Çin’de G-20 zirvesinin yapıldığı Hangzhou’ya ilk girdiğinizde bir sanayi kentine geldiğinizi anlıyorsunuz ama bu şehir yalnız sanayi ile anlatılırsa büyük bir haksızlık olur. Kent, şüphesiz Çin’in en güzel, dünyanın da sayılı görülmesi gereken yerlerinden. Hangzhou “cennet kent” diye de anılıyor. Özellikle Xihu (Batı Gölü) kenti çevreleyen sanayi tesislerinden korunmuş bir cennet köşesi. Hangzhou’yu gezerken şu “muasır medeniyet” kavramını düşündüm. Yani bilimde, teknolojide, eğitimde ve buna bağlı olarak genel refahta insanlığın yakaladığı en üst noktayı toplumda yaygın hale getirmek ve bunu sürdürmek... Bunu biz şimdiye değin “Batılılaşmak” olarak da anlattık.
Detroit ve Hangzhou...
Bundan üç yıl önce, yani 2013 yılının yaz aylarında ABD’nin sanayi ve otomotiv üretim merkezlerinden biri olan Detroit kentinin yerel yönetimi iflas için mahkemeye başvurdu. Detroit, tipik bir Amerikan rüyası yani hızlı “batılılaşma” örneği idi. Detroit Yerel Yönetimi, otomobil fabrikalarının kurulmaya başlamasıyla akına uğrayan ve daha 1950’lerde 1.8 milyonu bulan kentin nüfusunun 700 bine düştüğünü ve buna bağlı olarak vergi gelirlerinin giderleri karşılamadığını iflas başvurusunda belirtmişti. Kent, güvenlik, aydınlanma, sağlık taleplerinin karşılanmaması gibi hayati sorunlar yaşamaya başlamıştı. Kentteki ambulansların üçte ikisi kullanılamaz durumaydı o tarihte. (Dikkat edin, kent ABD’nin otomotiv merkezi) sokak lambalarının yarısının yanmadığını da ilave edelim. Detroit’in bir kent olarak iflas ettiği günlerde Çin’in Şanghay, Hangzhou gibi sanayi ve ticaret kentleri bulundukları bölgede üretimi geometrik hızla artıracak alt yapı yatırımlarını yapıyorlardı.
Ama bu, Çin ile de sınırlı değildi. Türkiye dahil olmak üzere, çoğu gelişmekte olan ülke, ticaret, kültür ve turizm potansiyeli olan büyük metropolleri dünya merkezi yapacak yatırımları yapıyorlardı. İstanbul’da 3. Köprü, havaalanı, metro ağları bu zaman diliminde realize olmaya başladı. Şimdi Çin’in Hangzhou’da G-20 zirvesinde bir final olarak anlattığı “tek kuşak-tek yol” projesi, Şanghay limanlarını ve Hangzhou’nun üretim potansiyelini Türkiye’nin demiryolu ağları ile Avrupa’ya taşıyacak yeni İpek Yolu’ndan başka bir şey değildi.
İki kalkınma
Tam burada Çin’in ve bu bağlamda yeni doğu kalkınmasının çok önemli bir yanını anlatmak için bir parantez açmak istiyorum. Bütün G-20 zirvesi boyunca Çin yönetimi kentteki çoğu alışveriş merkezini, mağazayı kapatmıştı. Milyonlarca insanın yaşadığı, dünyadaki günlük ticaretin en yoğun olduğu bu kentten yaklaşık bir ay el ayak çekilmişti. Ancak Çin, bu ticari kaybı karşılıyor.
Tam burada yine 2013’te batan Detroit’e dönelim; o yıl Detroit yerel yönetiminin borçlarını Obama yönetimi federal bütçeden karşılık ayırarak üstlenmedi ve kenti kaderiyle baş başa bıraktı. Beyaz Saray sözcüsü Jay Cerney, yardım düşünmediklerini, sorunun Michigan Eyaleti, Detroit kenti ve alacaklılar arasında olduğunu ve böyle çözülmesi gerektiğini söyledi. Bunu “liberal” bakış açısıyla açıklayamayız. Aynı ABD, 2008 krizi sonrası batık finansal kurumlara milyarlarca dolar akıttı. Çöp olmuş varlıkları Fed bütün bu süreçte topladı ve sistemi ayakta tuttu. Ama Detroit hayvanat bahçesindeki hayvanların açlıktan ölmesini bırakın, 2008 krizinden beri, sayıları artarak, ABD’nin metropollerinde sokakta ölen üniversite muzunu, meslek sahibi evsizler ABD ekonomisi için bir istatistik bile değildir.
Yeni dönem...
ABD’li iktisatçı Paul Baran, ‘tekelciliğin çökertici etkileri denetlenmeden işletilmeye bırakılsaydı, ABD ekonomisi 19. yüzyılın sonundan önce bir durgunluk dönemine girer ve kapitalizmin 20. yüzyılın ikinci yarısına bile varması imkânsız olurdu’ diye yazar. Baran, devlet müdahaleleri dışında sistemin yaşamasına imkân sağlayan iki önemli dinamikten daha bahseder; a) Çığır açıcı teknolojik buluşlar ve yenilikler b) Savaşlar... Bütün 19. yüzyılı ve 20. yüzyılın aşağı yukarı tamamını etkileyen ve sistemin ekonomisini sürükleyen, savaşlar dışında, üç ‘çığır açıcı’ ve sürükleyici ‘yenilik’ olmuştur. 1) Buhar Makinesi 2) Demiryolu ağları 3) Otomobil... Bu üç önemli buluş ya da ekonomik çıkış savaşlarla harmanlanmış ve iki büyük yüzyılı belirlemiştir. Şimdi bunların yerini; 1) Bilgi ve Teknoloji çevrimi 2) Bilgi ağları 3) Bilgisayar, ağ teknolojileri ve gen teknolojileri alıyor...
2013’te Detroit’de batan aslında otomotiv sektörü değildi. Bir önceki yüzyılı belirleyen-mekanik ve elektronik- makine çağı bitiyordu. Ama bununla birlikte, bize yıllardır “batılılaşmak” diye anlatılan “muasır medeniyet’ tanımı battı. Şimdi muasır medeniyet doğuda...Bilgi ağları, ağ teknolojileri ve bunları üreten beşeri sermaye olarak...
Türkiye gibi ülkelerin, biteni değil ama bilgi ve teknoloji çevrimini, bilgi ağ toplumunu ve buna bağlı katılımcı demokrasiyi yakalama şansı var. Bu tarihi ve büyük bir fırsattır. Gelişmiş ülkeler, bütün zamanların en derin ve en uzun krizini yaşıyor. Bu kriz eskinin zenginlerini ile yoksulların eşitleyecek fırsatları da öne çıkartıyor. Şimdi Hangzhou’nun, İstanbul’un zamanı...