Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türkiye siyaset tarihine post modern darbe olarak geçen 28 Şubat'ın meslek ve imam hatip liseleri üzerinden, eğitim sistemine etkilerini "Bir, ekonomi için önemli olan insan kaynağını yetiştirmez hale geldi. İkincisi, sosyal problemler üremeye başladı. Eğitim sisteminde bıraktığı üçüncü hasar, okullar arasındaki başarı farklarını maksimuma çıkardı. O yıllardan beri şikayet ettiğimiz okullar arası başarı farkları 28 Şubat'ın mirasıdır" diye değerlendirdi. 28 Şubat'ın etkilerinin silinmesi için harcanan emeğe dikkat çeken Özer, "Onlar olmasaydı, bugün eğitimde çok daha farklı noktada olurduk. Mesleki eğitimi toparlamak için yapılan projelerin, emeğin haddi hesabı yok. Hayatlar heba oldu. Yeni yeni toparlanıyor ve kendi rayına girmeye başladı. Su akıyordu meslek liselerine, 28 Şubat o suyu döndürdü, başka yere akmaya başladı. Şimdi tekrar sağlandı. 28 Şubat öncesinden çok daha iyi noktaya geldik" dedi.
Medya temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Özer, 28 Şubat'ın eğitim sisteminde yarattığı tahribatı üç başlıkta özetledi. "İş gücü piyasasına kaynak yetiştirme" iddiasıyla harekete geçen darbeci zihniyetin, iş gücü piyasasını tam tersi şekilde etkilediğini, bunun yanı sıra eğitimde başarı farklarında uçurumlar açtığını ve eğitime erişimde fırsat eşitsizliğiyle derinleşen sosyolojik yaralara sebep olduğunu vurguladı. Özer, eğitim için sürecin "basit" bir kat sayı uygulamasıyla başladığını belirterek, takip eden 25 yıl için özetle şunları kaydetti:
MASUM GİBİ DURUYOR: Kat sayı uygulaması o kadar basit ki. 'Kendi alanın dışına gidemezsin' diyor. Çok masum gibi duruyor; 'imam hatipler, meslek liseleri yükseköğretimde sadece kendi alanında devam etsin' diyor. Bu ne yapıyor; erişimi kısıtladığı için akademik olarak başarılı öğrenciler bu okullardan uzaklaşıyor. Yükseköğretime geçişin kolay olduğu okullara yöneliyorlar. Bu okullar, akademik olarak başarısız öğrencilerin kümelendiği okullar oluyor.
GETTOLAŞTI: Seviye topyekün birden düşüyor. Düştüğü zaman da devamsızlıklar, okul terkleri, disiplin vakaları artmaya, mesleki eğitim toplumsal bir sorun odağı olmaya başladı. Bir taraftan iş piyasasının ihtiyaç duyduğu kaynağı yetiştirmekten uzaklaştırmayı bırakın, sorunların odağı haline gelmeye başladı. Gettolaştı. İki türlü maliyet ödemeye başladık. Bir, ekonomi için önemli olan insan kaynağını yetiştirmez hale geldi. İkincisi, aslında heterojen liselerde o öğrenci türleri bir araya gelebilecekken, bir yere geldiği için toplumsal travma oluşturdunuz. Sosyal problemler üremeye başladı. İkinci darbe bu. Eğitim sisteminde bıraktığı üçüncü hasar, okullar arasındaki başarı farklarını maksimuma çıkardı. O yıllardan beri şikayet ettiğimiz okullar arası başarı farkları 28 Şubat'ın mirasıdır.
HAYATLAR HEBA OLDU: Üç hasar meydana geldi. Hem iş gücü piyasası güç kaybediyor hem eğitim sistemi kaybediyor, hem sosyolojik olarak da sorunları arttıran bir mekanizma ortaya çıkıyor. Bundan büyük sorun olabilir mi eğitimde? Onlar olmasaydı, bugün eğitimde çok daha farklı noktada olurduk. Mesleki eğitimi toparlamak için yapılan projelerin, emeğin haddi hesabı yok. Hayatlar heba oldu. Yeni yeni toparlanıyor ve kendi rayına girmeye başladı. İş gücü piyasası da çok mutlu, öğrenci de öğretmen de.
‘Eğitimin kalitesi artmaya başladı’
SU DÖNDÜRÜLDÜ: Şu anda en üst düzey dilimde öğrenciler meslek liselerini tercih ediyor. Ankara Fen Lisesi’ne gidenden daha yüksek puan alan öğrenci, Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne gidiyor. Su akıyordu meslek liselerine, 28 Şubat o suyu döndürdü, başka yere akmaya başladı. Şimdi tekrar sağlandı. Artık akademik olarak başarılı öğrenciler de meslek liselerini tercih ediyor. Diğer liselerde de puanlar yükselmeye başlandı. Gittikçe puanlar yükseliyor, eğitimin kalitesi artmaya başladı. 28 Şubat öncesinden çok daha iyi noktaya geldik.
ÖNCE TÖVBE EDİLMELİ: 28 Şubat sürecinde çanları çalanların, mesleki eğitim ve din öğretimi ile ilgili konuşanların, o projeleri savunanların, bugün eğitimde fırsat eşitliğini konuşmaya hakları yok. Önce tövbe etmeleri lazım. Biz yanlış yaptık, bu topluma büyük bedeller ödettik, demeleri lazım.
Bakan Özer aralarında Didem Özel Tümer’in de olduğu medya temsilcileriyle buluştu.