Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ne yazık ki pek çok vatandaşımızı kaybettik, 11 ilimizde büyük kayıplar yaşandı. Deprem bölgesinde enkaz kaldırma faaliyetleri devam ediyor, konteynerler ve çadır kentlerde hayatın bir şekilde sürdürülmesi için gayret ediliyor.
Acımız elbette ki çok büyük ancak diğer taraftan sosyal ve ekonomik hayatın devam ettirilmesine yönelik olarak da adımların bir an önce atılması gerekiyor. Bu çerçevede işgücü piyasasının canlandırılması ve bölgeye canlılık kazandırılması için bölgeye özel teşvikler gündeme gelebilir.
Yatırım teşviki olabilir
Deprem bölgesinde ekonomik hayat ve üretim neredeyse durma noktasına geldi. Sanayi bölgelerinde fabrikalar yıkılmamış olsa bile tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, elektrik, doğal gaz gibi girdilerin sağlanamaması nedeniyle üretim kaybı yaşanıyor. Bu kayıpların giderilebilmesi için iki yönlü teşviklere ihtiyaç bulunuyor. İlk olarak halihazırda üretime devam edebilecek fabrikaların ayağa kaldırılmasına yönelik olarak yatırım
Depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde işverenler tarafından çalışanlarına yapılan yardımların prime esas kazanca ve vergiye tabi olmayacağı açıklandı. Bu yardımların ve kazançların ayrıntılarını mercek altına aldık.
12.03.2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7440 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde işverenler tarafından çalışanlarına yapılan yardımların prime esas kazanca ve vergiye tabi olmayacağı açıklandı.
Buna göre, depremden, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen çalışanlara, işverenler tarafından 06.02.2023 ila 31.07.2023 tarihleri arasında mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile toplam tutarı 50.000 TL’yi geçmeyen nakdi yardımlar, prime esas kazanca dâhil edilmeyecek. Bununla birlikte, söz konusu yardımlar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi de alınmayacak.
Prime esas kazanç
Türkiye’yi yasa boğan, büyük can kaybı ve yıkıma yol açan depremler sonrası bölgedeki işçi ve işverenleri desteklemeye yönelik birtakım önlemler devrede. Kısa çalışma ve nakdi destek nasıl işliyor? Yazı dizimizde destekleri inceliyoruz...
Çalışma yaşamının deprem bölgesinde normale dönmesi zaman alacak olmakla birlikte bu süreci çalışma yaşamının tarafları olan işçi ve işverenler için desteklemeye yönelik önlemler alındı...
Gerek işçilerin işe gidememesi gerekse işverenlerin işyerlerinde meydana gelen zararlar nedeniyle işin yürütümü sekteye uğradı. İşçiler açısından fesih riski doğdu. İşverenler açısındansa üretim yapılacak işyeri zarar gördüğü için zorunlu kapanmalar gündeme geldi. Pandemide yoğun bir şekilde uygulamasına şahit olduğumuz kısa çalışma tekrar etkin hale getirildi. Bunun için 22 Şubat 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Alanına İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Cumhurbaşkanlığı
Sosyal Güvenlik Kurumu 2014 yılında Ek 9 adı altında yaptığı düzenleme ile ev hizmetlerinde çalışanların sosyal güvenliğinin sağlanması noktasında çok önemli bir adım atmıştı. Bu tarihten itibaren evlerinde ev hizmetlisi çalıştıran kişiler, çalıştırdıkları süreye göre prim ödeyerek ev hizmetlilerinin sosyal güvencesini sağlayabiliyorlar. Sigortalama yöntemi ve ödenecek primler ise kişilerin çalıştıkları süreye göre değişiyor.
Ay içinde 10 gün ve üzerinde çalıştıranlar için Ek 9 formu ile işlem yapılması gerekirken, ay içerisinde 10 günün altında çalıştırılan kişiler için 5510’a SMS veya E - Devlet üzerinden kolayca işlem yapılabiliyor. Ayda 10 gün ve üzerinde ev hizmetlisi çalıştıracak kişiler ‘kolay işverenlik’ kapsamında tescil yaptırarak kendi beyanlarını kendileri de yapabiliyorlar.
10 günden azsa...
Evinde ayda 10 günden az süre ile ev hizmetlisi çalıştıranlar bu kişiler için çalıştırdıkları her bir gün için asgari ücretin
8 Mart 1857 tarihinde, yani 166 yıl önce daha iyi çalışma koşulları için başlattıkları grev sonrasında meydana gelen olaylar yüzünden Amerika’daki bir tekstil fabrikasında 129 kadın işçi can verdi.
1910 yılında Danimarka’da düzenlenen Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda bu kadınların anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasına karar verildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye’de ilk kez 1921 yılında kutlandı. Yani, 100 yılı aşkın süredir kadınlar günü kutlanıyor.
Diğer taraftan, başta çalışma hayatı olmak üzere sosyo - ekonomik yaşamda kadının yaşadığı sorunlar bitmiş değil. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından geliştirilen yeni bir gösterge, kadınların istihdama erişimi, çalışma koşulları ve cinsiyete dayalı ücret açığının son 20 yılda çok az iyileştiğini ortaya koyuyor.
Kadınlar Günü nedeniyle ILO tarafından yayınlanan yeni bir bilgi notuna göre, istihdama erişim ve çalışma koşulları bakımından cinsiyet dengesizlikleri, daha önceleri
Hafta tatili işçinin haftada bir en az yirmi dört saat dinlendirilmesini amaçlayan düzenlemedir. Dinlenme hakkının çeşitli görünümlerinden birini oluşturur. Bu nedenle özel bir korumaya kavuşturulmuştur. Değişen çalışma ilişkileri ile hafta tatilinin günü değişse de kullandırılması zorunlu olup ücret ile telafi edilemez. İş sağlığı ve güvenliği önlemi olarak tarafların isteklerinden bağımsızdır.
Hafta tatilinin devamlı şekilde aynı günde kullandırılması zorunlu olmadığı gibi pazar günü kullandırılması da kural olarak zorunlu değildir. İşveren işin gereğine göre hafta tatilinin günü değiştirme hakkına sahiptir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, iki hafta tatili arasında en fazla altı gün olmasıdır. Dolayısıyla, değişiklik yapılırken hafta tatilinin öne çekilerek değiştirilmesi gerekmektedir.
Çalışma onayı geçersiz
İşçilerin hafta tatilinde çalışmayı kabul ettiklerine dair onaylar gerek iş sözleşmeleri ile gerekse diğer iç hukuk kaynakları ile zaman zaman işverenlerce alınmaktadır. Fakat
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenleme Meclis genel kurulunda kabul edildi. 23 yılı aşkın süredir devam eden yaşa takılma sorunu böylelikle çözüldü. EYT’lilerin özellikle son 10 yıldır sürdürdüğü mücadele sonuca ulaştı. EYT’liler sonunda hak ettikleri aylıklarına kavuşacaklar.
Salı günü Meclis genel kurulunda gündeme gelen EYT düzenlemesi salıyı çarşambaya bağlayan gece kabul edildi. Şimdi sürecin sonlanması için Cumhurbaşkanı’mızın imzası ve Resmi Gazete’de yayımlanması gerekiyor. Kısa sürede bu süreç tamamlanacaktır. Resmi Gazete’de yayımlandığı gün itibarıyla EYT’liler SGK’ya emekli aylığı taleplerini iletebilecekler.
EYT’liler çok uzun süredir düzenlemenin hayata geçmesini bekliyorlar. Bu konuda sabırsızlanmaları son derece normal. Ancak şu an yalnızca Meclis genel kurulunda düzenlemenin kabul edilmesi söz konusu. Düzenleme Resmi Gazete’de yayımlanınca yürürlüğe girecek. Dolayısıyla şartları sağlamış kişilerin düzenleme Resmi
Deprem afeti, o esnada işyerinde / işverenin verdiği bir başka yerde olan sigortalılar için iş kazası sayılır. Sigortalının vefatı durumunda, geride kalanlar sağlanan yardımlardan yararlanır. İş kazasını tüm yönleriyle inceleyelim...
Ülkemizde yaşanan deprem felaketine insanların yakalandıkları yerlerden biri de ne yazık ki işyerleri ya da görevli olarak bulundukları mekânlar oldu. İşçiler ile üretim araçlarını bir araya getiren ve çok sayıda riski de barındıran işyerlerinde ilk depremin yaşandığı anda gece vardiyasında görev yapan çalışanlar iş kazası yaşadı. Depremin iş kazası sayılıp sayılmadığı ise merak edilen konulardan biri. Deprem afeti, o esnada işyerinde/ işverenin verdiği bir başka yerde olan sigortalılar için iş kazası sayılır. Bununla birlikte, sigortalının vefatı durumunda, geride kalanlar (yakınları) da sağlanan yardımlardan yararlanır.
İş kazası durumunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sigortalılara ve geride kalanlara sağlanan bazı yardımlar bulunuyor. Ancak bu yardımların sağlanması için meydana gelen olayın öncelikle SGK tarafından iş kazası olarak tanımlanması