Yarından itibaren bütçe yorgunluğunu atmış olarak mesaisine dönecek olan Meclis’i seçime kadar sıkı çalışma temposu bekliyor. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), sözleşmeli personelin kadroya alınması, çocuk istismarı için araştırma komisyonu kurulması, yeni yargı paketi gibi. Ancak asıl, şubat başına kaldığı anlaşılan anayasa değişikliği teklifi var ki, hararetin hasını orada göreceğiz. Hem muhalefet partilerinin (altılı masa) aralarındaki ilişkiler, hem de muhalefet- iktidar ilişkisi açısından, bu böyle olacak.
Muhalefet partilerinden birinin hukukçu üyesi anayasa değişikliğinde altılı masanın ortak hareket edip edemeyeceği yönündeki sorumu, “mesele şimdi soğumaya bırakıldı. Ne olacağı hem altı liderinin bir sonraki buluşmasında hem de anayasa değişikliği teklifinin iktidar tarafından değiştirilip değiştirilmeyeceğiyle belli olacak” dedi. Altı liderlerin bir sonraki randevusunun 5 Ocak’ta olduğunu hatırlatalım.
Muhalefette, Gelecek Partisi hariç ama bazı CHP’liler de dahil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusunda partisi adına giriştiği helalleşme hamlesinin, hepsinin başına çorap ördüğü kanısı hâkim. Çünkü olay sadece başörtüsü ile sınırlı kalmadı. İktidar bloğu CHP’nin girişimini hızla, ‘madem öyle o halde anayasa değişikliği’, hem de yanında ‘aile birliği, LGBT başlıkları dahil’e evriltti. Yanına da bonus olarak ‘üç sandık olasılığı’nı ekledi. Siyaset, hamle üzerine hamle kurabilme meselesi.
Ankara’da bu nedenle bir süredir muhalefetin anayasa değişikliğini ya 360 oy sınırının altında tutmak ya da 400’ün üzerine çıkarmak için çalışacağı konuşuluyor. 360 400 aralığı yani referandum aralığında üç sandık olasılığı duruyor çünkü. AK Parti’nin önde gelenlerinden bir isim, “Milleti kısa sürede iki kere sandık başına getirmeye ne gerek var, ayrıca israf. Bir seferde üç sandık konulur biter” diyor. Böyle bir durumda kampanyasını en rahat yürütecek tarafın iktidar bloğu olduğu muhalefette de şüphe götürmüyor.
Saadet Partisi anayasa değişikliğine destek açıklaması yaptı, tek milletvekili var. İYİ Parti de ‘evet deme eğiliminde’ olduğunu açıkladı ki, muhalefetten 24 milletvekilinin vereceği destek zaten referandum aralığı demek. Senaryo o kadar çok ki…Daha önce Milliyet’ten Ayşegül Kahvecioğlu da yazdı, ‘AK Parti seçim tarihini garantiye almak ve üç sandık koymak için muhalefetin 400’ün üzerine taşıma ihtimaline karşı tedbir alıyor, kendi milletvekillerine referandum aralığı sınırlarında kalacak şekilde hayır oyu verdirecek’ diyenler de var.. Muhalefet temsilcileri, teklifi 400 oyun üzerine çıkarıp konuyu kapatmanın aralarında tartışıldığını ama iktidara güvenilemediği için karara tam bağlanamadığını belirtiyor. Muhalefetten ayrıca teklifin anayasa tekniğine uygun olmadığını, dolayısıyla kabul etmenin hukuken de sorunlu olduğunu savunanlar da mevcut. Beri tarafta da teklife destek vermemenin siyasi sonuçları duruyor.
Mesela, HDP başörtüsü konusunda desteğe yakın ama dayanışma içinde olduğu diğer sol bileşenlerin tepkisi nedeniyle, aile birliği maddesindeki ‘sapkın akımlar’ (LGBT kastediliyor) ifadesi nedeniyle ikinci maddeye uzak bulunuyor. Elbette ortada duran sorulardan biri de bu. Teklifin bir maddesi destek görüp, öteki düşerse ne olacak? Teklifin yürürlük maddesi hükmündeki, üçüncü maddesi şöyle; “Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır”. Teklifin bir maddesi düşerse, kalan tek madde için referanduma gidilecek mi?
Hukukçu bir milletvekili muhalefetteki her partinin tavrının esasen iktidardan garanti alınması halinde netleşeceğini, asıl pazarlığın da bu nedenle teklifin komisyon görüşmelerinde yaşanacağını söyledi. İktidar teklifin maddelerinde bazı düzeltmelere giderse ortaya farklı sonuç çıkabilir, gitmezse bambaşka…
Dışarda hava nasıl olursa olsun, bizi sıcak bir Ocak-Şubat Meclis’i bekler.
Yeni yılda tüm okurlarımıza öncelikle sağlık sonra da huzurun eşlik ettiği, kahkahanın eksik olmadığı bir yıl dilerim.