Muhalefet partilerinin 6’sının ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ çalışması için aynı masa etrafında oturması ‘birlik-beraberlik’ fotoğrafı verse de bunun ‘ittifak fotoğrafı’na dönüp dönmeyeceği henüz belli değil. Üstelik, sistem çalışmasının benzerini ‘ekonomi’ için de yapma girişiminin 6’ya tamamlanıp tamamlanmayacağı şüpheli. Çünkü, CHP’nin önce İYİ Parti’nin kapısını çalarak başlattığı girişimin ilk buluşmasına şimdilik Demokrat Parti ve Gelecek Partisi katıldı. DEVA ve Saadet bir süre daha ‘izlemede’ kalacak gibi. Nitekim, CHP’nin ekonomi masasındaki temsilcisi ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti katılımının genişleyip genişlemeyeceğine dair soruya “Bugün bu kadarız” karşılığını vermekle yetindi.
Kimilerine göre bu bir aradalık için ekstra çaba sarf eden taraf; CHP. Millet İttifakı’nı bir arada tutmanın yanı sıra, genişlemesi için de en çok çaba harcayanın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu, diğer muhalefet partilerinin temsilcileri söylüyor. Bu, CHP dışındaki partiler ittifak için isteksiz mi demek? Öyle görünmüyor. Daha çok bir acele etmeme meselesi gibi. Üstelik CHP’lilere sorduğunuzda onlar da ittifakın şimdiden netleşmesinin partilere katkıdan çok zarar verebileceğini, bağlayıcı olacağını söylüyor. Muhalefet bloğunda şu aşamada herkes elinin serbest olmasını istiyor demek daha doğru.
Seçmen anlamayabilir
Muhalefet partilerinin temsilcileriyle yaptığım ayrı ayrı görüşmelerden edindiğim izlenim, bir ittifakın çerçevesini şimdiden çizmenin, partilerin esnekliğini azaltacağının düşünüldüğü yönünde. Her konuda mutabık olmaları mümkün olmayan, tabanları, talepleri ve taahhütleri farklı partiler şimdiden bir diğeri ile bağlantılandırılmak istemiyor. Daha basit ifadeyle, bir diğerinin sorumluluğunu bugünden üstlenmek istemiyor. Partilerin kendilerini bugünden bağlamasının seçmenin de anlamakta zorluk çekeceği, sorgulayacağı bir tablo olacağı belirtiliyor. Bu noktada, tüm partiler kendisi müstakil duruşu ile kazanabileceği kadar çok yeni seçmen kazanma çabasında. Burada yeni kurulan partilere ayrıca bir parantez açmak gerek. Kuruluşları pandemi dönemine denk gelen bu partiler henüz seçmene kendini tanıtmanın derdinde. Öncelikleri kendilerini diğerlerinden ayıran noktaları seçmenin gözünde belirginleştirmek.
Beyin jimnastikleri
Lakin bu tercih, farklı ittifak olasılıklarına ve ihtimal hesaplarına engel değil. Ankara’da kafa yorulan, tartışılan birden fazla yeni ittifak olasılığı var. Geçtiğimiz günlerde Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan bu konuda kendi önerilerinin, ‘İYİ Parti’nin başını çekeceği; DP, BBP, Gelecek, Saadet, DEVA ve Yeniden Refah’tan oluşacak bir sağ partiler ittifakı’ olduğunu söyledi. Erbakan böyle bir birliktelik için “sen HDP’nin, CHP’nin kayığına bindin” denilemeyeceğini vurguluyor. An itibarıyla fotoğraf için acele edilmemesinin nedenlerinden biri, açıkça ifade edilmese de bu.
Konuşulan bir diğer olasılık ise; Saadet, Gelecek ve DEVA birlikteliği. Cumhur İttifakı’na oy vermeyi tercih etmeyecek seçmen için bu üçlünün en yakın durak olabileceği tartışılıyor. An itibarıyla yapılan ölçümlerde üçü bir arada yüzde 7’nin altında kalsa da seçim barajının yüzde 10’un altına inmesi halinde, özellikle AK Parti’den kopma eğilimindeki seçmenin bu üçlüye daha güçlü destek verebileceğini hesap edenler var.
Peki muhalefet tarafında iki, üç farklı ittifak özellikle parlamento seçimleri açısından nasıl bir sonuç üretebilir? Yapılan bir yoruma göre; 6 partili bir ittifak kurmak ile, CHP ve İYİ Parti’nin bir tarafta, diğer partilerin başka bir tarafta yer alacağı iki ayrı ittifak arasında üreteceği sonuç açısından bir fark olmaz. CHP’den bir üst düzey isim bu konuda; “Sorun yok. Bizim derdimiz maksimize etmek. Hiçbir oyun artık oya dönüşmemesini sağlamak. Diyelim ki 6 parti bir araya geldi. Bu haliyle de artık oya dönüşmez, o haliyle de dönüşmez. Milletvekili hesabının aritmetik mantığına göre, olumsuzluk yaratmaz” yorumunu yaptı.
Söz konusu yorumun muhalefete moral veren bazı anket sonuçlarına dayanılarak yapıldığına şüphe yok. Ancak söylendiği gibi 2023 Haziran’ında yapılacak bir seçime nereden baksanız bir buçuk yıl var. Bu zaman zarfında partilerin birbirine yakınlaşması ya da uzaklaşması için daha çok sınavlar verilir ve o aritmetik hesaplar yeniden, yeniden yapılmak zorunda kalınır.