Meclis’te kabul edilen ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaşması beklenen torba kanunda çalışma hayatını ilgilendiren önemli maddeler var. Bu maddelerin ikisi 65 yaş, engelli ve evde bakım aylığı alanlar ile ilgili. Çalışanlara ödenecek elektrik, doğalgaz ve ısınma yardımları ile nakdi yemek yardımına vergi muafiyeti de kanunda yer aldı.
Torba kanunda yer alan maddeye göre 65 yaş veya engelli aylığı alan kişilere yapılan yersiz ödemeler torba kanun sonrası geri istenmeyecek. Bu kişilere takip yapılmayacağı gibi daha önce başlayan takipler de sonlandırılacak. Bu şekilde zaten muhtaç olduğu için aylık alan ancak aylık almayı aslında hak etmediği anlaşılan bir kişiden geriye dönük hatalı ödenen aylıkların talep edilmemesi sağlanacak, bu kişilerin borçları terkin edilecek.
Evde bakım, engelli ve 65 yaş aylığında hatalı ya da fazla ödeme yapılması temel olarak iki nedenle gerçekleşiyor. Evde bakım aylığı, engelli aylığı ya da 65 yaş aylığı alabilmek için gerekli gelir hesaplaması yanlış yapılırsa kişiye haksız ödeme yapılabiliyor. Bu hatalı hesaplama kişinin herhangi bir
Bir süre önce 1 milyona yakını kamu kadrosuna alınmasına karşın yeniden sayıları artan taşeron işçilerin sorunu uluslararası platforma taşındı. 117 ülkeden 360 sendikanın katıldığı BWI kongresinde Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, BWI Yönetim Kurulu ve Dünya Konseyi asil üyelikleri ile 12 No’lu Ülke Grubu Başkanlığı’na seçildi.
İnşaat, yapı materyalleri, ağaç işleri, ormancılık ve bağlı sektörlerinde örgütlü 117 ülkeden 360 sendikayı temsil eden İnşaat ve Ağaç İşçileri Enternasyonali (BWI) 5. Dünya Kongresi, İspanya’nın Madrid kentinde gerçekleştirildi. Biz de bu kongreyi takip etme imkanı bulduk. Uluslararası İşçi Kongreleri çalışanlar cephesinden küresel sorunları ortaya koyması bakımından önemli platformlar oluyorlar. Bu kongrelerde ekonomik sistem tartışmalarından gelir adaletine kadar pek çok konu ülke temsilcilerinin katılımıyla tartışılıyor, çözüm önerileri konuşuluyor.
Ülkemizden de bu kongreye katılım gerçekleşti. BWI üyesi olan YOL - İŞ Sendikası bu kongrede etkin bir rol oynadı. Aynı zamanda BWI Avrupa Başkan Vekili de
Eşitlik, aynı işi yapanlara aynı ücretin verilmesinden, sosyal haklarının belirlenmesine kadar bütün işyeri uygulamalarında bir tutumu ifade eder. Bu durum verimi de doğrudan etkiler...
Eşitlik, daha somut ifade ile eşitliğe uygun veya uygun olmayan uygulamalar bir işletmenin işçilerinden aldığı verimi doğrudan etkileyen fakat özellikle işveren vekilleri tarafından genellikle göz ardı edilen bir husustur.
Eşitlik, aynı işi yapanlara aynı ücretin verilmesinden, ücretlerin eşitlik ilkesine uygun şekilde artırılmasından, işçilerin terfilerine, sosyal haklarının belirlenmesine, işe alıp işten çıkarmaya kadar bütün işyeri uygulamalarında bir tutumu ifade etmektedir. Eşitliğe uygun davranmak kültürel bir unsur olup, bir işletmenin üst düzey yöneticisinden, vasıfsız işçilerine kadar yayılan bir eşitlik anlayışının içselleştirilmesini gerektirmektedir.
Mevzuatımız eşitliği sağlamaya yönelik birçok düzenleme getirmekle birlikte bu düzenlemelerin anlam bulması eşitlik kültürünün içselleştirilmesine ve yargısal denetimde kuralların bu
Yabancılar Türkiye’de çalışma izni muafiyeti alarak çalışabilir. İzin için katma değer yaratılması ve istihdamın olumlu yönde etkilenmesi koşulu aranır.
Çalışma izni muafiyeti, yabancıların Türkiye’de en az 5 yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları, çalışmalarının ekonomik kalkınma açısından katma değer yaratması ve istihdam üzerinde olumlu etki yapacak olması koşulu ile verilen izindir.
02.02.2022 tarih ve 31738 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 48. maddesinde çalışma izni muafiyeti kapsamında bulunan yabancılar belirlenmiştir.
Bu kapsamda olan yabancılar çalışma izni muafiyeti almak kaydıyla ülkemizde çalışabilmektedir.
Başvuru nasıl yapılır?
İlgili Yönetmelik gereğince çalışma izni muafiyeti başvuruları yabancı tarafından;
Yurt içinde sistem üzerinden bakanlığa,
Yurt dışında yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki Türk dış temsilciliğine yapılması gerekiyor. Türk dış temsilciliğine yapılan başvurular neticesinde verilen re
Emeklilikte yaşa takılanlar için yapılacak düzenleme sonrası farklı farklı formüller değil tek bir formül hayata geçecek ve bütün EYT’liler bu düzenlemeden yararlanacaklar. Detaylar netleşmese de Bakan Bilgin’in son açıklamaları bazı ipuçlarını veriyor.
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili yapılacak düzenlemenin detayları henüz netleşmedi. Ancak bu hafta içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin’in yaptığı açıklamalar sonrası düzenleme hakkında netleşen bazı hususlar var. Bu hususlar üzerinden yapılacak düzenlemenin genel çerçevesine dair hususlar değerlendirmek mümkün.
1-) DÜZENLEME TEK TİP OLACAK
EYT için yapılacak düzenleme çerçevesinde çalışmalar devam ediyor. Düzenlemenin ne yönde olacağına dair şu an net bir şey söylemek mümkün değil. Ancak düzenlemenin tek tip bir formül üzerinden hayata geçeceği net. Bu konuda Sayın Vedat Bilgin’in hem bu hafta içerisinde hem de daha önce yaptığı
Mesleki eğitim ülkelerin gelişiminde önemli bir rol oynar. Sanayicinin, yatırımcının istediği vasıflı işgücünün bulunması rekabette sizi bir adım öne çıkarır. Ülkemizde işverenlere sorulduğunda, en önemli sorunlarından birinin nitelikli işgücü açığı olduğu söylenir. Gerçekten de mevcut işsizliğin en önemli sebeplerinden birisini işte bu yapısal işsizlik oluşturur.
Bu nedenle, eğitim sistemi ile çalışma hayatı arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi ülkemiz insan kaynağının geliştirilmesi açısından büyük önem arz eder.
Ülkemizde mesleki eğitim sisteminin günün şartlarına göre uyarlanması, mesleki eğitim merkezlerinin, meslek sahibi insan ihtiyacını karşılayabilmek adına çalışmalarını sürdürmeleri çok önemli. Nitekim Milli Eğitim Bakanlığımız bu kapsamda yeniden yapılanma çalışmalarına son dönemde hız kazandırdı.
Mesleki eğitim merkezlerinin, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlanmış olması önemli bir değişikliği beraberinde getirdi. Çıraklık eğitiminin örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınması ile
İhbar tazminatı, işverenin ihbar süresine ait ücreti peşin ödemesiyle iş ilişkisini sona erdirmesinden farklı. Peşin ödeme doğrudan ücret niteliği taşırken, ihbar tazminatı bildirim süresine uymayan tarafın karşı tarafa ödemekle yükümlü tutulduğu bir hukuki yaptırım niteliğindedir. Ancak bu tazminat ücret sayıldığı için gelir vergisine tabi.
İş hukukunda derhal fesih nedenleri bulunmadan iş sözleşmesini sona erdiren taraf tabi olduğu kanuna göre belirlenen bildirim sürelerine uymak zorundadır. Bildirim sürelerine uymaması, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğurabilecektir. Tarafların kendisini yeni döneme hazırlamaları için öngörülmüş olan bu yükümlülük, kıdem tazminatında olduğu gibi bir tavan da bulunmadığından ciddi miktarlara ulaşabilmektedir.
Önlem alma süresi
İş Kanunu’nda sayılan ağır ihlal halleri hariç işten ayrılmayı veya işten çıkarmayı düşünen taraf, önceden karşı tarafa bildirimde bulunmak zorundadır. Bu bildirimin amacı özellikle çalışanın
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Walk Free ve Uluslararası Göç Örgütü iş birliğinde hazırlanan ve geçtiğimiz hafta yayınlanan Küresel Çağdaş Kölelik Tahminleri Raporuna göre, 2021 yılı itibarıyla 50 milyon kişi çağdaş köle durumunda. Rapordaki verilere göre, bu insanların 28 milyonu zorla çalıştırılıyor ve 22 milyonu ise zorla evlendirilmiş.
Küresel Çağdaş Kölelik Tahminleri Raporunda tanımlandığı biçimiyle çağdaş kölelik, zorla çalıştırma ve zorla evlilik olarak iki temel bileşenden oluşuyor. Her ikisi de bir insanın, tehdit, şiddet, zorlama, aldatma veya yetkinin kötüye kullanılması nedeniyle reddedemeyeceği veya içinden çıkamayacağı sömürü durumlarını kastediyor.
Kadınlar ve çocuklar...
ILO, Walk Free ve Uluslararası Göç Örgütü’nün tahminlerine göre, çağdaş kölelik durumunda olan insan sayısı son 10 yılda önemli ölçüde arttı. Raporda yer alan veriler, 2021 yılında 10 milyon kişinin daha çağdaş köle