Ali Babacan’ın 27 Nisan 2022’deki, “Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararı almıştır” açıklaması ilk etapta, en azından bir kesimde, “altılı masada fire” algısına yol açtı. Oysa bundan yaklaşık bir ay önce, aynı minvaldeki ilk açıklamayı Gelecek Partisi yapmıştı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 24 Mart 2022’de partisinin genel merkezinden katıldığı bir yayında, “Kendi çınar yaprağı logomuzla seçime gireriz. Hangi ittifakla, ikili mi, üçlü mü, bölgesel mi? O (eliyle seçim pusulasını tarif ederek) … çınar yaprağı olur. Gelecek Partisi ilk seçimine kendi kimliği ile girer.” demişti. Davutoğlu’nun sözlerinden sonra yapılmayan yorumların ya da ortaya çıkan etkinin, Babacan’ın açıklamasından sonra ortaya çıkması ayrı bir tartışma başlığı olabilir ama bu yazının konusu değil.
24 Nisan’da konuşuldu
Davutoğlu’nun ve Babacan’ın açıklamaları, geçmiş bazı yazılarımda da belirttiğim, ‘yeni kurulan partilerin kendi rüştlerini ispat etme isteğini’ doğrulamakla birlikte, tek neden bu değil. DEVA Partisi Seçim İşleri Başkanı İdris Şahin ile yaptığım görüşmede aldığım notlar, aynı zamanda altılı masada “ellerin serbest” bırakıldığını ve seçmene “durduğum yer burası” denildiğini gösteriyor.
28 Şubat’ta altı parti liderinin verdiği görüntünün hem iktidar hem de “muhalefeti destekleyen bazı uç kalemlerce” çok “tahkir” edildiğini belirten Şahin, “Sanki bizler milletvekilliği aşığıymışız, parlamentoda olmak bizim için her şeymiş gibi, küçültücü, incitici bir kısım beyanlarda bulunuldu. Bu tabii teşkilatları rahatsız etti“ dedi. Şahin, Ali Babacan’ın aslında ilk, mart ayındaki il başkanları toplantısında rahatsızlıkların dile getirilmesi üzerine kararlarını açıkladığını kaydetti ve “Ali Bey, ‘En ufak bir şüpheniz olmasın. Biz kendi ismimizle, amblemimizle seçimlere gireceğiz’ deyince, salon coştu, bütün il başkanları Ali Bey’i ayakta alkışladı.” ifadesini kullandı. İdris Şahin, 26 Nisan’daki Genel Merkez Yönetim Kurulu toplantısında da, il başkanlarındaki hassasiyetin görülmesi üzerine Babacan’ın açıklama yapmaya karar verdiğini kaydetti. DEVA Genel Başkan Yardımcısı, Babacan’ın 24 Nisan’daki altı liderin üçüncü buluşmasında muhataplarına da kararları hakkında bilgi verdiğini söylerken, Gelecek Partisi yetkilileri Davutoğlu’nun da aynı akşam liderlere aynı yönde bilgi verdiğini belirtti. Bu arada DEVA’nın yetkili isimleri de muhataplarına, Babacan’ın basın açıklamasından önce bu duyurunun yapılacağını aktarmış. Şahin, sorum üzerine, liderler masasında karara ilişkin bir sitem ya da değiştirmeye dönük bir ifade olmadığını da söyledi.
Şahin, “Aldığınız karar milletvekili seçiminde bir ittifakta olmayacağınız anlamına mı geliyor?” soruma ise, “Gelmez. Çünkü biz 6’lı masaya ortak çalıştığımız konularda katkı vermeye devam edeceğiz. Süreç olgunlaşır, karşılıklı güven tesis edilirse, o gün oturulur seçim takvimi yaklaştığında bir bakılır. İttifak içerisinde yer almamızın ittifaka katkısı olacaksa, orada yetkili kurullarımıza biz bunu götürürüz, ya ittifak içinde kendi amblemimizle ismimizle gireriz ya da ittifakın dışında bağımsız, kendi adımız ve amblemimizle gireriz. Bu konuda karar vermek için daha erken. “ yanıtını verdi. Burada özellikle “karşılıklı güven tesis edilirse” beyanının altını çizmek gerekiyor.
“CHP’yi de, arada bekleyenleri de...”
Şahin’in dikkat çeken bir ifadesini de şöyle not ettim:
“Bundan sonra ne CHP vekilleri endişe duysun, ne diğer şeyler… ‘Acaba bunlar gelirse bizim halimiz ne olur? İdris gelirse ben gider miyim? Yeneroğlu gelirse ben gider miyim?’ demesinler. Kendimize güveniyoruz. Seçimlere her halükâr ve şartta kendi ismimizle ve logomuzla gireceğiz.” Şahin’e bu sözleri üzerine, “Siz CHP’nin ya da İYİ Parti’nin elini rahatlattığınızı düşünüyor musunuz?” diye sordum. Şunları söyledi:
“Biz CHP’nin elini kesinlikle rahat ettirdiğimizi düşünüyoruz birincisi bu. İkincisi ise, AK Parti’den fikren kopmuş ama hâlâ bedeni orada olanların artık tereddüt etmeden yönünü ve istikametini DEVA’ya çevirmesi gerektiğine de inanıyoruz. Ve bu hareket, en fazla kopuş yapanların artık arada beklemeden DEVA saflarına gelmesini çok daha rahatlattı. Çok açık söyleyelim, uzunca süre AK Parti’ye oy vermiş, şu anda kararsız kalmış olan seçmenin, kararsız kalmasındaki en önemli etkenlerden birisi, ‘Acaba CHP ile birlikte mi girecek? Seçimlere onların listesinden mi girecek?’…. Bu tür kaygılar vatandaşlarda vardı. Şu anda o endişeleri ortadan kaldırmış olduk. Masaya otururken şu cümleyi kullandık biz, ‘Rekabet öncesi iş birliği’ dedik. Çünkü, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi ülkeye kazandırdıktan sonra o masanın etrafında oturduğumuz bütün partilerle rekabet edeceğiz. Çünkü biz ülkeyi yönetme niyetiyle parti kurduk. Dolayısıyla ilanihaye bu ilişkide birlikte bir görüntü vermek ne bizim tabanımız tarafından normal karşılanabilir, ne de karşı tarafça normal karşılanabilir.”
Altılı masanın CHP ve İYİ Parti dışındaki bileşenlerine dair anketlerin söylediği, seçim barajını hiç birinin tek başına aşamadığı. Daha önce Ali Babacan’a kendilerinin hiç anket yaptırıp yaptırmadığını sormuştum ve ‘hayır’ cevabını almıştım. Bu açıklamada ‘fazlaca özgüven’ bulanlar olduğu için, yaptırdıkları bir anket olup olmadığını bu kez Şahin’e yönelttim. Geçen kasımda İstanbul İl Teşkilatı’nın yaptırdığı anket dışında partinin hiç anket yaptırmadığının altını çizen Şahin, mayıs ortasında iki ayrı şirkete anket yaptıracaklarını söyledi.
İdris Şahin ile konuşmamız onun açıkladıkları kararı, “Bizim için çifte bayram oldu” değerlendirmesiyle sonlandı.