunun bitebileceğini düşünüyorlar. Komşu ülkelerdeki her türlü istikrarsızlığın mesulü biz değiliz. Bunun kaynağı, o ülkeler de değiller. Kullandıkları silahlar tamamen batının silahları. Türkiye, göç, terör, kaçakçılık, insan, petrol, uyuşturucu bütün bunları birbirinin içine geçiren ve bölgeyi istikrarsızlıkla harmanlaştırmaya çalışan bir tablo ile karşı karşıya. Batı şöyle yapıyor: Bir taraftan ‘onları orada tutun’ diyor, diğer taraftan da muhalefeti yabancı düşmanı politikalar üzerinden tahrik ediyorlar. Aslında birincisi işlerine geliyor. Fakat ikincisinden de vazgeçemiyorlar.
- 100’e yakın ülkeye 30-60-90 günlük vizelerle serbestlik sağladık. Bu, o ülkelerle ticaretimizi artırıyor. Ama istismar eden bir anlayışla da karşı karşıyayız. Turist vizesi alıp, Türkiye’de kalmak veya batıya geçmek isteyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Buna karşı tedbir aldık. Afrika’dan vize ile geliyor, girdikten sonra pasaportlarını yırtıp atıyorlar. Yakalıyoruz, ‘Filistinliyim’ diyor. Kendi parmak izi sistemimizi Afrika’daki büyükelçiliklere gönderdik. Vize alırken parmak izini basacak, burada pasaportunu yırtsa da, geri göndereceğiz.
- İran’ın içinde 5 milyon Afgan var. 2 milyonu Türkiye sınırında. Her an hareketlenmeyen matuf. 3,9 milyon İdlib, 1,2 milyon Cerablus, Azez, Mare, El Bab, Çobanbey bölgesinde, 550-600 bin Afrin, 300-350 bin Resulayn, Talebyad bölgesinde olmak üzere 8 milyonun üzerinde, hemen harekete geçmeye hazır göç kitlesi var.
- Son 5 yılda doğu ve güney sınırlarından 2,5 milyon insan Türkiye’ye giriş yapma için baskı yaptı ve engellendi. Batı’ya gidenlerin sayısı ise 650 bin. Bizim geri gönderdiğimiz kaçak göçmen sayısı da, Suriye’ye gönüllü geri dönüş hariç, 306 bin 138 kişi. Bunları Afganistan başta olmak üzere Suriye, Pakistan, Bangladeş, Somali gibi ülkelere gönderdik.
- 14 Ağustos’ta Afganistan’da Taliban’ın yönetime gelmesinden itibaren geri gönderimi havalimanı ve çeşitli şartlar nedeniyle durdurmuştuk. 27 Ocak 2022’de Ariana Havayolları carter seferleri ile yeniden göndermeye başladık. 5 sefer yaptık.
- 31 Aralık 2021’e kadar 84 bin 152’si çocuk olmak üzere 193 bin 293 Suriyeli Türk vatandaşı oldu. 2011 öncesi olanlar da var. Türkiye’de 700 binin üzerinde Suriyeli çocuk doğdu, 3 milyon 700 bin civarında geçici koruma statatüsünde Suriyeli var. Bunların hepsinin kaydı alındı. 1 Aralık 2021’den itibaren geçici koruma statüsündeki adreslere gittik. Tekrar sayım yaptık. Yüzde 71.07’sini bize verilen adreslerde bulduk. Suriyeli sivil toplum örgütleriyle, kanaat önderleriyle bir araya geldik. 280-300 bini de adresini güncellemek istediğini söyledi, bu da yüzde 10 kadar. Yüzde 80’inin adresi bizde net. Yüzde 3-4 daha artacağını düşünüyorum. Antalya Suriyelilere kapalıdır, 70-75 bin civarında da orada tarımda çalışıyorlar. Sayımı bitirdikten sonra 2 ay askıya çıkacağız. Tüm Suriyelilerin cep telefonları bizde var, istediğimiz zaman ulaşıyoruz. Ulaşamadığımızı pasife alacağız.
- Suriye’den göç karakter değiştiriyor. İç savaşın olduğu bölgelerin dışında, Şam ve çevresinden ekonomik kriz nedeniyle geliyorlar. Şam civarından gelenleri direkt kamplara alacağız. Onlara geçici koruma statüsü vermeyeceğiz çünkü bu statü çatışma bölgesinden gelenler içindir.
- Suriye’ye, 480 bin civarında gönüllü dönüş oldu. Niye durdu? Gidilecek güvenli alan sona erdi.
- Suriye ile ilişkiler konusunda tünelin ucunda bir ışık söz konusu değil. Burada durumun çözülebilmesine yönelik bir açıklık yok.
- Nüfusun yüzde 25’inin üzerinde ikamet alamama sınırı koyduk. Gettolaşmayı önleyebilmek için sadece Suriyeli değil, hiçbir yabancı almıyoruz. Altındağ hadisesinden sonra 4 bin 500 kişi başka yere nakledildi.
‘Lavrion Kampı PKK lehine harekete geçirildi’
Tabelası ‘Birleşmiş Milletler’ olan Lavrion kampını Yunanistan yaklaşık 7-8 aydır tekrar PKK terör örgütü lehine harekete geçirdi. Örgüt kırsalda zayıflayınca, şehirlerde eylem talimatı verdi. Talimatı 1-1,5 yıldır Murat Karayılan’ın kendisi yönetmeye çalışıyor. Kuzey Irak üzerinden terör kamplarına gidebilecek yeni bir hat oluşturmaya çalışıyorlar. Tabloyu Yunanistan’a ilettik. PKK’nın Lavrion kampına getirdiği, oradan Kuzey Irak’a geçirdiği teröristleri isim isim biliyoruz. 6’sı Yunanistan’dan Almanya, Belçika gibi ülkelere gitti. 7’sinden bir kısmı Lavrion’da bir kısmı da Kuzey Irak’a gitti. Lavrion kampını devreye sokmamış olsalardı bu yıl terör örgütüne katılım çok daha az olacaktı.
Suç istatistikleri
Birkaç olayın dışında, çok büyük bir toplumsal kırılma yaşanmadı. Tahrike rağmen bunun olmadığı bir durum var. Afganlarda bıçak taşıma alışkanlığı başlamıştı, onları bundan sarfı nazar ettirdik. 2020’de 37 bin 418, 2021’de 50 bin 231 Suriyeli suça karıştı.
En çok Suriyeli İstanbul’da, en az Tunceli’de
- 535 bin İstanbul
- 461 bin Gaziantep
- 433 bin Hatay
- 428 bin Şanlıurfa
- 255 bin Adana
- 240 bin Mersin
- 183 bin Bursa
- 149 bin İzmir
- 100 bin Ankara
- 4 bin 494 Bolu
- 53 Tunceli
Geri dönmeyi istiyorlar mı?
Bakanlığın düzenli olarak yaptırdığı ankete göre:
- % 3.1’i geri dönmeyi düşünmüyor.
- % 28.2’i savaş biterse, istediğimiz yönetim olursa dönerim.
- % 13.7 savaş biterse, istediğimiz yönetim oluşmazsa da dönerim.
- % 12 güvenli bölge oluşursa dönerim.
-- % 4,1 savaş devam etse de döneceğim.
- % 38’i bilmiyorum/karar vermedim.